Resim yine eski bir Ada gezisine ait. Ada kızım bir bahçedeki cüce heykellerine bakıyor. Hayatı hikayeler arasında geçiyor zaten.
Sabah kızımı yuvaya bıraktım. Dün gündüz boyunca ve akşam, bu sabah ta yollarda ağlayarak gittik yuvaya. Ben de ağlamamak için kendimi zor tuttum. Neden kızım diyince; yuvada bana tavuk çorbası vermiyorlar dedi :-). Ikinci soruşumda yemek yerken konuşmayın diyorlar, yemeğimi yemek istemediğimi söyleyemiyorum dedi. Bahaneler. Yollarda sarılarak durarak gittik yuvaya.
Halbuki ilk günler ne güzel problem olmadan gidiyordu. Sanırım ortama alıştı, oyuncaklar filan yavan geliyor ona. Bahane değil tabi.
Ne yapacağım, yaşı uygun, oarada eğleniyorda biliyorum.
Tüm öneriler aşağıdaki yorum gibi;
3 yaşını doldurmuş bir çocuğun yuvaya gidebilmek için gerekli psikolojik olgunluğa sahip olması beklenmektedir. Ancak bazı çocuklar annelerinde ayrışmakta güçlükler yaşayabilmekte ve bu nedenle de yuvaya gitmeye aşırı direnç gösterebilmektedirler. Hatta bu direç aşırı ağlama, kusma gibi uç sonuçlara neden olabilmektedir. Tepkilerin bu derece aşırı olması çocuğun başka ciddi sıkıntılar yaşadığının bir göstergesidir ve ancak profesyonel bir bir yardım alınması koşuluyla bu problemin üstesinden gelinebilir.
Bu durumda yuvadaki uzmanlar ile klinik ortamda çalışan uzmanın işbirliği ile bu problem çözülebilmektedir. Ailenin bu konuda eğitilmesi ve çocuğun psikolojik olgunlaşmasının desteklenerek aile ile işbirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bazen anne-babalar çareyi çocuğu okuldan almakta ve yuvaya verme kararını ileri bir zamana ertelemektedirler. Böyle bir erteleme genellikle çözüm olmamaktadır ve bu çocuklar ilkokula başladıklarında da benzer belirtiler göstermektedirler. Problem ne kadar erken çözülürse o kadar kolay olmakta ve çocuk bu durumun olumsuz etkilerine daha az maruz kalmaktadır.
Şimdi yuvadan alırsam ben taviz vermiş olacağım çocuğa karşı. Offffff içim içimi yiyor ve acaip bir duygu yaşıyorum. Ağlamıyorum ama sanki içimde ... anlatamıyorumki.
Çok zor çok.
Buruk anne Çiğdem
Bu durumda yuvadaki uzmanlar ile klinik ortamda çalışan uzmanın işbirliği ile bu problem çözülebilmektedir.
Şimdi yuvadan alırsam ben taviz vermiş olacağım çocuğa karşı. Offffff içim içimi yiyor ve acaip bir duygu yaşıyorum. Ağlamıyorum ama sanki içimde ... anlatamıyorumki.
Çok zor çok.
Buruk anne Çiğdem
canım benim ana yüreği işte kolaylıklar diliyorum eminim kısa zamanda alışacaktır
YanıtlaSilMine,
YanıtlaSilsagol.
Ben yuva dan almayı düşünüyorum. Yada yuva değiştirmeyi belki. Ne dersin.
Kararsız anne Çiğdem
hiç kolay değil dimi ? herkes kendince çözümler buluyor . umarım sizde aranızda uygun çözümü bulursunuz kısa zamanda. sonuçta her seferinde buna yürek dayanmaz haklısın..
YanıtlaSilkolay gelsin..
özlem
Bütün çocukların yaşadığı bir süreç her çocuk başta bir gitmeyeceğim diyor. e evde hayat daha kolay çünkü orada nede olasa bir disiplin var :) aslında Ada biliyorki arıza çıkarırsa evde kalabilir sonuçta haftanın 6 günü evde bizimki daha kolay kabullenmişti anne çalışıyor evde kimse yok. ve haftanın 5 günü gidiyor. belki tek gün olduğu için adapte olamıyordur. fakat yuvadan alıp bir daha göndermez isende daha sonra yine okula göndermek istediğinde direnicek bundan emin olabilirsin :) yuva dan memnun değilsen değiştir tabi ama bu kesin çözüm olmayabilir. Tavisyem DİSİPLİN DİSİPLİN DİSİPLİNN :) :) anladın sen onu :) ALEV
YanıtlaSilÖzlem,
YanıtlaSilSagol. Iyiki varsın.
Şimdi akşam 16,30 itibari ile ve sağolsun Aydan ın gaz alma çabalarından sonra, yuvadan almamaya karar verdim.
Bundan böyle Ada ya ben o gün çalışıyorum diyeceğim. Ben şimdiye kadar bende kendime vakit ayırıyorum, geziyoruz v.s. diye anlatıyordum bana sorduğunda. Tabi son anda Cem yine fikrimden beni caydırmassa.
Sevgiler
Değişken anne Çiğdem
Alev ,m,
YanıtlaSilAnladım ben onu. Sende sagol varol. Ozlendin.
Evet evet belki yuva değiştiririm ama okula gidecek. Karalar bağlayacağım ama okula gidecek.
Üstelik bu yuva yeni el değiştirdi. Yani taze kan.
Fikri kesin değişmiş anne Çiğdem