27 Aralık 2010 Pazartesi
Çukulatalı Pasta
Çok istek alan pastanın tarifi, tekrardır buyrun;
Malzemeler;
Pandispanyasi icin;
3 adet yumurta
3 kahve fincani toz seker
3 kahve fincani un
1 corba kasigi kakao
1 cay fincani sut
1 paket kabartma tozu
yarim cay kasgı tuz
Kremasi icin;
4 su bardagi sut
12 corba kasıgı toz seker ( ben 10 kasık koyuyorum)
3 corba kasıgı un
3 corba kasıgı kakao
yarim adet limon kabugu ( ben 1 koydum)
yarim paket margarin ( ben kullanmıyorum)
yarim cay bardagi hindistancevizi ( ben kullanmiyorum)
1 su bardagı kabuksuz antepfistıgı ( ben kullanmiyorum)
Yapilisi;
Tozseker ve yumurtalari derince bir kaba koyarak boza kivamina gelinceye kadar cırpınız. ( mixer kullanmıyorum)
Icıne un, kakaoyu, kabartma tozunu, tuzu, ve sutu de ekleyip karistiralim. Bu karisimi yagladigimiz kek kalibina dokup 170 C firinda pisirelim. Kurdan temiz cıktıgında keki cikaralim firindan ve sogumasını bekleyelim.
Keke sogurken, sosunu yapalim. Bir tencereye sutu, tozsekeri,unu, kakaoyu ve limonkabugu rendesini koyup muhallebi gibi pisirelim. Yani hep karistirarak ve sonunda bir iki dokurdamadan sonra atesten alarak. Sos soguyana kadar arada karistirarark bekleyelim ve sonra ikiye bicakla boldugumuz kekin icine soguk sut dokerek islatalim icine ve disina bol sosla sivayalim. Sonra dolaba ve sonra afiyetle mideyeee..
Bu arada Avustralya dan gelen doğumgünü mesajına çok teşekkürler. Telefonumu açmayı unutmuşumda bu sabah o yüzden bana ulaşamadınız Yeşim cim.
Afiyet olsun.
Gururlu anne Çiğdem
Birikenler, Sporium hkk.
Günaydin,
Yine ne çok şey birikmiş. Insan hiçbirşey yapmadığını düşünüyor ama birsürü şey olup bitiveriyor.
Güzel ve koca bir günü Irmak ve annesi Ayşegül ile Maltepe Hacıoğlu nun bahçesindeki kocaman ve güzel parkta geçirdik. Tuvaletler tertemiz, yiyecekler güzel, üstelik kahve de var, altta jetonla çalışan çocuklara yönelik bir salonda var. Daha ne olsun.
Sporium-Bostancı tesisleri çok güzel ama bizim bütçemize göre pahalı. Havuzda Ada yı Kış günü yüzerken görmek mutluluk verici ama koç bir ara başka tarafa bakacak ve benim kız glu glu yapacak diye ömrümden ömür gitti. Cafe de onlar için hazırlanan yemek ve ikindi çay masaları pek hoşdu. Bizim kzı havuzdan sonra tostu bir ısırıyorduki görmeliydiniz.
Yarım gün yani 12,00-17,00 arası 850 Tl aylık. Pazarlık payı vardır mutlak. Tam gün 1250 Tl lerde dolaşıyor. Hoş bir ortam. Eğer siz spora üye olursanız, çocuğunuza zaten 3 saate kadar ücretsiz bakıyorlar.
Biz bugün de Sporium daki derse katılacağız ve son. Ada nın Sporium a gitmesi bizim için çok iyi oldu şöyleki; Kızım bu seferde ben o yeni okula değil Burcu öğretmenimin olduğu okula gitmek istiyorum diye ağlıyor. Böylece Yumurcak yuva aklandı :). Gitmemek için yaptığı numaraları ve kurduğu cümleler ise içler acısı. Ancak artık tecrübeliyiz ve benden ayrılmamak için bu numaraları yaptığını biliyoruz. Bu zor dönem bizim için bitmiştir. Allah çalışan annelere kolaylık versin. Şükür ben çalışmıyorum, dayanamazdım herhalde.
Araya doğumgünümüde sıkıştırdık. Resimler yanda. Keşke evim daha büyük olsada aile+dostlar parti verebilsem. Bu sene dışarıda yapalım ve herkes Alman usulu olsun dedik ama o da yemedi. Şimdi aileme hadi gelin lokantaya gidiyoruz ama parayı siz ödeyeceksinizde denmezki.
Ada sorularına devam ediyor; Anneeee kakalar nereden geliyor. Bakın daha bağırsağın İngilizcesini öğrenmedim. Vakit bulamadım.!! Bir ana önce kitap almalıyım bu konularda çocuklara göre bilgi veren.
Cumartesi günü hepbirlikte ilk defa Cem inde dahil olduğu bir sinema aktivitesi yaptık. Rapunzel, biz Ada dan fazla güldük desem yeridir. Çok güzeldi mutlaka ailecek gidin. Ada yazıları ezberlemiş, okuyor sanırsınız. 3D ve Disney ezberine girmiş maşallah. Çıkıştada oyun salonu keyfine diyecek yoktu. Kızımı aç bıraktık o gün büyükannesinde nohut-pilav ve yoğurt üçlemesini nefessiz götürdü. Onun böyle yemediğini gören Büyükbaba ve Büyükanne ( ellerine sağlık) Ada yı seyrettiler yemeği boyunca. Sonra biz Cadde ye gittik biraz Cadde aynı İstiklal Caddesi gibi çok kalabalıktı. Yılbaşı yoğunluğu hava da güzeldi. Azade yi gördük, ne güzel olmuştu. Paşabahçe eski ToysRus ın yerine yeni bir mağaza açmış, süper olmuş, bir saatimiz orada geçti. Insan evindeki herşeyi atıp oradan yeni bardakları, çanakları eve getirmeyi istiyor. Tavsiye ederim, bu güzel rahat mağazayı dolaşınız. Birde çocuk kitabı satan bir bölüm eklemişler. Remzi o kadar yakınki, iş yapacaklarını sanmam biraz aktiviteye ihtiyacı var oranın.
Bu sene dört dörtlük oldum yani 44 yasımdayım, arayan soran herkese teşekkür ederim.
Evimiz 15 kişiyi kaldırdı bu arada. Yaşasınnnn daha kalabalık toplantılara inşallahhh..
Sevgiler
Şişko anne Çiğdem
23 Aralık 2010 Perşembe
Hürriyet Çocuk Klubu
Merhaba,
Kaç gündür yazacağım bir türlü vakit bulamadım;
Efenim, Hürriyet Çocuk Klubü kartına sahip olanlara, Bostancı Sporium tesislerinde iki günlük aktivite denemesi ücretsiz. Biz Ada ile yarın saat 12-17,00 arası ve Pazartesi günü yine aynı saatlerde bu hakkımızı kullanacağız. Sonra da belli mi olur aylık üye oluveririz.
Yarın akşam deneyimlerimi size aktaracağım. Anneler orada ve kafetaryada vakit geçirebiliyorlarmış ama içeriye alınmıyorlarmış. Yedek giysi, mayo, gözlük, terlik, havlu ve hepatit A aşısı istendi. Bakalım. Ada kız gitmem diyor umarım bir aksilik çıkmadan hallederiz.
Yeni sorular;
Anne saçlarımız neden yapılıyorlar. Hücrelerden kızım. Cell, cell.
Sanırım, ne neden, neden yapılır kitaplarından tez zamanda edinmem gerekecek.
Bu akşamki menümü, brokoli fırım, tavuk ızgara, pilavvvv. Salata yetişmedi maalesef. Brokoli tarifi :
yarım kilo kadar brokoli
150 gr tereyağ,
3 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
maalesef kanal 8 de ''sıradışı'' adlı çok güzel bir film var onu seyrediyorum ve bu yazı yarım kaldı.
Sevgiler
Film manyağı anne Çiğdem
Kaç gündür yazacağım bir türlü vakit bulamadım;
Efenim, Hürriyet Çocuk Klubü kartına sahip olanlara, Bostancı Sporium tesislerinde iki günlük aktivite denemesi ücretsiz. Biz Ada ile yarın saat 12-17,00 arası ve Pazartesi günü yine aynı saatlerde bu hakkımızı kullanacağız. Sonra da belli mi olur aylık üye oluveririz.
Yarın akşam deneyimlerimi size aktaracağım. Anneler orada ve kafetaryada vakit geçirebiliyorlarmış ama içeriye alınmıyorlarmış. Yedek giysi, mayo, gözlük, terlik, havlu ve hepatit A aşısı istendi. Bakalım. Ada kız gitmem diyor umarım bir aksilik çıkmadan hallederiz.
Yeni sorular;
Anne saçlarımız neden yapılıyorlar. Hücrelerden kızım. Cell, cell.
Sanırım, ne neden, neden yapılır kitaplarından tez zamanda edinmem gerekecek.
Bu akşamki menümü, brokoli fırım, tavuk ızgara, pilavvvv. Salata yetişmedi maalesef. Brokoli tarifi :
yarım kilo kadar brokoli
150 gr tereyağ,
3 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
maalesef kanal 8 de ''sıradışı'' adlı çok güzel bir film var onu seyrediyorum ve bu yazı yarım kaldı.
Sevgiler
Film manyağı anne Çiğdem
21 Aralık 2010 Salı
Ada kız adını yazdııııı..
Merhaba,
Unutmadan yazayım; Ada kız adını yazdı. Geçen yaz Şile de kuma yazmıştı ama tesadüftü, tekrar etmedi. Amma şimdi adını yazdı kızım benim. Gerçi adi bildiğiniz üzere çok kolay ama yazdı. Şimdi hediye kartlarının ve mektuplarının altına, hadi kızım ismini yaz diyince hemen yazıyor kereta. İçim aktı diye bir tabir varmı? Birde Ada yazı yazmaya başlayıp, okuma başlarsa ne olacak halimiz. Ağlayacağız hep herhalde.
Bir de bu akşam sordu, anne biz neden yapıldık? Önce anlamadım , efendim dedim; annnnee biz neden yapıldık. Hazırlıksız yakalandım tabi. Ama çabuk toparladım. Su, et, yağ, sinirler,kan, kas v.s. Hayır anne kumdan yapıldık dedi. Hayır evladım diyip tekrarladım, bu sefer ikna oldu.
Havalar yine çok güzel. Dün Maltepe deydik, banka v.s. bugünde kalan işler ve park. Koşturdular açık havada. Yarın yuvaya gittiği için üzülüyorum, hava güzel diye. Neyse yarın kızım ilk defa okulla, arkadaşlarıyla birlikte tiyatroya gidiyor. Bir ilk daha. Hayatımız ilkler ile dolu.
Maltepe merkez de güvercinler ile oynamaya bayılıyor kızım. yem satan bayanlarda kızıyorlar çocuklara kovalamayın yem yesinler diye. Ekmek parası.
Dün Maltepe de Çıtır simit te kızımla keyif yaptık. Ezan okunuyor diye tv nin sesi kısıldı, bende bak yemessen ses yokmuş dedim. İnandı ve simit payını bitirdi. Kızımla 5 çayı yaptık yani. Darısı kızları küçük olanların başına.
Hava güzel diye parka gidince İpek Hanım Çiftliğinden gelen kargoda kapıdan geri dönmüş tabi. Tüh.. yarında yokum, Perşembe de yokum. Haydaaaaa... paketin içinde yumurtalar var. Bu akşam ben mi alsam yemekten sonra. Yemekte ne mi var;
Brokoli çorbası. Hazır Kuşadası, Değirmen çiftliğinin imalatı.
Fırından alınan hamur ile akdeniz pizzaaa... tarifi buradan aldım ve akdeniz pizzaya uyarladım.
http://mavipire.blogspot.com/2007/02/blog-post_8261.html
Resim 1 Simitçide ana - kız, 5 çayı.
Resim 2 Muzur kızım dilsiz uşağa tırmanıyor. Çok tehlikeli biliyorum ama akla bakarmısınız.
Resim 3 Güvercin kovalayan kızım.
Sevgiler
Gezginci anne Çiğdem
20 Aralık 2010 Pazartesi
Arı Maya ve Kozzy-Çocuklar
Merhaba,
Saat 13,00 de Arı Maya oyunu vardı Kozzy de Cumartesi günü. Alev ve Buse ile katıldık. Ikinci yarıda dışarı çıktık, kızlar mutlu mesut oyunu seyrettiler. Bir ara Ada, karga dan korkmuş ve ağlamak üzereymiş. Ondan 1,5 yaş büyük olan Buse ne demiş beğenirsiniz; sahneye bakma Ada arkana bak :-). Bizimkide dinlemiş ve problem olmamış. Karga da niye korktuğu anlaşılamadı tabi. Birde müzik cd sini vermediler!!!
Çıkışta maalesef Burger King yediler ama Ada neredeyse 6 hatta 8 aydır yemiyordu, şimdi Buse ye alıp ona almamak daha çok etkileyebilirdi Ada yı yoksunluk adına. Dolayısıyla yürü ya kulum dedim. Oyuncaklar şu son günlerde moda olan ''Zuzu hamster''lar. Güzel bir oyuncak, tekerlekli, dönüyor ve parkelerde çok güzel gidiyor.
Ben yukarıdaki Çin Lokantasını denedim ama pilavı çok kötüydü. Caddedeki Fang Fang dan vazgeçmemenizi öneririm. Alev inde Mado dan aldığı çay onun yüzünden anladığım kadarı ile pek güzel değildi.
Kum ile yapişkanlı resimleri bu sefer yapmadık. Yine en alt katta yüz boyama ve balon dağıtmaca vardı.
Yine, en alt katta bir oyun alanı vardı hemen oyuncakçının yanında. Daha önce Canan ve Nil ile gittiğimizde uğramadığımız. Bence uğranmalı ve yarım saatine pahalı demeyip 10 Tl verilmeli. Çok güzel, kocaman ve bol aktivite içeren bir alan. Çocuklar acaip terlediler ve bir an durmadılar. Çok da eğlendiler. Dönüş yolunda ise neredeyse uyuyorlardı. Annelerde içeriye galoş giyip giriyorlar ve minderlerde oturabiliyorlar. Çocukları bırakıp ayrılamıyorsunuz yani. Yada biz tercih etmedik diyelim.
Fotoğrafını çekemedim. Ammmaaaa doğum günü hediyem makinam Kore den sevgili kardeşim tarafından getirildi. Buradaki fiyatı 500 oradan alınca 250 nasıl. Vergiler maalesef çok yüksek burada sanki fotoğraf çekmek lüxmüş gibi. Pırlantanın KDV si sıfırken. Neyse sinirlenmeyelim.
Linier ( adını yanlış yazmış olabilirim) diye bir mağazada Deniz Akkaya- Ten ile anlaşmalı bir korseli elbise dizayn etmiş. Süper görülmeli. Fiyatlar 150-200 aralığında.
Kardeşim Ada ya Kore nin geleneksel olan ve çocuklara uygun olarak yapılan bir elbise getirmiş. Renkler ve dizayn harika. Ada kız huysuzluk etti ama şimdi elbisemi giyeyim diye peşimde dolanıyor. Akşama baba gelince dedim. Bir de şapkası varki, söylemeseler çanta sanılabilir rahatlıkla.
Yaşasın fotoğraf makinamııızzz vaaarrr. Buyrun resimler.
- Kızım ile puzzle oynuyorum salonda bu sabah.
- '' '' ''
- Kayınpederimin onlarda çektiği resim. Işık arkadan geliyor yinede harika makinam nasıl çekiyor bakııınnn, yandınız yandınız, görmemişin makinası olmuş çekmiş.. çekmiş.. çekmiş..
- Ada kız Kore elbisesi
- '' '' ''
- Makinamın kutusun açarken. Birde şık cüzdan gibi çantası varki sormayın.
Mutlu ve neredeyse 44 yaşında anne Çiğdem
17 Aralık 2010 Cuma
Yağmurlu hava ve ev
Daha Kış yeni geldi ama resim ne güzel değilmi. Sabah saati, hafif serin bir rüzgar. Oyle dalar gider insan uzaklara. Yer mi, Sokakağzı.
Aslında Turkan Saylan, Carrefour Maltepe yada Iyi Cucelere gitmekti bugün planımız. Ama bir sürü olumsuz sebep biraraya gelince vazgectik. Sebepler mi; buyrun;
Dün Ada yı büyükannesine bırakıp, Erenköy, Perşembe pazarını gezdim. Yılbaşı üstü pek hareketli ve çeşitliydi pazar. Erenköy pazarındaki almış başını gitmiş yemek yapan, dolma satan, salça satan, kocaman tencereli tezgahlarda ilginçti doğrusu. Yılbaşı süsleri satan tezgahtan yeniyıl ağacımıza süs bile aldım. Ada ve babası hemen bir aktivite gerçekleştirip ağacı süslemeyi bir yarım saate yaydılar. Yüzevler pazarınıda tavsiye ederim. Hem nezih hem ekonomik hem sakin bir pazar ve tekstil kısmı bayağı çeşitli, birde çiçek satıcıları. Güzel güzel çiçek açan yılbaşi çiçekleri 3 Tl mesela. :-). Dün Erenköy pazarına girdim yağmur başladı, döndüm hala yağmur yağıyordu. Allahtan üstüm sağlamdı. Buna rağmen pantalonumun paçalrı sırılsıklamdı. ( Ada bu kelimeyi şöyle telafuz ediyor; sımırs... ) çizme giydiğimden farkedememişim. Pantalon direk kalorifer üstüne, gelsin eşofmanlar tabi. Kapıdan girer girmez benim gezginci kızım şu soruyu sordu; anne nereye gidiyoruz şimdiii.. e kızım bi dur, vallahi Türkçe çıktı ağzımdan.
Büyükbabayı beklerken ve aşure yerken - Evvveeet Zekiye anne döktürmüştü yine. Allah kabul etsin. - Ada ya sen sunu yap diyordum ( Evvelsi gün aldığım Sesame Street in yeni kasedi '' Imagine '' yeni kelimelerimiz bu konu ile ilgili birde boncuklar) ve cevap şöyle oldu. '' I am not yaaaaa...'' pek güldürdü bizi.
Yağmur yağınca trafik felaketti tabi. Eve dönüşümüz 19,00 buldu. Hemen köfte ve patates. Ada kız mımmm diye yedi. E tabi ketçap ve mayonezi eksik etmedik ama abartmadıkda.
Yuva da öğretmen kızma ''dilsiz '' demiş. Şimdi yuva ile tekrar konuşacağım sonuçta bu çocuk bu yuvaya devam edecek ve seneye belki iki gün olarak kayıt olacak. Benim adımda kıl anne olacak. Ama bunlar önemli konular değilmi. İşin peşini bırakmamalıyım. Ne demek ''dilsiz'' Kızımın eğitim hayatı yeni başlıyor ve çok önemli adımlar bunlar.
Gevezelik yeter, aslında yazacak çok şey var ama Ada sakinken kitapta okumak istiyorum. Ne mi okuyorum. Uğur Dündar, İşte Hayatım. Hararetle tavsiye ederim.
Sevgiler
Kıl anne Çiğdem
Aslında Turkan Saylan, Carrefour Maltepe yada Iyi Cucelere gitmekti bugün planımız. Ama bir sürü olumsuz sebep biraraya gelince vazgectik. Sebepler mi; buyrun;
- ben yorgunum.
- araba otoparkta kilitli.
- hava çok soğuk ve yağmur dinmedi.
- Cem erken gelecek ve hasta. ( akşamki makarna davetide gümbürtüye gitti tabi. )
- kızım evde çok eğleniyor.
Dün Ada yı büyükannesine bırakıp, Erenköy, Perşembe pazarını gezdim. Yılbaşı üstü pek hareketli ve çeşitliydi pazar. Erenköy pazarındaki almış başını gitmiş yemek yapan, dolma satan, salça satan, kocaman tencereli tezgahlarda ilginçti doğrusu. Yılbaşı süsleri satan tezgahtan yeniyıl ağacımıza süs bile aldım. Ada ve babası hemen bir aktivite gerçekleştirip ağacı süslemeyi bir yarım saate yaydılar. Yüzevler pazarınıda tavsiye ederim. Hem nezih hem ekonomik hem sakin bir pazar ve tekstil kısmı bayağı çeşitli, birde çiçek satıcıları. Güzel güzel çiçek açan yılbaşi çiçekleri 3 Tl mesela. :-). Dün Erenköy pazarına girdim yağmur başladı, döndüm hala yağmur yağıyordu. Allahtan üstüm sağlamdı. Buna rağmen pantalonumun paçalrı sırılsıklamdı. ( Ada bu kelimeyi şöyle telafuz ediyor; sımırs... ) çizme giydiğimden farkedememişim. Pantalon direk kalorifer üstüne, gelsin eşofmanlar tabi. Kapıdan girer girmez benim gezginci kızım şu soruyu sordu; anne nereye gidiyoruz şimdiii.. e kızım bi dur, vallahi Türkçe çıktı ağzımdan.
Büyükbabayı beklerken ve aşure yerken - Evvveeet Zekiye anne döktürmüştü yine. Allah kabul etsin. - Ada ya sen sunu yap diyordum ( Evvelsi gün aldığım Sesame Street in yeni kasedi '' Imagine '' yeni kelimelerimiz bu konu ile ilgili birde boncuklar) ve cevap şöyle oldu. '' I am not yaaaaa...'' pek güldürdü bizi.
Yağmur yağınca trafik felaketti tabi. Eve dönüşümüz 19,00 buldu. Hemen köfte ve patates. Ada kız mımmm diye yedi. E tabi ketçap ve mayonezi eksik etmedik ama abartmadıkda.
Yuva da öğretmen kızma ''dilsiz '' demiş. Şimdi yuva ile tekrar konuşacağım sonuçta bu çocuk bu yuvaya devam edecek ve seneye belki iki gün olarak kayıt olacak. Benim adımda kıl anne olacak. Ama bunlar önemli konular değilmi. İşin peşini bırakmamalıyım. Ne demek ''dilsiz'' Kızımın eğitim hayatı yeni başlıyor ve çok önemli adımlar bunlar.
Gevezelik yeter, aslında yazacak çok şey var ama Ada sakinken kitapta okumak istiyorum. Ne mi okuyorum. Uğur Dündar, İşte Hayatım. Hararetle tavsiye ederim.
Sevgiler
Kıl anne Çiğdem
15 Aralık 2010 Çarşamba
Yuva hakkında fikri değişen anne
Resmimizin ismi Cem ve keyif.
Tamam, daha eşimle konuşmadım ama Aydan bayağı bir gazımı aldı ve bana fikir verdi, yuva ve ağlayan çocuklar konusunda. Bundan böyle Ada ya, anne ben okuldayken sen ne yapıyorsun dediğinde, yürüyüş yapıyorum,geziyorum, kitap okuyorum v.s demeyeceğim. Ben çalışmaya, ofise gidiyorum diyeceğim. Belki de beni Allah söyletiyor olacak ve gerçekten gönlüme göre iş bulacağım. Nasıl planlar, beğendinizmi arkadaşlar.
Bugün yuvaya uğradım. Asayiş berkemal. Sabah ingilizce dersine pür neşe katılmış. Bütün şımarıklar bana yani. Ustelik yuva yeni el değiştirdi, ismi değişti, net sayfasında kızımın resmi bile var, daha ne olsun. Tazelendi herşey. Bale öğreniyor. Bize sunum bile yapıyor evde. Evet, evet yuvaya gitmeli yaşı zaten 4 oldu sayılır. Bakalım. Destek verenlere, mesaj atanlara, gazımı alanlara, fikir verenlere çoook teşekkür ederim.
Dün mü dün ne yaptık, Göztepe Özgürlük parkına gittik hava çok soğuktu ama bir amacımız vardı; Buz Pateni sahasını bulup, işleyiş hakkında bilgi almak. Ama saha maha yoktu ortalıkta. Gerçek bugün anlaşıldı, Zeytinburnu nda da bir Özgürlük parkı varmış ve saha oradaymış. Eğer herhangi bir geri dönüşüm ki bu bir plastik kapak, şişe v.s olabilirmiş; karşılığında yarım saatlik ders ücretsizmiş. Avrupa yakasında oturanlar bence bu fırsatı kaçırmasınlar.
Sonrasında Erenköy deki, Beyaz Fırına gittik. Aslında hedefimiz Iyi Cüceler di ama öyle acıkmıştım ki Ada nın itirazlarına rağmen girdik. İyiki girmişiz. Dışarıda bir çocuk parkları vardı, şimdi içeridede var ve çok güzel masalar, tahta, sandalye ve kitaplar mevcut. Ada bayağı güzel vakit geçirdi orada hatta kendisine hayran bir seyirci kitlesi bile oldu zaman zaman. Tek dezavantajı tuvalet yolunun üstünde olması ama tuvaletler okadar temiz ve kuru ki bence sakıncası yok. Iyi cüceler e vakit kalmadı ama havalar soğuk gidiyor, nasılsa bu hafta bir ziyaret yaparız biz. Bu arada dün Beyaz da klimalar çalışmıyordu ve herkes montla oturuyordu ve buna rağmen bedava bir içecek bile verilmedi bize, kınıyoruz Beyaz ı. :-)
Sonra cicoş, evde herkes ama herkes hastaydı, bugünde yuva. Umarım hasta olmaz kızım.
Hayırlısı.
Günde iki yazı!!!
Aktif anne Çiğdem
Kızım ve Yuva, buruk anne
Resim yine eski bir Ada gezisine ait. Ada kızım bir bahçedeki cüce heykellerine bakıyor. Hayatı hikayeler arasında geçiyor zaten.
Sabah kızımı yuvaya bıraktım. Dün gündüz boyunca ve akşam, bu sabah ta yollarda ağlayarak gittik yuvaya. Ben de ağlamamak için kendimi zor tuttum. Neden kızım diyince; yuvada bana tavuk çorbası vermiyorlar dedi :-). Ikinci soruşumda yemek yerken konuşmayın diyorlar, yemeğimi yemek istemediğimi söyleyemiyorum dedi. Bahaneler. Yollarda sarılarak durarak gittik yuvaya.
Halbuki ilk günler ne güzel problem olmadan gidiyordu. Sanırım ortama alıştı, oyuncaklar filan yavan geliyor ona. Bahane değil tabi.
Ne yapacağım, yaşı uygun, oarada eğleniyorda biliyorum.
Tüm öneriler aşağıdaki yorum gibi;
3 yaşını doldurmuş bir çocuğun yuvaya gidebilmek için gerekli psikolojik olgunluğa sahip olması beklenmektedir. Ancak bazı çocuklar annelerinde ayrışmakta güçlükler yaşayabilmekte ve bu nedenle de yuvaya gitmeye aşırı direnç gösterebilmektedirler. Hatta bu direç aşırı ağlama, kusma gibi uç sonuçlara neden olabilmektedir. Tepkilerin bu derece aşırı olması çocuğun başka ciddi sıkıntılar yaşadığının bir göstergesidir ve ancak profesyonel bir bir yardım alınması koşuluyla bu problemin üstesinden gelinebilir.
Bu durumda yuvadaki uzmanlar ile klinik ortamda çalışan uzmanın işbirliği ile bu problem çözülebilmektedir. Ailenin bu konuda eğitilmesi ve çocuğun psikolojik olgunlaşmasının desteklenerek aile ile işbirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bazen anne-babalar çareyi çocuğu okuldan almakta ve yuvaya verme kararını ileri bir zamana ertelemektedirler. Böyle bir erteleme genellikle çözüm olmamaktadır ve bu çocuklar ilkokula başladıklarında da benzer belirtiler göstermektedirler. Problem ne kadar erken çözülürse o kadar kolay olmakta ve çocuk bu durumun olumsuz etkilerine daha az maruz kalmaktadır.
Şimdi yuvadan alırsam ben taviz vermiş olacağım çocuğa karşı. Offffff içim içimi yiyor ve acaip bir duygu yaşıyorum. Ağlamıyorum ama sanki içimde ... anlatamıyorumki.
Çok zor çok.
Buruk anne Çiğdem
Bu durumda yuvadaki uzmanlar ile klinik ortamda çalışan uzmanın işbirliği ile bu problem çözülebilmektedir.
Şimdi yuvadan alırsam ben taviz vermiş olacağım çocuğa karşı. Offffff içim içimi yiyor ve acaip bir duygu yaşıyorum. Ağlamıyorum ama sanki içimde ... anlatamıyorumki.
Çok zor çok.
Buruk anne Çiğdem
12 Aralık 2010 Pazar
Prenses ve Bezelye Tanesi
Baba kız, ne güzel bir resim değilmi. Yerim onları ben.
Pazar günü, hava soğuk, ev pek bir çekiyor insanı. Son anda Prenses ve Bezelye Tanesi, saat 15,00 Yer; Halis Kurtça ya gidildi. Kıza broşürü Cuma günü okumuştum. Saati ve günü unutmamış, hatırlatınca hadi gidelim dedik. Biz tiyatroya, baba da dolaşmaya. İkinci yarıyı Ada içeride yalnız seyretti, Bu bir ilk bizim için.
Biletler 20 Tl. Bence pahalı ama Istanbul Çocuk Sanat ta en azından oyunun müzik cd leri bedava. Bu oyunun kalabalık kadrosu var ve kostumler iyi. Prens biraz daha yapılı olsa ne güzel olurdu. Ben en çok kötü prensesi sevdim ne yalan söyleyeyim. Yanınızda kitap götürüp, çocuğunuz içerideyken okuyabilirsiniz ammmaaaa dikkat oturduğunuz alan soğuk ve sandalyeler rahatsız. Rahat koltuklar vardı eskiden şimdi yok. Tuvaletler temiz ama biraz bakıma ihtiyacı var kapıların ve kilitlerinin.
Kısa olsun öz olsun.
Öperim.
Kızı galiba tiyatrocu olacak anne Çiğdem
Pazar günü, hava soğuk, ev pek bir çekiyor insanı. Son anda Prenses ve Bezelye Tanesi, saat 15,00 Yer; Halis Kurtça ya gidildi. Kıza broşürü Cuma günü okumuştum. Saati ve günü unutmamış, hatırlatınca hadi gidelim dedik. Biz tiyatroya, baba da dolaşmaya. İkinci yarıyı Ada içeride yalnız seyretti, Bu bir ilk bizim için.
Biletler 20 Tl. Bence pahalı ama Istanbul Çocuk Sanat ta en azından oyunun müzik cd leri bedava. Bu oyunun kalabalık kadrosu var ve kostumler iyi. Prens biraz daha yapılı olsa ne güzel olurdu. Ben en çok kötü prensesi sevdim ne yalan söyleyeyim. Yanınızda kitap götürüp, çocuğunuz içerideyken okuyabilirsiniz ammmaaaa dikkat oturduğunuz alan soğuk ve sandalyeler rahatsız. Rahat koltuklar vardı eskiden şimdi yok. Tuvaletler temiz ama biraz bakıma ihtiyacı var kapıların ve kilitlerinin.
Kısa olsun öz olsun.
Öperim.
Kızı galiba tiyatrocu olacak anne Çiğdem
10 Aralık 2010 Cuma
Gezginci anne ve kızı
Iyi akşamlar,
Kızım ve çok özlediğimiz kedimiz Prinkipo. Ah... ah...
Iyi bir dvd seyretmeden hemen kısa bir yazı.
Biz yine evde oturamadık bugün. Hatice gelince nereye kaçsak diye şaşırıyoruz. Aydan ın arayıp Berrak evde demesi yetti, biz hemen geliyoruuuzzz dedik ve uçtuk. Oh sağolsun Aydan üçüncü zafer günümdü ama karnıbahar çok lezzetliydi. Çorba lezizdi. Meyhane pilavı ( hazır) çeşnili pilava hayret etmedim desem yalan olur. İçinde ki bir baharatı çıkaramadım billahi. Hazır gıdalara pek sıcak bakmıyorum ama bunu deneyeceğim. Eşime de hazır diil bizzati ben yaptım diyeceğim.
Üstünede manzaralı sıcacık bir nescoffee ve kurabiye. Daha ne ister insan. Ellerine sağlık Aydan.
Kızlarda güzel güzel oynadılar. Aydan iki ktu üç boyutlu puzzle verdi bize. Zordu, ben bile zorlandım. Zaten kutunun üstünde +3 yazıyor. +40 yazması lazım ehi..ehi..
Akşam hamsi tava, az rakı, biraz parmak boyası. Cındrella ve yatakkk..
Yarın mı yarın kızım Ömer Kaan ve Nil ile oynayacak.
Bakalım hava nasıl olacak.
Yalancı anne Çiğdem ( meyhane pilavı)
Kızım ve çok özlediğimiz kedimiz Prinkipo. Ah... ah...
Iyi bir dvd seyretmeden hemen kısa bir yazı.
Biz yine evde oturamadık bugün. Hatice gelince nereye kaçsak diye şaşırıyoruz. Aydan ın arayıp Berrak evde demesi yetti, biz hemen geliyoruuuzzz dedik ve uçtuk. Oh sağolsun Aydan üçüncü zafer günümdü ama karnıbahar çok lezzetliydi. Çorba lezizdi. Meyhane pilavı ( hazır) çeşnili pilava hayret etmedim desem yalan olur. İçinde ki bir baharatı çıkaramadım billahi. Hazır gıdalara pek sıcak bakmıyorum ama bunu deneyeceğim. Eşime de hazır diil bizzati ben yaptım diyeceğim.
Üstünede manzaralı sıcacık bir nescoffee ve kurabiye. Daha ne ister insan. Ellerine sağlık Aydan.
Kızlarda güzel güzel oynadılar. Aydan iki ktu üç boyutlu puzzle verdi bize. Zordu, ben bile zorlandım. Zaten kutunun üstünde +3 yazıyor. +40 yazması lazım ehi..ehi..
Akşam hamsi tava, az rakı, biraz parmak boyası. Cındrella ve yatakkk..
Yarın mı yarın kızım Ömer Kaan ve Nil ile oynayacak.
Bakalım hava nasıl olacak.
Yalancı anne Çiğdem ( meyhane pilavı)
Yağmur ve ev.
İşte kızım ve Heybeliada daki kapılarrr. Baba hadi resmimi çekermisin diyip kırıtıp durdu benim güzel kızım.
Eski resimlerden anlaşılacağı üzere henüz fotograf makinamız yapılmadı. :-(
Kader.
Hava bugün yağmurlu. Saat 05,00 te bir başladı, balkonun camlarını zor kapadım. Saniyede ıslandım bile. Ohh evimiz sıcak, kızım kalkana kadar sporumuda yaptım. Ikimizinde kahvaltısı tamam pilates bekleniyor. Allah evi olmayanlara soğukta kalanlara yardım etsin, kolaylık versin.
Planımız cadde ye gitmekti ama hava böyleyken zor. Hatice hanım da bizde artık bir köşelere sığacağız. Herkes hasta biryerede gidemeyiz. Allahtan meraklı minik dergisinin yeni sayısını aldık, birde dün Ada ya renkli hamurlar yaptım-yaptık. Ada çok eğlendi elleri un ve suya değince, aaaa annne hamur oldu peki su nereye gitti dedi. İkinci yapışımızda hımmm anladım dedi. Kereta.
Tarif veriyorum;
1 bardak un, tuz, yeteri kadar su, su yavaş yavaş eklenecek. Sonra hamur parçalara ayrılacak ve gıda boyası veya parmak boyası ile renklendirilecek. Pek güzel oldu, cam kavanozda saklanırsa bir hafta dayanır sanki. İsteyenler şu siteyide değişik şekil fikirleri için göz atabilir. Aşağıdaki sitedeki hamur tarifini kullanmayın olmuyor. Denenmiştir.
http://www.gulselim.com/evde-oyun-hamuru-nasil-yapilir/
Birde evdekiler karnıbahar yedirdim. Nasıl mı? Buyrunuz tarif;
Eski resimlerden anlaşılacağı üzere henüz fotograf makinamız yapılmadı. :-(
Kader.
Hava bugün yağmurlu. Saat 05,00 te bir başladı, balkonun camlarını zor kapadım. Saniyede ıslandım bile. Ohh evimiz sıcak, kızım kalkana kadar sporumuda yaptım. Ikimizinde kahvaltısı tamam pilates bekleniyor. Allah evi olmayanlara soğukta kalanlara yardım etsin, kolaylık versin.
Planımız cadde ye gitmekti ama hava böyleyken zor. Hatice hanım da bizde artık bir köşelere sığacağız. Herkes hasta biryerede gidemeyiz. Allahtan meraklı minik dergisinin yeni sayısını aldık, birde dün Ada ya renkli hamurlar yaptım-yaptık. Ada çok eğlendi elleri un ve suya değince, aaaa annne hamur oldu peki su nereye gitti dedi. İkinci yapışımızda hımmm anladım dedi. Kereta.
Tarif veriyorum;
1 bardak un, tuz, yeteri kadar su, su yavaş yavaş eklenecek. Sonra hamur parçalara ayrılacak ve gıda boyası veya parmak boyası ile renklendirilecek. Pek güzel oldu, cam kavanozda saklanırsa bir hafta dayanır sanki. İsteyenler şu siteyide değişik şekil fikirleri için göz atabilir. Aşağıdaki sitedeki hamur tarifini kullanmayın olmuyor. Denenmiştir.
http://www.gulselim.com/evde-oyun-hamuru-nasil-yapilir/
Birde evdekiler karnıbahar yedirdim. Nasıl mı? Buyrunuz tarif;
- küçük bir karnıbahar
- 2 yumurta
- 3 yemek kaşığı un
- 3 yemek kaşığı yoğurt
- 2/3 çay bardağı sıvı yağ
- üzeri için rendelenmiş kaşar peyniri
- tuz,pulbiber
Karnıbaharı haşlıyorum.Yumurta,yoğurt,un,sıvıyağ,tuz çırpıyorum.Karnıbaharı borcama koyup üzerine sosunu döküyorum.Kaşar rendesini ve pul biberi serpip sıcak fırına veriyorum.Üzeri kızarınca çıkarıyorum.
Kaynak; http://aynurrarslann.blogcu.com/yemek
Pişirirken önce malum koku ama sonra yani son on dakikada kurabiye gibi kokuyor. Mükemmel.
Ada kız yuvaya gitmek istemiyor. Akşamdan babası ile pazarlıklara başlıyor. Oysaki dans dersinde çok eğleniyor. Bakalım kahramanlarımızı neler bekliyor.
Sevgiyle kalın.
Soğuk havayı özlemiş anne Çiğdem
3 Aralık 2010 Cuma
pırasa çorbası yineeee
Merhaba,
Ada ile biz Ada motorunun dışındayız, Cem e bakıyoruz. Cem de hemen tik çekmiş bizi.
İşte pırasa çorbası tarifi;
Malzemeler:
- 4 tane ince pırasa
- 1,5 çorba kaşığı kırmızı mercimek
- 1,5 çorba kaşığı pirinç
- 1,5 çorba kaşığı sıvıyağ
- 1 patates
- 1 havuç
- 1,5 su bardağı süt
- tuz
Yapılışı:
- Pırasalar 1 cm kalınlığında yani ince ince doğranır.
- Havuç ve patates rendelenir.
- Süt hariç tüm malzeme ve 1,5 litreyi geçmeyecek kadar su düdüklü tencereye konur.
- Piştikten sonra blendırdan geçirilir.
- Süt ilave edilip karıştırılır.
- Kaselere doldurulup sıcak servis yapılır.
- Yendikten sonra pırasa çorbası olduğu açıklanır:))
Ada 3 kepçe içti bileeee...
Anne TTP ye gidecekmiyiz diye soruyor kızım. PTT demek istiyor.
Dün akşam büyükannesi ile konuşurken, ben İngilizce söylüyorum oda gayri ihtiyari büyükannesine çeviriyor söylediklerimi. Büyükanne soruyor haftasonu gelecekmisiniz? Ada bana baktı ve bende ''Sunday you will go the teatre'' dedim. O da dönüp Güneş günü tiyatroya gidiyorum gelemem dedi. Koptuk tabi. Pazar gününü bir türlü kafasına oturtamadı, Türkçe söyleyincede pazaramı gidiyoruz diyor iyi mi.
Öğleden sonra Türkan Saylan a gidiyoruz. Detayla sonar.
Gezginci anne Çiğdem
2 Aralık 2010 Perşembe
+3 çocukla gidilebilecek tiyatrolar ve aktiviteler
Merhaba, Günaydin,
Heybeliada da ağaca asılmış güzel bir bisiklet.
Dünkü yapilan anasonlu kabak yemeğini ben çok beğendim. Cem beğenmedi. Ada nin yemeği başkaydı zaten. Ama Ada da sevmezdi herhalde babasına çekmiş bulamaç yemekleri sevmiyor. Oysa Hint bulamaç yemekleri ne güzeldir dimi ya.
Dün Aydan la birlikte Maltepe de epeyice dolaştık ve sonunda çifti 4 Tl den pisileri aldık. Yuvaya bıraktık ve uzun yoldan Kaave içmeye. Oradan eve dönüş, gazete okuyuş ve sonra Ada yı alış. Kızım pek keyifli çıktı yuvadan dün. Anne bak kızlar boyle, erkekler boyle selam verirlermiş diyor. Bale dersinde öğrenmişler. Birde Ingilizce Kelebek demeyi öğrenmiş. Cem de diyorki ee sen biliyorsun zaten kelebeği. Kızdan ses yok.
Çöven otu maceramıda anlatayım; Biliyorsunuz saçlarım son üç aydır çok dökülüyor. Çöven otu, diğer adı sabun otu kullanmak iyi geliyormuş. Biraz aradım ama bir aktarda çöven otu kökü buldum 150 gr mına 2,50 Tl verdim. Buyük bir tencerede 100 gr kökü 2 litre suyla 30 dk kaynattım. Bu sabah saçlarıma biraz ısıttığım yarım kahve fincanı zeytinyağını iyice uçlarıda dahil olmak üzere yedirdim. -Bu bir hafta zeytinyağı, diğer hafta hint yağı, susam yağı olarak devam etmeliymiş.- İki saat sonra duş aldım ve saçlarımı duruladıktan sonra çöven otu kökü suyuyla duruladım. Inanmayacaksınız ama saçlarım temizlendi hemde yaklaşık 1 ltre su ile. Inanılmaz.
Aktiviteler;
Tiyatro Mie, Bu Cumartesi, Akatlar Kültür Merkezi nde saat 13,00 de Rapunzel ve Pazar günü saat 13,00 de Alis Harikalar Diyarında adlı oyunu sergiliyormus. Telefonu 0212 351 93 64.
Istanbul Çocuk Sanat, Aralık ayında her Cumartesi- Pazar Göztepe Halis Kurtça Kültür Merkezinde; saat 13,00 de Çilek Kız ve Prenses ve Bezelye Tanesi oyunu saat 15,00 de. Ustelik bu tiyatronun verdiği ücretsiz müzik cd leri ücretsiz. Diğer tiyatroların müzik cd leri 5 Tl den satılıyor.
Mickey Mouse, Tarihini öğrendim; 28.Ocak - 6 Subat a kadar. Haliç Kültür Merkezinde. Davetiye bekliyoruuuzzzzz...
Bostancı Hokus Pokus Çocuk Atölyesi, Bunu hiç duymadım. Aradım. Bostancı Zuzu nun sokağının Kadıköy e doğru devamında yer alıyormuş. Şehir fırsatında indirimli fırsatları var. Uye olacaklar bana bildirsinler lütfen ben de biraz zengin olayım değilmi ama. :-) Çocuklar için ritm, plates ve mutfak atölyeleri varmış. Ücretsiz ritm dersi tarihleri; 8-10 ve 12 Ocak, saatler sırasıyla 11,30-11,00 ve 15,00. Telefon : 0216 4109076. Ayrıca anneler pilates yaparken çocuklara bakılıyormuş. Bilginize.
Aysun un sütü geldi, bir iki dakika kaynadı. Birazdan Belgin e gidiyoruzzz..Ona Ebru Şallının ilk cd sini götüreceğiz. Oda başlayacak artık pilatese.
Yaşasın pilates kardeşliği.
Aktif anne Çiğdem
1 Aralık 2010 Çarşamba
Figaronun Düğünü, Nasuh Mahruki ve bale ayakkabısı PİSİ
Kızım da kızım. Heybeli Ada yürüyüşünden bir resim daha. Makinamız hala bozuk, dolayısıyla eski resimleri kullanıyoz efenim.
Yasemin e ve Yaprak a not. Mickey Mouse, Müzik festivali yapılacakmış. Sanırım tarih henüz belli diil ama davetiye bekliyoooozzzzzz. Ellerinden öpüyoz.
Bu Pazar Turkan Saylan da, Eti Çocuk Tiyatrosu, Pinokyo var. Ada babası ile gidiyor. Gelen varmı????. 13 veya 15 seansı mevcut. Aynı oyun Cumartesi de 13,00 de. Sahne ve oturma düzeni çok güzel. Ayrıca kütüphane ve çocuk oyun alanıda var hemde komacan. ( Ada dili ile.)
Kızım bugün yuvada. Düna kşam hem bana hem babasına okula gitmeyeyim dedi. Peki neden diye sorduğumuzda ''annemi çok özlüyorum'' dedi. Yemedik tabi. Bu arada ben büyüyüncede okula haftada bir gün gideceğim diyor iyimi. Ada kızın baka hele.
Birde birlikte oyun oynarken, sıra ona geldiğinde bana '' sizi bir dakika bekletebilirmiyim?'' diyor. Annesi de eriyo tabi.
Dün akşam yemek için, eline sağlık anne, teşekkür ederim dedi. Ben de afiyet olsun kızım dedim. Hemen akabinde şöyle bir uyarı geldi; birşeydiil diyoruz değilmi anne. :-)
Nasuh Mahruki nin, Bir hayalin Peşinde adlı kitabını bitirdim. Çok güzel insanı spora ve gezmeye heves ettiren güzel anlatımlı bir kitap. Kitabı bitirdim birde ne göreyim. 2004 yılında kitabı okumuşum ama gayet keyifli bir ikinci okuma yaptım iyimi. Sıraya hangi kitabı alsam acaba.
Galiba Ahmet Ümit girecek. Birde Ada ile Migros a gittiğimde okuduğum Elif Şafak ın yumuşak kitabı Baba ve Piç var. Alıcam o kitabıda merak etmeyiiinnn... :-)
Bu sabah Ada yı bıraktıktan sonra güzzel bir yürüyüş, dönüşte üç direk arası yürüyüp bir direk arası koştum. Morardım tabi yine. Spor salonundaykende herkes korkardı Çiğdem bi dur bişey olacak, morardın derlerdi. Ama bu da benim vücudumun hikayesi işte yapılabilecek birşey yok.
Gazeteleri aldım, ev döndüm, programa dönen sevgili Ebru ile canlı canlı pilates yaptım, kahvaltımı yaptım, en keyifli bölüm ise Aysun un sütü ile yaptığım sütlü kahve bölümü.
Bugün anasonlu kabak yaptı Ebru, denemenizi öneririm. Ben düdüklüde yapacağımdır.
3 adet kabak
1 adet havuç
yarım demet dereotu
bir adet soğan
Bi yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı tel veya arpa şehriye
1 tutam anason
yarım limon suyu.
Sırasıyla; Soğanı kavur, havuçları at, kabakları at, sehriyeyi ve diğer malzemeleri ekle, az su koy ve pişir. Süper kolay dimi.
Cumartesi günü Alev sağolsun beni Figaronun düğünü adlı operaya davet etti. 15 yıl önce seyretmiştim, üstelik Süreyya Sinemasının opera halinide görmemiştim. Davete atladım tabi.Sağolsun Alev. ( Ada da çok kullanıyor bu sağolsun u birde babacım zahmet olmassa tacımı getirebilirmisin diyişi var ki.. ) Süreyya çok güzel olmuş. Localar bir felaket sahneyi göremiyorsunuz. Boş olan güzel seyrimli koltuklara geçtik hemen. Opera başladı, bembeyaz bir dekor ve iki yada üç eşya var ve onlarda beyaz. Hareket etmeden ( doğal olarak) güzel çığıran sanatçılar. Bir iki bildiğim baştaki parçalarda tempo tuttum ama sonra ahhh sonra Alev in bir ara gözleri kapandı gördüm bende başımı zor tuttum. Arada birer kaave ve birbirimize nasıl söyleyeceğiz bakışları allahtan samimiyiz. Alev çıkalımmı, Alev; evet zaten geç bitecek gözüküyor. Ohhhh dişardayız. Sevdiğim operal var tabi ama Figaro ıııhh..
Gevezeyim, birazdan kıza pisi almaya çıkacağım, Aydan da gelecek, gezeriz biraz.
Meşgul ve yoğun anne Çiğdem
Sevgiler
Yasemin e ve Yaprak a not. Mickey Mouse, Müzik festivali yapılacakmış. Sanırım tarih henüz belli diil ama davetiye bekliyoooozzzzzz. Ellerinden öpüyoz.
Bu Pazar Turkan Saylan da, Eti Çocuk Tiyatrosu, Pinokyo var. Ada babası ile gidiyor. Gelen varmı????. 13 veya 15 seansı mevcut. Aynı oyun Cumartesi de 13,00 de. Sahne ve oturma düzeni çok güzel. Ayrıca kütüphane ve çocuk oyun alanıda var hemde komacan. ( Ada dili ile.)
Kızım bugün yuvada. Düna kşam hem bana hem babasına okula gitmeyeyim dedi. Peki neden diye sorduğumuzda ''annemi çok özlüyorum'' dedi. Yemedik tabi. Bu arada ben büyüyüncede okula haftada bir gün gideceğim diyor iyimi. Ada kızın baka hele.
Birde birlikte oyun oynarken, sıra ona geldiğinde bana '' sizi bir dakika bekletebilirmiyim?'' diyor. Annesi de eriyo tabi.
Dün akşam yemek için, eline sağlık anne, teşekkür ederim dedi. Ben de afiyet olsun kızım dedim. Hemen akabinde şöyle bir uyarı geldi; birşeydiil diyoruz değilmi anne. :-)
Nasuh Mahruki nin, Bir hayalin Peşinde adlı kitabını bitirdim. Çok güzel insanı spora ve gezmeye heves ettiren güzel anlatımlı bir kitap. Kitabı bitirdim birde ne göreyim. 2004 yılında kitabı okumuşum ama gayet keyifli bir ikinci okuma yaptım iyimi. Sıraya hangi kitabı alsam acaba.
Galiba Ahmet Ümit girecek. Birde Ada ile Migros a gittiğimde okuduğum Elif Şafak ın yumuşak kitabı Baba ve Piç var. Alıcam o kitabıda merak etmeyiiinnn... :-)
Bu sabah Ada yı bıraktıktan sonra güzzel bir yürüyüş, dönüşte üç direk arası yürüyüp bir direk arası koştum. Morardım tabi yine. Spor salonundaykende herkes korkardı Çiğdem bi dur bişey olacak, morardın derlerdi. Ama bu da benim vücudumun hikayesi işte yapılabilecek birşey yok.
Gazeteleri aldım, ev döndüm, programa dönen sevgili Ebru ile canlı canlı pilates yaptım, kahvaltımı yaptım, en keyifli bölüm ise Aysun un sütü ile yaptığım sütlü kahve bölümü.
Bugün anasonlu kabak yaptı Ebru, denemenizi öneririm. Ben düdüklüde yapacağımdır.
3 adet kabak
1 adet havuç
yarım demet dereotu
bir adet soğan
Bi yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı tel veya arpa şehriye
1 tutam anason
yarım limon suyu.
Sırasıyla; Soğanı kavur, havuçları at, kabakları at, sehriyeyi ve diğer malzemeleri ekle, az su koy ve pişir. Süper kolay dimi.
Cumartesi günü Alev sağolsun beni Figaronun düğünü adlı operaya davet etti. 15 yıl önce seyretmiştim, üstelik Süreyya Sinemasının opera halinide görmemiştim. Davete atladım tabi.Sağolsun Alev. ( Ada da çok kullanıyor bu sağolsun u birde babacım zahmet olmassa tacımı getirebilirmisin diyişi var ki.. ) Süreyya çok güzel olmuş. Localar bir felaket sahneyi göremiyorsunuz. Boş olan güzel seyrimli koltuklara geçtik hemen. Opera başladı, bembeyaz bir dekor ve iki yada üç eşya var ve onlarda beyaz. Hareket etmeden ( doğal olarak) güzel çığıran sanatçılar. Bir iki bildiğim baştaki parçalarda tempo tuttum ama sonra ahhh sonra Alev in bir ara gözleri kapandı gördüm bende başımı zor tuttum. Arada birer kaave ve birbirimize nasıl söyleyeceğiz bakışları allahtan samimiyiz. Alev çıkalımmı, Alev; evet zaten geç bitecek gözüküyor. Ohhhh dişardayız. Sevdiğim operal var tabi ama Figaro ıııhh..
Gevezeyim, birazdan kıza pisi almaya çıkacağım, Aydan da gelecek, gezeriz biraz.
Meşgul ve yoğun anne Çiğdem
Sevgiler
28 Kasım 2010 Pazar
Ortaköy Afife Jale Sahnesine nasil gidilir?
Günaydın,
Tiyatroya gidiyoz. Mars Lojistik, finansörlüğünde olan, Fareli Köyün Kavalcısı naa.
Ortaköy Afife Jale tiyatrosunda.
Nasıl mı gidilir?
22, 22re, 40t, 40, 42t, 25e veya dt1'e binin. yani sahilden giden sarıyer tarafı arabaları. galatasaray üniversitesi durağından bir durak sonra, yani kabataş lisesi durağı'nda (kabataş lisesi kabataş'ta değil ortaköy'dedir) inin. karşıya geçin. biraz yürüdükten sonra soldan içeriye girin, tek bir cadde var, dereboyu. afife jale az ileride sağda.
Hadi bize kolay gele.
Ada çok heyecanlı. Sanki ilk kez tiyatroya gidiyor.
Not: Wal-e ve sevimli canavarlar seyredilsin. Cocuklar + ebeveynler bayılıyor.
Sevgiler
Aktif anne Çiğdem
Tiyatroya gidiyoz. Mars Lojistik, finansörlüğünde olan, Fareli Köyün Kavalcısı naa.
Ortaköy Afife Jale tiyatrosunda.
Nasıl mı gidilir?
22, 22re, 40t, 40, 42t, 25e veya dt1'e binin. yani sahilden giden sarıyer tarafı arabaları. galatasaray üniversitesi durağından bir durak sonra, yani kabataş lisesi durağı'nda (kabataş lisesi kabataş'ta değil ortaköy'dedir) inin. karşıya geçin. biraz yürüdükten sonra soldan içeriye girin, tek bir cadde var, dereboyu. afife jale az ileride sağda.
Hadi bize kolay gele.
Ada çok heyecanlı. Sanki ilk kez tiyatroya gidiyor.
Not: Wal-e ve sevimli canavarlar seyredilsin. Cocuklar + ebeveynler bayılıyor.
Sevgiler
Aktif anne Çiğdem
26 Kasım 2010 Cuma
Optimum ve çocuklar
Heybeli Ada dayız. Kızım kakasını yapıyor. Allahtan oturacak bir taş buldumda belim kopmadı. Ada kız açık havada kaka yapmak çok güzel diyip birde şarkı tutturmazmı, gülmekten düşürüyordum az daha Ada yı. Alem kız.
Bayramda bir gün de Tahtakale ye gittik. Ada çok eylendi o ıvır zıvır dukkanlarında. Fakat dönüş bir kabustu. O kadar kalabalıktıki Ada yı yürütemedik. Vapura ve Kadıköy e zor attık kendimizi. Ada oradaki hayvan pazarında da çok eğlendi. Yazık hayvanlara tabi o ayrı.
Evvelsi gün, Ada kız a bir kaç şey söyledim yapması için, önce itiraz etmeden yaptı sonra yanıma geldi ve ;
- anne, ben Cindrella mıyım?
- Bende, yes you are, go back to kitchen where you belong, wash, clean and cook. ( evet, sen cindrella sın şimdi doğru mutfağa ait olduğun yere yıka sil,süpür)
- annnneeee bidaha yapalım.
Dün Optimum- Sihirli ellerdeydik. Saati 13 Tl ve ek yarım saat 5 Tl olmuş bilginize.
Batuhan ve Ada çok eğlendiler. Biz anneler kaave içerken Media Markt ın önündeki parkta da bayağı iyi vakit geçirdiler.
Bugün mü, bugün Hatice hanım geldi dolayısıyla bizde evden kaçıyoruz. ( Ada deyimiyle) Hiç sevmiyorum ben evde temizlik varken kalmayı.
Sevgiler
Tembel anne Çiğdem
22 Kasım 2010 Pazartesi
Bayram bitttiiii.
Bayram bitttii... Gerçek hayata döndük.
Ne oldu kızım bu sabah 09,00 da uyandı. Ben ondan önce uyanınca kendimi bir garip hissettim, acaba birşeymi oldu diye bir beş dakika korkudan gidip bakamadım. Delilik işte. Anne olunca böyle bir paranoya oluşuyor demekki. Baba evdeyken kızım bir sabah bile 09,00 a kadar uyumadı. Eşimde tatlı tatlı şikayet etti ama eminin üçlü sabahları daha şimdiden özlemiştir bile.
Eminim bu sabah kimse için kolay olmamiştır. Mis gibi aile bırakılıp işe mi gidilir. Bizde para gelse ama işe gitmesek gibi hayaller kurduk azıcık.
Riva ya gittik demiştim. Ama Riva girişinden başlayan sis bize görüş imkanı sunmadı. Gördüğüm kadarı ile Riva da diğer sefil kıyı kasabaları gibi olmuş. Güzelim derenin kenarında bir yürüyüş parkuru bile yok. Heryer pislik içinde, yazlık evler var ama önleri tozlu yol ve rezelat. 15 yıl Riva ya gitmemiştim, herşey değişmiş ama yol aynı. Komik değilmi. Rivaya git yemek ye ve dön. Bumudur hedef. Yurtdışında böyle yerleri cennet haline getiriyorlar biz elimizdeki cenneti, düzenlemeyi bile beceremiyoruz ve mahvediyoruz.
Dönüş yapıp Polonezköy e gittik. Yolda Cumhuriyet kasabından sucuk ve yandaki fırından harika bir tava ekmeği aldık. Daha önce gittiğimiz mangal alanı çok kalabalıktı o yüzden bir yandakini daha önce çocuk parkı olmayanı denedik. Yeşillik ve tahta olan çocuk parkı çok güzeldi. Resmini çekip gönderince kardeşim ve arkadaşlarıda bize katıldı. Ada onları görünce çok mutlu oldu tabi. Hepsiyle tanışıyor ve onları çok seviyor. Hepsine tek tek teşekkürler. Azade bile omzunda taşıdı kızımı sağolsun. Orada Kasım ayı olmasına rağmen ve akşam çöken sise rağmen saat 20,30 a kadar kaldık. Ben bayıldığım mangal ateşini şömine ateşine çevirdim ve ohhh değmeyin keyfimize. Tesiste birde at var adı Cansu :-) Biz ona elma verdik bir yiyişi vardı ki sormayın. Buyrun adresi, etinizi yanınızda götürerek, mangalı 25 Tl ye alarak çocuğunuzla güzel bir gün geçirebilirsiniz. http://www.derelivadi.net
Ertesi gün Dragos ta, sahilde IBB nin tesilerinde ucuz ve güzel bir kahvaltı. 10 Tl tabak. Dibinde de çocuk parkı. Ben sahilde kitap okurken baba ve Ada da parkta oynadılar. Değişen manzarayı ve birden yakınlaşan Ada manzarasını seyretmekten kitaba pek vakit kalmadı tabi. Annem, kardeşim, Teyze ve cicoşta katıldılar bize ama hava bir bozdu, çil yavrusu gibi dağıldık. Çaya bize gelinde diyemedim 5 kat merdiveni çıkamıyorlar, diz problemleri var maalesef. Akşamına bir arkadaş ziyareti. Ada çok eğlendi yine Buse, Sude ve Ayşe su ile. Kitap hangisi mi, kesin alıp okumalısınız. Resmini çekemiyorum makina tamirde maalesef. Ken Grimmwood, Sil Baştan. Önce klasik bir konu gibi geliyor ama elinizden bırakamadan okuyorsunuz. Aynı yazarın ikinci kitabınıda gördük Kadıköy de amma adını unuttum.
Bir ertesi gün, Yaşar ların kurban etini ( Allah kabul etsin) 1 kilo kıyma olarak çektirdim. Sadece 1 Tl aldı kasap Ali. Yanına birde mantı aldım. Ayşegül kulakların çınlasın. Kayıpsın yine. Eve döndüm tamamını köfte yaptım. Birazda şiş. Hoopp Golden Country e. Aldık ateşimizi masamızın ortasındaki mangal halkasına, kızımız yanımızda yada parkta, yada kirpi veya tavşanla oynayarak tam 6 saat geçirmişiz bu yerde. 67 Tl hesap ödedik. Orada da şömine ateşimizi söndürmedik. Anadolu yakasında oturanlar bu keyfi kaçırmasınlar derim.
Buyrun link e ; http://www.goldcountrypark.com/
Dünde sabah organik pazar, -maalesef, heykel yapma etkinliği yoktu, aradılarda kuruluşu ama maalesef neden gelmediklerinin sebebini öğrenemedik.- alişverişimizi yapıp çıktık. Biraz Real, biraz Praktiker. Eve döndük. Haftasonu bu tesislere gitmenizi tavsiye etmiyorum çünkü çocuğumu düşüncesiz insanlardan koruyamıyorum. Bazı insanlar çevrede kimse yokmuş gibi yürüyüp hareket ediyorlar, konuşarakta çözüm bulunamayınca, kocalar kavga etmesin diye susunca da balon olup eve dönülüyor. Gitmeyin, gitmeyin. Organik pazar a gidin tabi. Ada bugün 3 tane havuç yedi. Yarım kilo aldığıma bin pişmanım.
Bugünkü menü; Kreviz Çorbası
Kapuska
Salata
Operimmmm, gezginci anne Çiğdem
17 Kasım 2010 Çarşamba
Robotlar ve bayram
Çabucacık yazayım.
Herekese iyi bayramlar.
13. Kasım Cuma, akşam kokoreç biraaaaaaaaa, kızımda geldi bizimle. Hava o kadar güzeldiki dışarıda oturduk. Dönüş sahilden dolmuşla. Bir Maltepe alırmısınız, müsait bir yerde inelim. Ada kızım artık diyaloglarını arttırıyor insanlarla.
Cumartesi, Barış Manço sahnesi, Robotlar tiyatrosu. Bence süper bir oyundu. Bizde keyifle seyrettik. Yalnız biletler 20 Tl ve oyun müzik cd si 5 Tl. Fahiş.. fahiş... Ada ve Buse oyuna bayıldı. Çıkışta tabiki Saray ve tavuklu çorba. Sonrada Moda park. Yolda pireli bir köpek sevdi çocuklar, ertesi sabah boynunda bir pire yakaladım Ada nın. Zıplıyodu ve bir taneydi. Neyseki dezenfekteden sonra başka birtane çıkmadı. Alev i arayıp bir haber verişim vardıki sormayın. Telaş içinde. Neyse kazası belasız atlattık.
Cumartesi, Şile, rakı balik. Yürüyüş. Istanbul kampa uğradık ama kapı duvardı. Ve hiçbir farklı çalışma yoktu, geçen seneden farklı olan.
Pazar gunü; Heybeli Ada, hava mükemmeldi. Kızım ve kapılar resimlerden de görülebilir.Eh akşamına raki- balik. Dönüşte Maltepe motorunu pisi pisine kaçırış. Ada bütün gün bizimle gık demeden yürüdü. Akşamda masada yeni bir kutu pastel ve boyama kitabı ohhh değmeğin keyfimize. Benim peyniri kızım götürdü. Artık Ada da bu yeme yerine kullandığım '' götürdüm'' kelimesini kullanıyor. Anne kefirimi götürdüm. Güzel kızım benim.
Pazartesi malum bayram ziyaretleri. Bugün planda Riva var. 15 yıl oldu herhalde oraya gitmeyeli.
Operim
Gezginci anne Çiğdem
10 Kasım 2010 Çarşamba
Hastalıklar ve Umca
Merhaba,
Umca bitkisel ilaç için dr. muz ben kızıma kullanmıyorum, size de tavsiye etmem çünkü; yakın zaman yan etkisi yok ama uzun zaman sonra oluşacak yan etkisi için arastirması yapılmamış dedi. Eh bende vermedim. Ada şimdi iyi iki gündür okyanus suyu hariç birşey vermiyorum. Okula da üç haftadır göndermiyorum. Haftada bir gün yuvaya gidiyordu ya Ada. :-)
Kızımdan diyaloglar;
Görüşürüüüzzz...
Hizlı anne Çiğdem
Umca bitkisel ilaç için dr. muz ben kızıma kullanmıyorum, size de tavsiye etmem çünkü; yakın zaman yan etkisi yok ama uzun zaman sonra oluşacak yan etkisi için arastirması yapılmamış dedi. Eh bende vermedim. Ada şimdi iyi iki gündür okyanus suyu hariç birşey vermiyorum. Okula da üç haftadır göndermiyorum. Haftada bir gün yuvaya gidiyordu ya Ada. :-)
Kızımdan diyaloglar;
- Anneeee kakam geldi.
- Koş kızım
- Oturdu, dışarı çıkarken sordum, kapıyı kapayimmi açıkmı kalsın?
- Kapat anne çünkü acaip kakalar geliyor :-)
- Daha kapatmadan gelen sesler ''plomp''
- Addaaaa hazır ol kızım 10 dak. dışarı çıkıyoruz.
- anne hep dışarı çıkıyoruz ben evde kalıp müzik dinlemek istiyoruuummm.
- arkadaşları ile oynarken, hep saklanbaç, hep saklanbaç, sıkıldııımmm.
Görüşürüüüzzz...
Hizlı anne Çiğdem
3 Kasım 2010 Çarşamba
Umca ilaç mı,değilmi hakkında.
|
İ |
|
Umca 800mg/1gr Oral Solusyon 50 Ml
İlacın etken maddesi ile ilgili bilgi almak ve bu etken maddenin kullanıldığı diğer ilaçları görüntülemek için etken madde ismine tıklayın. İlaç üreticisi firma hakkında bilgi almak için firma ismine tıklayın. |
Barkod | : | 8699704656150 |
Kullanım | : | Diğer » Solüsyon |
Etken Madde | : | Pelargonium Sidoides Koku Sivi Ekstresi |
Firma | : | Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.S. Bu firmanın ürettiği ilaçları görmek için tıklayın. |
FORMÜLÜ:
100 g solüsyon; etken madde olarak 80 g Pelargonium sidoides Kökü Sıvı Ekstresi çözücü ve koruyucu olarak etanol ve gliserol içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ:
Farmakodinamik özellikler:
Umca Solüsyon; reinforme/sidoid sardunya köklerinden çıkarılan bir öz içermektedir. Vatanı Güney Afrika olan bu bitki, orada uzun bir süredir geleneksel tıp uygulamalarının bir parçası olarak kullanılmaktadır. Umca özü(EPs 7630) ile yapılan araştırmalar, söz konusu maddenin bronşit, sinüzit, anjin ve rinofarenjit olgularında etkili olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmalara göre Umca özü(EPs 7630), antiviral özelliklere sahiptir.
Ayrıca stafilokok ve streptokoklar üzerine de antibakteriyel etkisi olduğu gözlenmiştir.Bunun dışında, organizmanın bağişıklık sistemini güçlendirdiği ve balgam söktürücü etkiye sahip olduğu da bildirilmiştir.
Bu nedenle Umca, değişik akut ve kronik enfeksiyonların özellikle de üst solunum yolları enfeksiyonları ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonlarının tedavisi için uygundur. Umca uygulaması ile öksürük, ateş, boğaz ağrısı, halsizlik-yorgunluk gibi yakınmalarda hızlı bir iyileşme sağlanabilmektedir.
Farmakokinetik Özellikler:
Bildirilmemiştir.
ENDİKASYONLARI:
Akut ve kronik enfeksiyonlar, özellikle de solunum yolları enfeksiyonları ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonları (örneğin bronşit, sinüzit, anjin, rinofarenjit gibi)
KONTRENDİKASYONLARI:
Yeterli klinik deneyim olmadığı için; kanama eğiliminin yüksek olduğu hastalarda, ağır karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları olanlarda ve hamilelik ile emzirme dönemlerinde kullanılmamalıdır.
UYARILAR / ÖNLEMLER:
Gebelik ve Laktasyonda Kullanım:
Gebelik kategorisi C’dir. Yeterli veri bulunmadığı için gebelik ve laktasyonda kullanımı önerilmemektedir.
Araç ve Makina Kullanma Üzerine Etkileri:
Etanol içermesi nedeniyle araç ve makine kullanımında dikkatli olunmalıdır.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER:
Şimdiye kadar herhangi bir yan etkiye rastlanılmamıştır.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER :
Kumarin türevleri ile birlikte kullanılması durumunda, kan pıhtılaşmasını engelleyici etkide bir artış meydana gelebilir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU:
Akut enfeksiyonlar :
Yetişkinler ve yaşı 12’nin üzerinde olan çocuklarda günde 3 defa 20-30 damla, 6-12 yaş grubundaki çocuklarda günde 3 defa 10-20 damla, 6 yaşından küçük çocuklarda günde 3 defa 5-10 damla şeklinde kullanılır.
Kronik enfeksiyonlar :
Yetişkinler ve 12 yaşından büyük çocuklarda günde 3 defa 10-20 damla şeklinde kullanılması önerilir.
Damlalar, yemeklerden 30 dakika önce bir miktar sıvı ile birlikte alınmalıdır. Hastalığın nüksetmemesi için, semptomların hafiflemesini takiben ilacın kullanımına birkaç gün daha devam edilmesi önerilir.
DOZ AŞIMI:
Şimdiye kadar herhangi bir doz aşımı olgusu bildirilmemiştir.
SAKLAMA KOŞULLARI:
25°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI:
50 ml’lik kendinden damlalıklı cam şişelerde
RUHSAT SAHİBİ:
ABDİ İBRAHİM İLAÇ PAZ. A.Ş.
Zincirlikuyu / İstanbul
RUHSAT TARİH VE NO:
12.04.2005 117/51
İMAL YERİ:
Dr. Willmar Schwabe GmbH& Co.lisansıyla
ISO Pharmaceuticals
Ettlingen /ALMANYA
Reçeteli Satılır.
Prospektüs Onay Tarihi:
12.Nisan.2005
Ada nın nükseden hastalığı ile ilgili dostlarla konuşuyorum aynen burada yazdığım gibi. Insanın çocuğu hasta olunca gözü birşey görmüyor tabi.
Üç arkadaşımdanda aynı öneriyi aldım yarın dr. da soracağım ama öncesinde, konu hakkında bilgisi olanların yorumlarını alabilirmiyim ltf.
Sevgiler
Araştırmacı anne Çiğdem
2 Kasım 2010 Salı
Kadıköy gezisi - Pırasalı köfte
Merhaba,
Sabah Dr. Gökmen in ofisindeydik yine. Hastalık nüksetti ama kontrol zamanımız bile geçmemiş daha. Cık.. cık... Yolda Caliou nun bir kitabını çaktırmadan almayı başardım. Gökmen bey in ofisine girincede çaktırmadan masasına koydum. Her ziyaretimizde yapıyoruz bunu, bazan başaramayınca Gökmen bey mutlaka birşeyler buluyor Ada ya vermek için sağolsun.
Neyseki ciğerlerde ve boğazda birşey yok. Kulak buruna gidelimmi ne dersiniz diyince tekrar baktı burnuna filan, bişey yok dedi. Nasıl bir hastalık bu anlamadım, burun tıkalı, dün gece bayağı ateşte yaptı. Aynı ilaçları aldık, bu sefer yarım ölçek kullanacağız ve 3 güne tekrar kapısını çalacağız Dr. un.
Okyanus suyuda aldım 28Tl. Burnuna sıkıp duruyoruz Ada kız ın, nereye kadar. Bütün bunlar antibiyotik almamak için. Bu arada sürekli alınan şuruplar çok mu yararlı acaba. Eğer hastalık geçip birdaha tekrarlar veya sürerse antibiyotik alacağız tabi. Gökmen bey in kendi kızı da hastaymış. 23 aylık. Çocuğa dondurma yedirmekle, soğuk limonota içirmekle hasta olunmaz, mikrop alıyorlar diyor. Ada da artık yuvaya bir günde olsa gidiyor. E sinama, tiyatro eksik olmuyor. O zaman bütün kış hasta mı olacağız yani.
Neyse yaz yaz bitmez.
Dr dan çıktıktan sonra eve uğradık ve sonra çıkıp tren ile Kadıköy e gittik. Ada yorulmasın diye pusetinide aldık. Tren ile seyahat edince sanki hiç Kadıköy e gitmemiş, Küçükyalı ya gitmiş gibi oluyor insan. Dönüşte yeni trene bindik. Onlar hepten sessiz ve güzel zaten. İlgili dükkana girdik çıktık, çıkışta Saray da tavuklu çorba içtik. Ada bir güzel götürdüki çorbayı ohh.. içimin yağları eridi valla. Uslu, sakin, olgun kızım benim.
Dönüşte cadde gürültüsünden kaçmak için paralel yoldan indik Söğütlüçeşmeye. Aman bir güzel olmuş o sakak, hep alışveriş için uygun dükkanlar. Ada ve ben nasıl geldik Söğütlüçeşme'ye anlamadık bile. Bizim gençliğimizde sokağın sadece sonu vardı, aralar Salı pazarının olduğu günler hariç tekin olmazdı. Sibel ile ( bir başka yitip giden arkadaş) ne güzel dolanırdık oralarda.
Dönüşte park sefehatı bile yaptık. Oradan pırasa aldık vee hoopp eve, Mine nin tarifini denemeye. Çok güzel oldu. Herkes beğendi. Resimlere bakınız. İlk piştiği gibi versem kimse yemeyecekti bende şekil yaptım, yanınada salata. Teşekkür ederim Mine. Tarif için bakınız Mine. http://minetozanlioglu.blogspot.com/
Ben yemek yaparken Ada da aktivite yaptı, komik oldu ama bayağı eğlendi. Çatal biçak kadın. Teşekkürler İnciminci http://www.inciminci.com/
Dün uzun zamandır görmediğim bana çok faydası dokunan bir arkadaşımı buldum net te. Hani derler ya bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu diye. Umarım kızımın da böyle hayırlı, akıllı iyi yön gösteren arkadaşları olur ilerde. O beni sevmedi sonrasında ama ben hep merak eder özlerim. Bir yerden sonra olmuyor bazı şeyler tabi. Yinede hem gururlandım, hem kıskandım resimlerine ve harkulade işlerini görünce. Başarılar Arzu. Evlenmişssin, tebrikler çok sevindim.
http://www.flickr.com/photos/arzumusa/
İşte böyle.
Sevgiler
Hüzünlü anne Çiğdem
1 Kasım 2010 Pazartesi
Mimlendiiiimm yine..
Merhaba,
Ne çabuk geçiyor günler.
Yine olmuş günleeeerrr ben bilgisayara dokunmayalı.
Ada yine şifayı kaptı. Aynı ilaçlara başladım zaten topu topu 5 gün ara vermiştik. Bakamıyorum dimi ben bu kıza :-(
Mine beni mimlemişşş.. http://minetozanlioglu.blogspot.com Evvet çantamda vazgeçilmezler.
- ıslak mendil
- Ada için mutlaka su/güneş gözlüğü
- Anahtarlar
- Ada için yedek külot,fanile ve çorap/yedek ev ayakkabısı
- Ada için toka / minik boy pastel ve boyama kitabı.
- Cüzdan, kitap v.s.
Birde sağ omzumun neden ağrıdığı :-)
Bu haftasonu Ada için bir ilk gerçekleşti. Ada Anneannesinin evinde kaldı. Teyze faktörü çok önemliydi tabi, kızım bizi aramak, özlemek bir yana aktiviteden yorgun düşmüştü. Oyuncak müzesinde tahtadan magnet yapmış, Winks e gitmiş, 29 Ekim yürüyüşlerine katılmış. Hatta caddede yolda karşılaştık bile. Birdenbire anneee, babaa diyen bir ses ve gülen bir surat. Kendisi Cumartesi akşamı eve geldi. Misafirlerimiz vardı yemeğe onlara katıldı ve saat 12,00 de olay çıkararak yattı. Sarhoş anneside ona kitap okudu ama hangi hikaye hatırlamıyorum. :-)
Pazar günüde Ada nın mahalle arkadaşları ile birlikte Migros un çocuk tiyatrosu için saat 13,00 de Kadıköy Halk Eğitim merkezindeydik. Bilgisayardan Mahalleye adlı bir oyun izledik. Ufaklıklara göre değil bence 10 yaş çocuklar için daha uygun bir oyundu ama olsun. Tren le gittik, Canan ve Nil ile Kadıköyde dolaştık, çorba içtik ve minibüsle eve döndük Ada şöföre para vermeye bayıldı. -Bi Maltepe ltf. Şöför para üstünü ona verince keyiften yarıldı adeta. Büyükannede akşam yemeği ve ev. Yolda herzaman uyuyan Ada, uyursam baba bana hikaye kitabı okumaz diye uyumadı. Ah bu akıllı çocuklar.
Bu arada Ada yokken bizde çok güzel yürüyüş yaptık. Rotamız harika hemen paylaşayım. Trene binilir, Kızıltoprak da inilir, yoğurtçu parkı yolu ile sahilden Moda oradan Kadıköy. Orada bir yemek molası dolaşılır ve tekrar yoğurtçu parkı yolu ile caddeye, 29 Ekim yürüyüşü ve Suadiye den aşağıya o ne trafik rezalet. Sahilden Bostancı ya yürünür veeeee oradan otobüsle ev. Ayağımda uygun ayakkabı olmadığı için yaşlı diye koca tarafından suçlanış ve oturuş, sonra hiç yerinden kalkmamak taki yatağa gidene kadar. Ama yüzümdeki tebessümü görmeliydiniz.
YKY Kadıköyde küçük bir dükkan açmış. Iyiki geldiler, hoşgeldiler. Çok güzel bir Kars kitabı vardı 100 Tl ymiş + %20 indirimdeydi. Oyle baktım geldim. Hacı Bekir'den çukulatalı badem ezmesi almayı ihmal etmedik tabi.
Ahmet Ümit in, Istanbul Hatırası nı ve Alev in tavsiyesi ile ( şu anda Cem okuyor ve memnun) Ken Grimwood un Sil Baştan adlı kitabını aldım. ( yazarın adı takma gibi ). Henüz Ali Baransel i okuyorum ama az kaldı bitiyor. Bir ciddi, bir çerez kitap sırama devam ediyorum. Bu arada mizah dergileri, Food and Travel, Arasıra Atlas ve Leziz dergileride arada gidiyor. Gerçi aylarını pek tutturamıyorum ama sonuçta okuyorum onları. Birde heryerde bulunmayan ''sırt çantası'' adlı bir dergi var oda güzel.
Ada ya, Migros tan bir dergi aldım. Ismi Çiziyorum, boyuyorum. Değişik geldi bana. Üstte resmini çektim. Eğer belli oluyorsa bu dergide değişik olan. Çizilmiş bir sayfanın üstüne boş bir sayfa geliyor ve çocuk bu çizgileri takip ederek boş sayfaya resim yapıyor. Değişik bir uygulama tavsiye ederim. Ada önce ben yapamam dedi ama becerdi. Birde Mickey Mouse un çıkardığı bir dergi aldık. Biraz pahalı ama bence değer, alıştırmalrı çok güzel ( 7 Tl).
Bu arada salatalık turşusu kurdum. Kasım ortasında açacağım, iyi olursa tarifini veririm.
Ada ile herakşam Aysun un sütünden bir kase yoğurt kuruyoruz. Süt uyuyacak ve sabah yoğurt olacak diyorum. Sabah kalktığımızda ilk iş yoğurt olmşmu diye kontrol ediyoruz ve o gün o yogurdu yiyor Ada. Tavsiye derim çok eğleniyorlar. Fikir, Santrall Atölyeden.
Sevgiler
Kızı hasta üzgün anne.
26 Ekim 2010 Salı
Mimlendim
Günaydın,
Mimlendim, Mutfaktaki Rüya-Arzu tarafından MİMLENDİM.
http://mutfaktakiruya.blogspot.com/
Mimlenmenin anlamı; 5 çok sevdiğiniz tarifi paylaşmak ve bir diğer yeni kişiyi mimlemek. Arzu kesin birşeyler yanlıştır ama bağışla. Çok yoğunum ya :-)
Dün Pazartesi pazarına uğradık Ada ile dr. dan sonra. Neyse hastalığımızı antibiyotiksiz atlattık. Ada kız ve annesi iyi. Gerçi dün sümüklerimden pilates yapamadım o ayrı. :-)
Pazardan pırasa ve ıspanak aldık. Pırasa ne yapılır ya patetes ile birleştirilip börek yapılır yada çorbası yapılır. Daha pek çok tarif vardır ama bizim sevdiklerimiz bu tarifler; Resimlerini çekecektim amma maalesef makinanın şarjı bitik.
Tarif 1; Pirasa Çorbası
· 3 adet pırasa
· 2 havuç
· 1 patates
· 1 soğan
· 2 çorba kaşığı kırmızı mercimek
· 7 su bardağı su ( isterseniz et suyu da ekleyebilirsiniz)
Ben Ada yumurta yemediği için terbiye de yapıyorum. Güzel oluyor.
· 2 çorba kaşığı un
· 1 su bardağı süt
· 1 yumurta
· Yarım çay kaşığı karabiber, tuz
Yapilişi;
· Pırasaların 2-3 santim genişliğinde doğrayın
· Havuçları iri doğrayın
· Patatesi de doğrayın
· Kırmızı mercimek ekleyin
· Soğanı
Tüm malzemeyi düdüklüye koyun ve pişince yaklaşık 5 dk. alıp blenderle ezin.
Sonraaaaa;
· Un, süt, tuz ve karabiberi karıştırın
· Yumurtayı ekleyip çırpın
· Çorbaya karıştırarak ilave edip bir taşım kaynatın
Tarif 2; Pırasa böreği;
Malzemeler;
2 adet pırasa
2 adet haşlanmış patates
2 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı beyaz peynir
1 paket kabartma tozu
1,5 su bardağı mısır unu
maydanoz, tuz, pul biber, taze soğan ( isteğe bağlı)
Haşlanmış patetesi soyunuz ve ince doğrayınız. Pırasa, taze soğan ve maydonozlarıda öyle. Derin bir kapta 1 yumurta ve 1 yumurta akı, sıvıyağ, yoğurt, tuz, pulbiber ekleyerek iyice karıştırınız. Kabartma tozunu mısır ununa kattıktan sonra bu karışıma ekleyiniz. İyice karışınca yağlanmış fırın tepsisine yayıp önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 40 dk 180 derecede pişiriniz.
Benim kız bu böreğe bayılıyor ve birsürü şeyi aynı anda yemiş oluyor. Annesininde yağları eriyor tabi.
Tarif 3; Muhallebi ( basit)
Bizim evde çok yapılan ve tüketilen Aysun un sütünden yaptığımız muhallebi tarifi.
Malzemeler;
4 su bardağı süt
1/2 su bardağı un
1 yumurta
1 su bardağı pekmez yada şeker
4-5 yemek kaşığı kakao
Yapılışı;
Sütü derin bir tencereye koyunuz. İçine tüm malzemeleri tel bir çırpıcı ile karıştırarak ekleyiniz ve muhallebi pişiriniz. Sürekli karıştırınız. Ben bazan evde kalmış kekleri kaselerin dibine ekliyorum o da güzel oluyor.
Şimdi kimleri mimleyelim;
http://uzaylianne.blogspot.com
http://begonvilliev.blogspot.com
http://kucukevinmutfagi.blogspot.com
http://zeytinagaci.blogspot.com
http://sibelinkahvesi.blogspot.com
ve kendilerine haber verelim değilmi ya.
Sağlıkla kalın.
Hamrat anne Çiğdem
Tarif 4; Çıtır Hamur;
Malzemeler;
1 adet yumurta
1 kahve fincanı yoğurt veya soda ( ben hep soda tercih ediyorum)
yarım kahve fincanı sıvıyağ
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tuz
aldığı kadar un ( yemek yapmazken ne sinir olurdum şu tanıma)
kızartmak için sıvıyağ
Yapılışı;
Yumurta, soda,sıvıyağ,karbonat ve tuzu karıştırınız. Aldığı kadar un ilave edip hamuru oluşturun ve 3 mm inceliğinde açın. Kestikten sonra ister sade ister içine sucuk, sosis v.s ekleyip hemen kızartın. Ne kadar çıtır ve haifif olduğuna şaşıracaksınız. Bizim yaz sabahlarındaki tercihimiz, üstüne mutlaka yürüyüs yada deniz tabi.
Tarif 5; Kek;
Bu kekde çok basit ve kocaman oluyor. Tefal den aldığım kalıpda bir harikalar yaratıyor. Ne zaman yapsam herkes nasıl bu kadar kabardı diyor. Bilmiyorumki. İşte o tarif, azzzz soonraaaaa;
Malzemeler;
4 adet yumurta
2 su bardağı tozşeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı zeytinyağı ( sıvıyağ ama ben hep zeytinyağı yada bazan fındık yağı karışık kullanıyorum)
1 limon suyu ve kabuğunun rendesi
3,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 çorba kaşığı kakao
Yapılışı;
Yumurta ve şekeri iyice çırpalım. Süt ve sıvıyağ katalım. Limon kabuğunu ve suyunuda katalım. Diğer tarafta unun içine kabartma tozunu ekledikten sonra karışıma yavaş yavaş ilave edip karıştırmaya devam edelim ltf. Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına koyarak (Son aşamada hamurdan bir parça ayırarak bir kaşık kakao ekleyip ana hamurun üstüne çatalla yaymayı unutmayııınn.) önceden ısıtılmıs 180-170 derecede kapağını açmadan pişirelim.
Mimlendim, Mutfaktaki Rüya-Arzu tarafından MİMLENDİM.
http://mutfaktakiruya.blogspot.com/
Mimlenmenin anlamı; 5 çok sevdiğiniz tarifi paylaşmak ve bir diğer yeni kişiyi mimlemek. Arzu kesin birşeyler yanlıştır ama bağışla. Çok yoğunum ya :-)
Dün Pazartesi pazarına uğradık Ada ile dr. dan sonra. Neyse hastalığımızı antibiyotiksiz atlattık. Ada kız ve annesi iyi. Gerçi dün sümüklerimden pilates yapamadım o ayrı. :-)
Pazardan pırasa ve ıspanak aldık. Pırasa ne yapılır ya patetes ile birleştirilip börek yapılır yada çorbası yapılır. Daha pek çok tarif vardır ama bizim sevdiklerimiz bu tarifler; Resimlerini çekecektim amma maalesef makinanın şarjı bitik.
Tarif 1; Pirasa Çorbası
· 3 adet pırasa
· 2 havuç
· 1 patates
· 1 soğan
· 2 çorba kaşığı kırmızı mercimek
· 7 su bardağı su ( isterseniz et suyu da ekleyebilirsiniz)
Ben Ada yumurta yemediği için terbiye de yapıyorum. Güzel oluyor.
· 2 çorba kaşığı un
· 1 su bardağı süt
· 1 yumurta
· Yarım çay kaşığı karabiber, tuz
Yapilişi;
· Pırasaların 2-3 santim genişliğinde doğrayın
· Havuçları iri doğrayın
· Patatesi de doğrayın
· Kırmızı mercimek ekleyin
· Soğanı
Tüm malzemeyi düdüklüye koyun ve pişince yaklaşık 5 dk. alıp blenderle ezin.
Sonraaaaa;
· Un, süt, tuz ve karabiberi karıştırın
· Yumurtayı ekleyip çırpın
· Çorbaya karıştırarak ilave edip bir taşım kaynatın
Tarif 2; Pırasa böreği;
Malzemeler;
2 adet pırasa
2 adet haşlanmış patates
2 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı beyaz peynir
1 paket kabartma tozu
1,5 su bardağı mısır unu
maydanoz, tuz, pul biber, taze soğan ( isteğe bağlı)
Haşlanmış patetesi soyunuz ve ince doğrayınız. Pırasa, taze soğan ve maydonozlarıda öyle. Derin bir kapta 1 yumurta ve 1 yumurta akı, sıvıyağ, yoğurt, tuz, pulbiber ekleyerek iyice karıştırınız. Kabartma tozunu mısır ununa kattıktan sonra bu karışıma ekleyiniz. İyice karışınca yağlanmış fırın tepsisine yayıp önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 40 dk 180 derecede pişiriniz.
Benim kız bu böreğe bayılıyor ve birsürü şeyi aynı anda yemiş oluyor. Annesininde yağları eriyor tabi.
Tarif 3; Muhallebi ( basit)
Bizim evde çok yapılan ve tüketilen Aysun un sütünden yaptığımız muhallebi tarifi.
Malzemeler;
4 su bardağı süt
1/2 su bardağı un
1 yumurta
1 su bardağı pekmez yada şeker
4-5 yemek kaşığı kakao
Yapılışı;
Sütü derin bir tencereye koyunuz. İçine tüm malzemeleri tel bir çırpıcı ile karıştırarak ekleyiniz ve muhallebi pişiriniz. Sürekli karıştırınız. Ben bazan evde kalmış kekleri kaselerin dibine ekliyorum o da güzel oluyor.
Şimdi kimleri mimleyelim;
http://uzaylianne.blogspot.com
http://begonvilliev.blogspot.com
http://kucukevinmutfagi.blogspot.com
http://zeytinagaci.blogspot.com
http://sibelinkahvesi.blogspot.com
ve kendilerine haber verelim değilmi ya.
Sağlıkla kalın.
Hamrat anne Çiğdem
Tarif 4; Çıtır Hamur;
Malzemeler;
1 adet yumurta
1 kahve fincanı yoğurt veya soda ( ben hep soda tercih ediyorum)
yarım kahve fincanı sıvıyağ
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tuz
aldığı kadar un ( yemek yapmazken ne sinir olurdum şu tanıma)
kızartmak için sıvıyağ
Yapılışı;
Yumurta, soda,sıvıyağ,karbonat ve tuzu karıştırınız. Aldığı kadar un ilave edip hamuru oluşturun ve 3 mm inceliğinde açın. Kestikten sonra ister sade ister içine sucuk, sosis v.s ekleyip hemen kızartın. Ne kadar çıtır ve haifif olduğuna şaşıracaksınız. Bizim yaz sabahlarındaki tercihimiz, üstüne mutlaka yürüyüs yada deniz tabi.
Tarif 5; Kek;
Bu kekde çok basit ve kocaman oluyor. Tefal den aldığım kalıpda bir harikalar yaratıyor. Ne zaman yapsam herkes nasıl bu kadar kabardı diyor. Bilmiyorumki. İşte o tarif, azzzz soonraaaaa;
Malzemeler;
4 adet yumurta
2 su bardağı tozşeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı zeytinyağı ( sıvıyağ ama ben hep zeytinyağı yada bazan fındık yağı karışık kullanıyorum)
1 limon suyu ve kabuğunun rendesi
3,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 çorba kaşığı kakao
Yapılışı;
Yumurta ve şekeri iyice çırpalım. Süt ve sıvıyağ katalım. Limon kabuğunu ve suyunuda katalım. Diğer tarafta unun içine kabartma tozunu ekledikten sonra karışıma yavaş yavaş ilave edip karıştırmaya devam edelim ltf. Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına koyarak (Son aşamada hamurdan bir parça ayırarak bir kaşık kakao ekleyip ana hamurun üstüne çatalla yaymayı unutmayııınn.) önceden ısıtılmıs 180-170 derecede kapağını açmadan pişirelim.
25 Ekim 2010 Pazartesi
yazının devamı;
Allah, allah bende diyorum ki bu yazı bu kadar değildi. Neyse buradan devam edelim;
www.sihirlielmalar.com.tr bu siteye bir uğrayın derim. Çok güzel elma şekerleri yapmişlar. Kızlar ayıla bayıla yediler. Kitaplara daha göz atamadık.
Bu sabah kızım elini başına hafifçe vurdu ve hay allah yüz ifadesi ile ''hasik'' dedi. Güldüğümü görmesin diye hemen arkamı döndüm. Babasının kulaklarını çınlattım. :-)
Bir önceki yazımda ki resim. Şenay larla gittiğimiz güzel bir Şile gününden. Onların sayesinde limandaki balıkçıda yedik ve en az 150 Tl tasarruf ettik. Biz hep Lokantaya giderdik oysaki daha ekonomik olan yine deniz üstünde konuşlanmış teknelerde gayet güzelmiş, mezelerde leziz. Gerçi Palamut un rengi bana koyu geldi ama o da ızgaradan piştiğindenmiş. 4 kişi tıka basa yedik. Hava da o kadar güzeldiki.
Ada dişçi kontrolüne de gitti. Yine ağzını açmakta çok zorluk çıkardı ama allahtan çürüğü yok. Mart 2011 e kadar dişçiye byebye.
Haftasonu daraldım ve kendimi yarım saatliğine dışarı attım. Ne oldu Migros a gittim ve 3 adet krem aldım ama 6 adet krem sahibi oldum. Bir alana bir bedava kampanyası varmış ve tam ihtiyacım olan ürünlerdi. Bir hanımefendi, görevli kıza ama daha iki gün önce aldım ve tek ürün, haksızlık bu diye takılıyordu .
Konu hakkında paylaşmak istediğim ilginç bir konu var;
haliyle kremlerin son kullanma tarihlerine bakmak istedim, yok. Görevliye sordum, sağlık bakanlığının bu uygulamayı yasakladığını ama tüketici hattını arayarak, ürünün barkod numarasını okursam, son kullanma tarihini öğrenebileceğimi belirtti. Ee.. nereden bileceğim doğru söylediğini!!!! Bana çok garip geldi bu uygulama.
Evet artık bu yazıyı bitirip dışarı çıkmalıyız. Migros a uğranıp tiyatro davetiyesi alınacak, pazara gidilecek, saç kurutma makinası alınacak,dr Ada için kontrole gidilecek. Hava güzel bize yol göründüüüü...
Takipçi anne Çiğdem
Şile, tiyatro ve birikmiş yazı
Merhaba,
Uzun bir ara oldu. Daha mevsim girmeden hastalıklar başladı. Ada antibiyotiksiz atlatmaya çalışıyor ben bir posta antibiyotik halen kullanıyorum. Şükür iyiyiz. Ada bugun dr. kontrolune gidecek tekrar, bakalım antibiyotik alacakmıyız yoksa yolumuza devammı edeceğiz.
Senelerdir hasta olmuyordum ben. Pek bir garip geldi hasta olmak. Hele iştahımın kesilmesi benim hiç tanımadığım bir duyguydu. Oldum olası çok yerim ben am bu sefer neredeyse ıhlamurla doydum. :-)
Cumartesi günü saat 15,00 deki, Iyi cüceler kitapevinde ki etkinliğe katılalım diye planlamıştık. Saat 14,00 de evden çıktık ama nafile heryerde kaos bir trafik, yetişemedik. Cem arabayı park edecek yer bile bulamadı. Otoparklar bile doluymuş. O trafikte dolaştı bizde geç kaldığımız Tülin Kozikoğlu nun okuma etkinliğine katıldık. Sonrasında çoçuklar dondurma yaptılar ve sonunda da küçük mado kuüllahlı dondurmalardan yediler. Dondurmaların içeride yenmesine izin vermediler, dışarısı soğuk, kız hasta, tam bir fiyasko gündü. Bence etkinlikte çocukların katılımına yonelik değil bir an once bitmesine yönelikti. Kitap aldık, değişik stampa kullanılan bir kalıp oyuncağı aldık ve koltuklara rahatça kurulup kitap okuyan kızıma maalesef hadi diyerek tekrar yola düştük. Haftaarası gidip Iyi cücelerin keyfini süreceğiz, öyle karar aldım.
Pazar günü, Maltepe Belediyesinin, Türkan Saylan binasında ki, ücretsiz tiyatro etkinliğine katıldık. Uyuyan Güzel komedisi. Fena değildi oyun. Fonda bir göbek havası ve her boşlukta göbek atılan, karekterlerin birbirlerine ogghh bögg yaptığı bir performans. Kızıyorum çünkü en azından oyunlarda çocuklara güzel bir dil kullanılmasına umarak oraya gidiyorum ama maalesef Ada bilmediği kötü tavırları öğrenebiliyor zaman zaman. Iyi hareketleri değilde daima kötü hareketleri kapan çocuklar olunca söz konusu olan, oyun iyi etki bırakacağına kötü sonuçlar doğurabiliyor. Yinede çocuklar ilgileri dağılmadan seyrettiler. Sahne karardığında bizim kızlara el atan arka sıradaki ufaklık ise beterdi.
Çıkışta Maltepe Belediyesi çoçuklara 3 Ingilizce kitap ve Sihirli Elmalar adlı bir kuruluş, şahane görünüşlü elma şekerleri dağıttılar. -
14 Ekim 2010 Perşembe
3 boyulu film seyredebilir mi?
Merhaba,
Gezginci anne Çiğdem yazıyorrrrr. Dün Ada yi yuvaya bıraktım ve hoop ev, iki gazete hatim edildi, kafa dinlenildi tam o sırada Aydan aradı, haydi Cadde ye gidelim mi, gidelim anasını satiim. Atladım dolmuşa, Remzi nin önünde indim. Zaten inmesem felaket olacaktı çünkü trafik orada durdu. Iki damla yağmur yağdı ya hemen trafik.
Birlikte yürüdük, mağazalara bakındık, Tchibo da bedeva mal dağıtılıyor zannettik. O kadar kalabalık ve kasa kuyruğu öyle uzunduki. İlgilenenlere Carrefour - Maltepe yi öneriyorum. Kalabalık ama normal bir kalabalık ve rahat alışveriş imkanı sunuyor bu alışveriş merkezi üstelik sinemasıda var.
Ben oyle özensiz çıktımki dün, Aydan ise benim tam tersimdi. Etek, çizme güzel takılar. Onun kuyumcusuna uğradık ve yaptırdığı yüzükleride aldık. Kare olanı bence en güzeli idi. Eczane, Mars& Spencer v.s.
Günün en güzel seçeneği yemek oldu. Günaydın Burger bence çok lezzetli, doyurucu ve kızarmış baharatlı patatesi süper. Dükkan ile karşılaştırınca da ekonomik. İki burger, bir patetess, iki kola. Kişi başı 20 Tl. Hamburger ve köftelerin bouyutu da çok doyurucu Günaydın da.
Arada çocukluğumuzuda yad ettik. Benim küçüklüğümde babam kasaplar çarşısındaki kasaba benide götürürdü, o zamanki adı Günaydın değildi kasabın sonradan Günaydın oldu. Ama eski ismi hatırlamıyorum tabi. Orada sohbet edilerek, birşeyler içerek yapılan alışverişi dergilere bakarak izlerdim ve çok hoşuma giderdi. O yüzden hala marketten et alışverişi yapmam, aynı kasaptan sohbet ile alırım eti şimdide.
Pinokyo - 16 Ekim 2010 Cumartesi - 13:00
Bremen Mızıkacıları - 17 Ekim 2010 Pazar - 13:00
Rapunzel - 20 Ekim 2010 Çarşamba - 11:00
Tiyaro Mie nin programı. Kadıköy Barış Manço ve hafta arası olan da Beşiktaş ta. Haftaarası olan oyunlara telefon açmadan gitmeyin lütfen. Kapıda kalabilirsiniz. Tecrübe ile sabittir.
Üç boyutlu yeni bir film geliyor. Sammy'nin maceraları adlı. Ada nın Şifa Hastanesinde ki göz dr. Cenk bey e sordum, 3 boyutlu film seyredebilir dedi. Bilginize. Hatırlatma için; kızım neredeyse 4 yaşında.
Kadıköy Duru tiyatrosunun programıda ilginizi çekebilir. Biz 24 Ekim de orada olacağız inşallah.
Sabah Ada ya haşlanmış nohutları teflonda çok az tuzla kavurup verdim. Ilıkken üper oldular.
Tavsiye ederim.
Bu arada Berrin, kabak tatlısını çok şekerli bulmuş ve bana kabak çorbası tarifi vermiş sağolsun. Detaylı tarifi daha sonra vereceğim. Berrin in bir de önerisi var, boylede kabağı yediremessen döver zorla yedirirsin demiş. Çok eğlendik. Yorumlarını blog umuza bekliyoruz. Esprili arkadaşım benim.
Bugünkü resmimiz, katıldığımız Bağbozumu gününe ait. Tavsiyem eve şampanya alacağınız zaman Kayra nın bu markasını denemeniz. Biz sıcak havada, güneş tepedeyken bağda içtik bu şampanyadan, bardaklarca. Ohhh... Ramazandı yazamamıştım. Carrefour da raf fiyatı 34 Tl.
Sevgiler
Geveze anne Çiğdem.