Günaydin,
Nihayet bu sene ayağımız deniz suyuna değdi.
Geç kaldık araya pilates girdi biliyorsunuz.
Tatil Agustos a kaldı. O sıcakta bakalım ne yapacağız.
Dün sabah saat 09,10 da Belgin ve Batuhan ı aldık evlerinden ve yola düştük. Yaklaşık 50 km güzel bir yoldan sonra, sahil yolunu kullandık, Istanbul Camping e vardık. Giriş ücreti 20 Tl. Neler dahil bu ücrete dedim, beyfendi bana isterseniz paranızı geri verelim dedi. Allah Allah, parayı geri isteyen mi var kardeşim, ilk defa geliyoruz, bu ücrete neler dahil diye soruyorum dedim, sinirlenmemeye çalışarak. Neyse sonuç hiçbişi, sadece Allahın çayırlığında güneşin alnına araba park etmek içinmiş.
Deniz e daha yakın olan biryere arabayı yine güneşin alnına park ettik ve yine birbaşka yere 20 Tl ödedik. Sahile konuşlandık ve ohhh deniz. O güzelim doğayı nasıl bu kadar sefilleştirebiliyoruz anlamayarak günü orada geçirdik. Çevrede yiyecek hiçbirşey yok, köfte v.s. güvenilir değil, o sıcakta nasıl muhafaza edebilirler ki.
Kandil simidi, çubuk kraker, bisküvi ile idare ettik ve birşeyler getirmediğimize bin pişman olduk. Belgin in dayanamayıp aldığı kaşarlı tostlar ise maalesef çocuklar biraz yedikten sonra bir tadına bakayım olayı ile küflü oldukları anlaşıldı. Belgin inanamadı, çocuklara aldığımı da söyledim o küçük kıza dedi. Yurdum insanı, müslüman ve ticaret yapıyor. MUSLUMAN. Sanirim kitabı iyi okumuyorlar. Kızdık ama yapılacak bişeyler yok. Batuhan ın bitirdiği tostun küfsüz olduğunu umarak tostlar çöpe gitti.
Güzel bir gündü birdahaki sefere yolda gördüğümüz Kara Kirazlı köyüne uğramayı düşünmüyoruz.
Bakalım.
Çocuklarla bütüngün deniz olmuyor saat 12.30-15.30 ağaç gölgesi olan yere ihtiyaç var.
Akşlama doğru alıştılar suya ve keyfini çıkardılar.
Oh nihayet ayaklarım su ve güneş gördü.
En bayıldığım şey. Canım tatil çektiğinde de hep ayaklarım güneş görsün istiyorum derim zaten.
Akşam keyfi sürüyor. Havu gibi denize atlamalar filan. Şeker şeyler.
Iyiki doğurmuşuz. Oh.
Batu keyfi.
Aman ne oynadılar, kovalar, kürekler,ıslak kumlar, kaleler.
Kızımn terliği, Yıldız teyzesi aldı ve Yıldız kalıp oyuncağı.
Batuhan ın vazgeçemediği ''ördek leğende'' oyuncağı.
Sahilde ki bize ait olan alan. Şemsiye harika, teşekkürler Ayşegül ve Fatih. Çok hayır duası aldılar.
Kızımdan pozlar.
Yalnız senelerdir ilk defa biraz yandık. Bir şemsiye yetmedi. Dün ve bugün Bepanten pomat a yüklendik. Dikkkaaaaattt.
Güzel bir değişiklik oldu, pek eğlendik.
Bu arada Ayşe Arman ın evine bayıldım. Güle güle otursun. Darısı başımıza.
Buyrun link; http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=38528&rid=2369&p=1&hid=20922585
Bu akşam Büyükada da olacağız. Haberler yarına.
Kalın sağlıcakla.
Gezerek anne Çiğdem
gezerek anne :) bayılıyorum imzalarınıza..
YanıtlaSilçocuklar doğaya ne kadar da yakışıyorlar..Bunu kullanan insafsız insanlarıda Allaha havale etmekten başka bişey gelmiyor malesef elimizden... Bende de adet oldu bir yere giderken mutlaka bir beslenme çantası hzırlamak başımıza gelen kötü tesaduflerden dolayı :(
iyi tatiller adaya selam,
mugeninlistesi.blogspot.com
O bir anne,
YanıtlaSilVallahi elden başka birşey gelmiyor.
Aynı fikirdeyim ama bazan boyle durumlar olabiliyor işte.
Kaderci anne Çiğdem