Sonja nın daha geçen yıl başladığı Salı, bayanlar yürüyüşünün müptelası oldum bile.
Tesekkürler Sonja ve ekip.
Bu güzel, parlak ağaç, zeytin. Bu ağaçla başlayan bugünkü maceramız, çevre boyunca devam etti. Çok ama çok güzel zeytin ağaçları gördüm, sevdim, hayran oldum bugün. Zeytinalanı adını haketmiş.
Zerafet nasıl, sanki bir kadın bedeni gibi.
Ve yürüyüş başlar, bazılarımız üşümüş mü ne?
Diyorum ya: sanki Kış değil İlkbahar geliyor gibi doğa burada.
Önce tabi normal ve düzgün bir yol. Köy içinden geçerek.
Harkulade yapılar var, hayvanlar çok güzel ve tek hareket eden biz olduğumuz için tüm dikkatleri bizim üstümüzde buda onları komik yapıyor yada bizi. Kimbilir?
En sevdiğim şey şu su içini ve bitkileri görebilmek.
Bugün yaşadığıma ne kadar çok şükrettim.
Ve bir ara farkettimki, Ada kız bile aklımdan uçup gitmiş.
Tam bir, biir hafifleme, konsantrasyon..
Harika bir his.
Ayva ağacı, başlıbaşına eser olmuş değilmi?
Narenciye ağaçları.
Uzaktaaaan Köyceğiz gölü.
Ne mantarı acaba.
İnsan yapımı ama harika bir doğal havuz olmuş.
İşte favori ağaçlarımdan biri ve benim gibi insanlardan oluşan, sohbet etmekten, birlikte olmaktan çok hoşlandığım gruptan tatlı bir hanım, ağacı öpüyor, tam da aklımdan geçen hareket. İyiki varlar. Ben gibiyim bu insanların arasında.
Bu ağaç kimbilir ne zamandır orada.
Patika da süperdi. Hava da, sohbette.
Nazar değmesin bize, maşallah.
Sanki bir ressam yapmışcasına değil mi?
Yer gibi yaptııım caanııımmm.
Renkler harika olmuş.
Bahar da bu kanyondan su akarken sesi ve görüntüyü düşünemiyorum.
Dört gözle bekliyorum Mart ayını.
Gün içerisinde bir çok kere bağırmak ve Sonja ya seni seviyorum demek istedim. Sadece bir kere söyleyebilsemden de içimden milyonkere söyledim.milyonkere şükrettim herşey için.
İstediğim gibi yazamadım ama bugün çok keyf aldım ben hayattan.
Hardalotunu bir diğer adı turpotu nu öğrendim, daha bugün tanıştığım tatlı mı tatlı Nermin den. Kurabiyesi de süperdi. Pek yakında tarifi buraaddaaa.
Akşam menüsü mü, pazar kurulan yerdeki manavdan yaprak aldım, sarma yaptım, yaprak çok kötü ama çabalarımla leziz oldu.
Kalın sağlıcakla
Feylozof anne.
Not memleket meseleleri ise, dedim ya tarih yazılıyor ve be içindeyim.
Zeytin ağaçları bir İzmir'li olarak oldum olası favorimdir, rotanıza da bayıldım.. Yaşşaa Çiğdem, bir anlığına ordaymışım hissi verdiğin için çok yaşaaa...
YanıtlaSilyaaa bayıldım ben buralara, nasıl imrendim sana.Fotoğraflara bile dalıp gittim.
YanıtlaSilsana ne çok özeniyorum yazılarını okuduğumda harika bir yer de doğayla başbaşa oturuyorsun dert illaki vardır ama sıkılsan kendini bir ağacın gölgesine atabiliyorsun biz sıkılsak gidecek yer yok çıkıyorsun dışarı gürültü insan yığını arabalar nefes alacak yer yok vallahi bravo en büyük hayalim birgün böyle bir hayat sürebilmek
YanıtlaSilBayıldım. ayrıca böyle bir geziye çok ihtiyacım var.
YanıtlaSilen kısa zamanda benimde bulmam lazım bir güzergah :)
Merhabalar.
YanıtlaSilDoğayla ilgili tüm gezi ve yürüyüşlerinizi fırsatım oldukça ilgiyle izliyorum. Bunun tek sebebi var, tabi ki tabiatı, doğayı ben de çok seviyorum.
Bu güzel paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve dualarımla.
Sahiden mi Aslı m, anlatamadım dedim ama o duyguyu sana verebildiysem ne mutlu bana.
YanıtlaSilFarkında anne
Emreyle hayat,
YanıtlaSilValla biz de bayıldık. Sağol.
Ohh diyen anne
Tarkan ın. Annesi,
YanıtlaSilEvet sıkıntılarvar tabi ama boşveeeer. Dediğin gibi, sarıl bir ağaca veya sığın gölgesine ohhhhh. Unut gitsin, kutuları falan.
Kutu kutu pense anne
Alev,
YanıtlaSilYa gel yada orada da mutlaka vardır böyle yürüyüş düzenleyenler, illa ki. Bul bul hemen bul.
Okuldan vakit kalırsa tabi.
Neşeli anne
Recep bey, sagolunuz, varolunuz.
YanıtlaSilPaylaşımcı anne
nasıl sihirli yerlerden geçmişsiniz. aklıma Carlos Castenada hikayeleri geldi birdenbire! =)
YanıtlaSilÖzlemaki, aaa oda kim, derhal araştırıyorum.
YanıtlaSilCahil anne
önce derin nefes al ve bence "x-tlan" ile başla.
YanıtlaSil