Bisikletlerimizle yolları arşınlamaya devam.
Dün ün yazısı bugün yazılıyor,öKultak diye bir kapalı köy kahvesinde, market de kapalı!
Bu şu anda oturduğumuz Kultak taki köy kahvesi, çay bekliyoruz. Aman bu yollarda çaylar bir kıymetli oldu ki.
Dün, Akyaka dan çıktık, yoldan ekmk alırız, su alırız dedik ve yola düştük. Topu topu 27 km yol yaptık ancak ne yol yol, ne viraj ne viraj, ne de yokuş, yokuşa benziyor. Coğrafya harika manzaralar harika, kokular harika. Bu yola çıkmadan Akyaka dan tüm modern hayata ait ihtiyaçlarınızı lütfen alınız. Su yoldan bulunabilir. Tabi Pazar günü yolda olmamanız ayrıca önerilir çünkü piknikçi trafiği de yoğun. Koylar o kadar güzelki, piknik yapmayanları dövmek lazım o da ayrı. Hava güzel, denize girilebilir kıvamda. Ben karardım bile. Evet, CrocuS kullanıyoruz, yolculuk boylarını yaptım.
Yolda Turnalı diye harika bir köyde gözleme molası verdik. Toplam 15 tl hesap verdik. Helali hoş olsun.
Karışık otlu peynirli ve çayyy. Ihmmm..
Daha önce evsahibimizin Akbük teki yerine uğramak için plan yapmıştık, ancak Cem haritaya yanlış baktığı için ( Didim - Akbük) yolda konuşuyoruz, ben buralarda olmalı diyorum Cem hayır yaw, Güllük ten sonra diyor, konuşurken bir ayrıma geldik, kapı gibi Akbük yazıyor tabelada, eeee...devam ettik, baba yokuşlardan birini çıktık ve manzara bizi çarptı. Ayrıca günlük hedefimiz olan 43 km nin de yarısındaydık, e yağmur dolayısıyla da yola geç çıkmıştık. Ören e gideriz ama hem yoruluruz hem de akşama kalırız diye Cem i ikna ettim ve evsahibini arayıp, baskın yaptık.
İyiki yapmışız, harika bir yere ev yapmışlar, daha doğrusu klube. Sit alanı çünkü. Bir merhaba dedik, bisikletleri bıraktık ve hepberaber koya yürüyüşe indik. İyiki öyle yapmışız. Ertesi sabah vakit olmazdı.
Nasıl güzel bir deniz, nasıl güzel bir doğa. İnanılmaz, kesin ziyaret edilmeli. Kum değil ama büyük taş da değil. Hemen derinleşmiyor. Koya hakim tam da kıyısında muhteşem bir ev vardı, Ertuğrul Özkök ün eviymiş, satılıkmış. Nasıl dedikodular.
Akbük koyu, Gökova körfezinin içinde bi de üstüne içeriye bayağı bir girinti yapmış. O giirintiyi de öteki taraftan deniz yol bulup girmiş ve koya akıyor, tabi biraz tuzdan arınmış olarak. Azmak başı da var yani.
Katırtırnakları mükemmel. Ortalık nasıl güzel kokuyor anlatamam.
Biliyorum domates zamanı değil amma lezizi domates ve biber satan da bir hatta üç market var. yaz mevsimin de kuyruk oluyormuş.
Sanıyorum harcadığımız kalori yüzünden epeyi bir sık acıkıyoruz. Yarım ekmekler, çeyrek gibi gidiyor vallahi. 57.4 kg olarak biraz kilolu başladım yolculuğa bakalım dönüşte ne olacak. 54 dönsem tadından yenmez ama Cem e göre bu yememme göre mümkün değil. Halbuki daha evvelsi gün Çiğdem ciğim bu yaktığımız kalorileri, yiyerek yerine koymak mümkün değil diyordu... Ha...ha.. Konu benim yahu, oldum olası çok yerim ben. Maşallah bana.
Akşam tekrar evsahibimizin evinin olduğu yere çıktık. Off yokuş, Yaz ın oradan 45-50 derece de nasıl çıkılır bilmem. Su da yok, herkes depo yaptırıyor ve mümkünse yağmur suyuyla dıldurmaya bakıyormuş. Pis sular için de foseptik sistemi var. 1 ton su 100 tl . Nasıl?
Akşam, sohbet muhabbet bira ve 22 civarı bahçeye kurduğumuz çadıra geçiş. Ohh hava mis, temiz, yıldızlar yorganımız. Ses seda yok. Akyaka gecesinden sonra cennetteyiz. Gece domuz da geldi, sallana yuvarlana, sesinden anladığım kadarı ile yavruydu, bir böceği de öldürmeden dışarı atmayı başardık. Gerçi Cem o domuzun sesi değil benim horultumdu dedi ama ...
Sabah süper kahvaltı üstüne yolluk. Süper. Koya süper bir bakış, aaa bir baktık evsahibimiz arabası ile, su almaya Muğla ya yada mürver i bol olan Yerkesik e. Bak şimdi gezme gezmeyi getiriyor, sonra ki hedef Yerkesik, sonra....
Kalın sağlıcakla
Bisikletli anne
Eğer karıştırmıyorsam Akyaka'yı tesadüfen görüp uğramıştık, tatilden dönerken, hatırladığım uzun mesafede deniz çok alçaktı, ben havada bir sürü paraşütler vardı, küçük ama çok şirin bir yerdi. Aslında epeydir merak ediyorum bir türlü soramadım, krem yapıyorsunuz standlarınız oluyor, neler yapıyorsunuz bunlarla ilgili bilgi edinmek isterim? sevgiler..
YanıtlaSil