Ada kız ve Cadde gezisi

Merhaba,

Hatice hanım geldi bugün. Malum evden tüymemiz lazım. Ada ca kaçmamız lazım.
Sabah Ada evde otururken, Ptt, Ev vergisi 2. taksit yatırma, bir milyoncu gezmesi, arabanın bagajına koyulacak deprem çantası ve Ada yedek çantası hazırlandı. - En önemlisi bir şişe su eksik ama o kadar. - v.s yapıldı 40 dk içinde. Sağolsun Hatice hnm.

Kullanmadığım Firitöz de ( Tefal) Hatice hanım a verildi. Onun ihtiyacı varmış. Ohh..
Güle güle kullansın.

Karatay kitabı iyi güzel, ikincisine başlayacağım ama diğer kitaplarada ve içgüdülerime yada vücut ihtiyaçlarıma da karşı çıkmak istemiyorum açıkçası. Çünkü herdönem biri çıkıyor bu kitapların biliyorsunuz. Eee zaten ailece hiçbirşeyi abartma huyumuz da yok.  Ayda bir bile yemiyoruz fast food mesela. Ya da Ada ya ödül gibi sunmuyoruz bu tip yiyecekleri. Tatlı da hiç yemeyeceğim diyemem mesela yada ekmek.

Ada ya da artık ısrar etmeyeceğim ve evdeki portakallar ve yaptığım vişne suları bitince sadece ayran vereceğim. Ama zorlamayacağım çünkü zaten bizi ne yerken görürse onunda alışkanları o tarz şekillenecek. Arada dışarıdan da kek v.s yiyecek. İleri de inşallah büyüyecek ve o da kendi döneminin kitaplarını okuyacak ve kendi kararlarını vücut yapısına göre alacak herhalde. Evet Karatay ı beğendim ama gözümde de büyütmüyorum. Sonuçta bu tip kitapların hepsi bilimsel kaynaklara dayandıklarını iddaa ediyorlar değilmi. Haa mantıklı ama benim yolum en iyisi. Ama bu yöntemi de bir deneyeceğim sonuçta yerdenuzak 7,5 kilo vermiş yaw.. 

Link   ;http://yerdenuzak.blogspot.com/

Nasıl ama, ukalayım, bilmişim di mi??

Yeşim halamız, doğumgünün kutlu olsun. Mutlu, sağlıklı, huzurlu yıllara hepberaber inşallah. Seni çok özledik.  Bu gezi birazda senin için, özlemişssindir. Yürü sen de bizimle.

Sonracıma  baktık hava güzel. Ada kız parka gidelim dedi, ben Cadde ye gidelim dedim. Ama ben Irmak ile oynayacağım, Beliz?  dedi.  Ben de eğer parktalarsa oynarsın değillerse Cadde ye gideriz dedim. Onay alındı. Parkta kimse yoktu, ne yaptık trene bindik ve Suadiye de indik. Giderken de gelirken de sağolsun bize yer verdiler, biz de Ada kız ın istediği gibi cam kenarına oturduk.

Anne sıcak.. onlar bizim gibi katlanamıyorlar tabi. İki dakka sonra inicez desem bile montunu çıkarmak ve sıcaktan kurtulmak istiyor. Ah bu çocuklar. Ne hoşlar.

Suadiye den yürümeye başladık daha caddeye çıkmadan vitrinlerden büyülendi Ada. Gidip gidip, apartman topuk, taşlı parıl parıl ayakkabıları bana göstererek ben sen olsam bunların hepsini bana alırdım diyerek yola devam ettik. Bu da bana İngilizce sini öğretmek için fırsat oldu. Önce bi düğüm oldum ama hatırladım sonra.

Acıktım dedi, tubby tost istedi aldık. Arasına ketçap istedi, tamam dedim, abiye söyledik o arada abiye göz kırptım. Abi anlamış, ketçap koymamış iyimi, tebrik ettim abiyi. Bu kadın ne yapıyor da diyebilirdi. :-)  Bizimki söylendi biraz  ama ayakkabılardan, yollardaki güzel çiçeklerden, yıldızlardan gözünü alamayınca, götürdü ketçapsız tostu.

Cadde gezimizde, eskiden Tarcın ı nasıl serbest bırakıyorsam Ada yı da öyle serbest bıraktım. İlgisini ne çekiyorsa onu fotoğraladım. Bakalım Ada nın caddesi nasıl olacak dedim. Buyrunuz efem, beraber Penties in çorapları ile başladık. Önce onların çorap reklamı olduğunu belirttim, o zaman en çok beğendiğini deseni parmağı ile gösterdi bana. ( Tarçın, bizim 14 yaşında mallesef Ada tanışamadan kaybettiğimiz ve çok sevdiğimiz - Allah rahmet eylesin - kırma Malta terrier i dişi köpeğimiz.)

Onlar arabalar kaldırıma giremesin diye durdurucular kızım. Haa dedi ve ..

sonra üstüne Neko Tatttoo nun reklamının yapıştırılmış olanını buldu.

Suadiye ye doğru ben acıktım. Önümüzde komşu fırın, girdik. Hemen resim çekmeyin dediler, herzaman uysal olan ben, dedim ki; niye yaw, bildiğimiz börek neyin bunlar.

İyi çekmeyiz.

Yukarı çıkınca çektik ama.  İyi ki yukarı çıkmışız, cadde ve sigara meraklıları dışarıda ve aşağıda biz keyif düşkünü sağlıklılar,  sıcacık ve caddeye bakan üst katta ohhh keyf yaptık Ada kızla. Gerçi bir minik sando, bir küçük çay ve Ada kızı bir pembe kurabiye ye 6,25 verdik ama olsun. Cadde tarifesi.
Baştan kabul ettik.

Çektiğimizde bu, suratsız insanlar. Bu aralar Maltepe PTT de ki çocuğa da gıcığım ya o ayrı.
Böyle insanlara hiç selam vermemek, köle gibi davranmak lazım ya ben yapamıyorum.

 İşte minicik sandom ve Ada nın pembe kurabiyesi. Arasında marsjmollow cinsi bir şey. Kendi seçti ve yedi. Karatay a göre zararlı, tamam biliyorum ama olur aradabir. Bu bina eskiden TGIF di, bilirmisiniz hani şu çok yağlı kızartmalar yapan Amerikan fast food çusu.

Kızım la sohbet ediyoruz. Pek keyifli kızım dışarıda ve tabiki aksaklıklar ve kavgalar olsa da gezmek harika onunla. Oklava da dayaklık duruyor arka planda :-)

Penceleri kapatış şekilleri ve resimler çok güzel düşünülmüş.

Anne bu kocaaammmaaan ağaç. Evet kızım hani sana hep söylediğim, eğer bahçeli bir evimiz olursa bahçemizde bir heybetli Çınar ve Meşe olacak. İşte bu Çınar, doğu Çınarı.

Aaa anne bizim önümüzde çiçek yok. Köşeden alınır vazo ve hemen önümüze koyulur. Zevkli kızım benim. 

 Vazo yerini alır, çay biter. Gelenler geçenler. Oturması keyifli, tavsiye ederim. Bi de sıcacık. Biz soyunduk valla. Anne bitane çiçek alayım. Olmaz kızım herkes bitane alırsa biter çiçek kalmaz. Hem onlar buğday kızım, ekmek yapılıyor....

Ada keşife çıktı.

Böyle ekmekle ilgili birsürü küçük obje. Mutfak atölyelerini de bu katta yapıyorlarmış. Favorim Kitchenette mikser vardı orada. 1000 Tl biliyonuz.

Anne yukarıda tuvaletler mi var. Olabilir kızım git bak. Çıktı, gözleri parlayarak döndü. Yukarıda oyun odası varmış. Gitti geldi, detay anlattı bana.

Bu sandalyeler de rahatmış anne.

 Yukarıda ki faliyet odası. Açık değildi.

Bir diğer duvarı.

Gidiyor kurabiye, manzara da kaçırılmıyor bu arada. Karşı kaldırımda bir sürü ilgisini çeken tüylü, nazar boncuklu rengarek yıldızlar var.

Sabah aldığım bozuk paralık. Kendime aldım dedim. İçi gitti, banada alalım dedi. Olur dedim.
Bozuk paraları koyayım mı anne, koy kızım.

Kırmızı, bayıldım bana da kırmızı alalım anne. Olur kızım. Bana bozukparalık, ona kolye ve bileklik almıştım ama..
 


Cadde ye yeni yıl havası gelmiş bile.

Lavantalar nasıl mis gibi kokuyordu. Kızım dokunmassa olmaz. Çiçekçi bayan da bişey demedi neyse. Ohh kızım bayıldı kokuya.

 Yılbaşı çiçeklerine bayıldı. İnanmadı meyvelerin çiçeğe ait olduğuna akıllı kızım benim.

Bu mu, itfaiye için, gelip su alıyorlar. Araba parketmiş anne. Yanlış yere parketmiş kızım. ( Öküz, 5 yaşında ki çocuk bile anlıyo ama onlar anlamıyor) 

Garanti bankasının reklamına, Bremen Mızıkacıları diye koştu, sonra dediki, Köpek yokki mızıkacılarda, e pes kızım.

 Parlak şeyler, Mikimouse. Durduk.

Aman ne parlaklık.

Öndeki resim, arkadakiler ayakkabı kızım. Ama anne hiçbiri gerçek değil. :-)

Anne, Aralık geldi mi, geldi kızım. Biz ne zaman yeni yıl ağacımızı yapacağız, haftasonu meleğim. Babam güçlü ya beni tutar. Asarım süsleri. Tamam kızım.
 

İşte heryerde olan yıldızlar. Sonrasında hep yıldız aradık. Tüylüsü de vardı ama bizim makinanın şarjı bitti.

İşte gerçek araba anne. Merak etme kapısını açmam!!

Nerede süs var bizim kız orada.

Taçlar, bunlarıda çek anne.

Büyükanne için güller anne çek, çek.

Lavanta torbaları harika. 7,5 Tl tamamı.

Hello Kitty, Sabahlıkları. Ingilizcesini söyledi, hatırladığına sevindim.

 

 Nezih Kitabevine girdik ve olay bitti.

Yeni Barbie taraklar gördük. Herisim var. Ada da var. :-)

And Oscar goes tooo..

Şirinler, yeni favorilerimiz.

Bende denedim, gitmiyo buu..

Vücutla ilgili kitap, bağırsaklar. Ada pek ilgileniyor. Şimdi ona organları çıkaravildiğimiz maketlerden arıyorum bakalım.

Burnun içine giren mikropşar. Bu hangisi diye soruyor bana iyimi??

 Kızım ve kitaplar. Umarım büyüyünce de kitap okumayı sever.

Cümle düşüklükleri ile dolu olan Winks kitabını okudum ya offf..

İş bankası yayınları yine harika.

Bu kitabı aldık. Tavsiye ederim. 1 den 10 a kadar birleştiriyor ve resim ortaya çıkıyor.

Tchibo ya girdik, hımm diğer kız ne giymiş öyle.
Tahta da ateş pahası.

Kızım Dilara pozu veriyor. Yanlış anlama Diloş, bütün kızlar bööle.

 Makinanın şarjı bitti yoksa daha çok gözünüzü ağrıtırdım.
Mc Donald's Şaşkın şubesi.

Sonrası 2. Bölüm olacak kızım dedim o yüzden olağanüstü dekore edilmiş Vakko ya girmedik. Kar makinası getirmiş adamlar, bütün çocuklar oradaydı sanki kar yağmış gibi.

Tren le eve döndük. Parkta ipin en tepesine çıktık. Minik fare ile oynayan kedilere, merak edip gelen köpeğe şaşırdık. Ayşegül duymasın.

Öperim.
Çok fotoğraf seven anne Çiğdem