The storm - De Storm - Fırtına Film yorum.

Merhaba,

Dün akşam iki film üstüste seyretti bu aile.
Ertesi gün, kar tatili olur belki kar ederiz dedik ama maalesef sadece okullar  tatil edildi. Tekrar uyuyamadım ama olsun.

Birinci film penicilin in ilaç olması hakkında ikinci film ise Hollanda da 1953 yılında gerçekleşen gel-git felaketi ile ilgiliydi.

İkinci film çok ilginç geldi çünkü ülkeyi ( Hollanda) ziyaret etmeme rağmen bu felaketten haberim yoktu. İnanılmaz, bu felaketin sonrasında yapılan çalışmalar ve okyanusa çekilen set ise daha inanılmaz. Biliyormusunuz ülkenin % 50 si deniz seviyesinin altındaymış.





Filmin ana hikayesinin yanına oturtulan, bir annenin kayıp bebeği hikayesi de çok etkileyici. Bir anne olarak çok etkilendim, acaba bende 3 aylık bebeğimi sesinden tanıyabilirmiydim???

Eğer bir yerlerde rastlarsanız, kesin seyredin filmi. Görseller de çok güzel. Zaten bizi, yatmaktan alıkoyan ve gecenin bir yarısı ikinci filmi syrettiren de bu sahnelerdi.

Filmin yönetmeni Ben Sombogaart, tanımıyorum amma çok iyi bir iş çıkarmış. Eline sağlık.
Oyuncular da bize yabancı ama süperler, Sylvia Hoeks, Barry Atsma ve Dirk Roofthooft ve...

Tabiki bazı anlamsızlıklar var ama irdelemiyorsunuz. O kadar soğukta hayatların suda geçmesi ve donmamaları gibi. Yada bana öyle gelmiştir kimbilir.

Hayat. Bugün kü deprem de bize aynı şeyleri düşündürttü, hava soğuk, depremden sonra ayrı kalmak. Offf Allah göstermesin.

Bugün parka gittik. Giderken ki ayak izlerimiz, dönüşte yoktu. O kadar çok yağdı durmaksızın. Cem işten 16 da çıktığı halde 18,45 te ancak eve gelebildi. Ada kız ı cimnastiğe götürmedim, yarın da gitmeyiz. Risk almanın alemi yok. Allah soğukta olanlara kolaylık versin ancak çok güzel yağıyor kar. Ada kız ın arkadaşı Beliz i ağırladık bugün, dönüşte pastahaneden Alman Pastası aldık ammma benim pasta 100 basar ona vallahi. Un yoktu evde, süt erken bitti bu hafta v.s.  o yüzden ben yapamadım.

Ada kız ve Beliz in çorba içerken ki, kırmızı yanakları ise günün portresiydi bence.

16 aylıktan beri arkadaş olan Beliz ve Ada.

Çok güzel bir kare yakalamışım.
Yazlık kova takımıda çıktı arabanın arkasından.

Çorbacılar.


Ada dan inciler;

Akşam Ada yemek yerken sarıldık Cem ile, bizimki koşturarak mutfaktan geldi ve bensiz Karal lar haaa dedi. Küçük insan. ( Not: hepbirlikte sarılıp, Karallaaarr deriz biz, bebekliğinden beri) 

Bababaaa yarın okul tatil, evet kızım, sen evdemisin, maalesef kızım, aa neden ittal etsene. :-)

Menü, Yılbaşı hindisi ve bulgur pilavı. Ayran.

Birinci film ise, belgesel niteliğindeydi ama seyretmeye değer bence.

Kalın sağlıcakla, bu anne kar seyretmeye gidiyor.

Şükreden anne