Bir gün, hadi Belgin İkea ya gidelim demiştim Istanbul dayken. Çocukları aldık, kalktık gittik. Yemek yedik, dolandık ve ben orada esspresso demliği gördüm. 40 Tl-42 Tl derken, bulurum ben nasıl olsa diyip, taaa 92 yılından bu yana aklımda olan demliği almadan çıktım Ikea dan. Belgin ''pişman olacaksın'' dedi ama kasada bıraktım, şimdi para harcamayayım o kadar diye.
Belgin haklı çıktı, herzamanki gibi. :-)
Dalyan a geldik, haftasına french press im kırıldı, bu kaçıncı press artık saymıyorum. Kaldım mı kahvesiz. Türk kahvesinin yeri ayrı bu tarz kahvelerin yeri ayrı benim gözümde. E okadar nakit verip, ruhsuz makinalardan da almak istemiyorum.
Ne yapayım derken, internetten alışveriş imkanı var ya dedim kendi kendime. İstanbul da hiç aklıma gelmeyen bu seçenek, satılan malların çeşitliliğinin az olduğu Dalyan da hayat kurtarıcı.
Ikea nın sitesine girdim, bu arada Ada ya bir yatak ( ranzamsı) beğendim sipariş ettim ama yatak stok da yok. Bekliyoruz Ikea nın ilgisini. Aaa o de ne sitede moka yok. Fakat nasıl olur derken, gitti gidiyor un sitesinde buldum, tamam istediğim gibi renkli değil ama çelik en azından. Acil durum sözkonusu. Aldım, iki günde Aras kargo ile geldi. Üstelik 38 Tl :-)
Kullanım ile ilgili şu filmi izleyebilirsiniz.
Moka diyince aklıma neler neler geldi, İngiltere yılları, Antonella ve diğer italyan arkadaşlarım. Acaba neler yapıyorlar, yakın zamana kadar mektuplaşıp, mesajlaşıyorduk ama sonra..
O zaman, bir küçük fincan denemem için bana verdikleri esspresso, tadı, ne sert gelmişti kahvenin. Aman, bizim Türk kaavesi gibi acı bişey demiştim. Bu günlere geldim. Gelişme mi desek adına ??
Renklisi ve çelik olanı için Lauraaaaaa senden haber bekliyoruum. İlk anne ziyaretinde beni unutma lutfen. Kırmızı tercihimdir.
İşte benim kızın resimleri, Moka ya kızım diyen başka deli varmıdır?
Önce alt hazneye deliğe kadar su koy.
Benim moka 3 fincanlık. 6 fincanlığı fazla gelir diye almadım.
Sonra filtre eklenip, kaave ile doldurulur. Yaprak hala senin aldığın kahve ile geçiniyorum.
Bir ara Türk kahvesi koymayı da deneyeceğim, sonuçta kahveler aynı sadece çekim dişlisi farkı var, dimi ya.
ve aparatı takıp, kısık ateşin üstüne yerleştir. Pipetten içecek çekipde gelmediği zaman ki gibi bir ses çıkınca da altı kapanır. Afiyet olsun.
Roka larımın hali. Büyüdüler.
Kereviz, karnıbahır,pırasa.
Deneme amaçlı.
Fide kaynak, çiftlik.
Limonlar da bayağı büyüdü. Portakal her daim veriyor zaten.
Yanın da Ada kız a Rozi den gelen orjinal çukulatalar var ama ben yemedim. Karatay cıyım yine son iki haftadır. Kilo 55. Hedef 53 bakalım.
Kahvemin yanında kuru incir ve taze ceviz. Mükemmel. Yanında aşağıda ki manzaralar eşliğinde gazete keyfi.
ne uyudun be Boncuk.
Cm görünce '' kalk ulan benim minderimden '' diyor ama dinleyen kim. Poyraz ( yan komşunun köpeği) bu Kış bize gelince neler olacak bakalım.
Ayşe Arman okurken, seçtiği konular ve kullandığı dil dolayısıyla kendimden geçiyorum. Ara ara bu manzaralara bakarak ''Arman'' okumak beni, kısa anlar için bile olsa Dünya dan koparıyor. Teşekkür ederim Ayşe Arman. Hımm a da çok üzüldüm. Dünkü yazısı için link.
Bir de bu haber vardı, öldük gülmekten yaw.
Hadi kalın sağlıcakla.
Moka sever anne.