27 Şubat 2014 Perşembe

Oradan , buradan.



Merhaba,

Bir ara başlamışım bu yazıya ve unutmuşum, tamamlşayayım ve yayınlayayım.


Ayşe Arman ı okudunuz mu bugün, - o gün oldu zaman tabi :-) - bizi anlatıyor yaw. Bir tık.  Hayatlar ne kadar benzeş. Acaba Arzu ve Yeşim in dediği gibi biz kızlar olsak daha mı mutlu oluruz ne, yoksa erkekler bize bir ayarlama yapmak  için mi dünyada lar. Ama biz babamızı da çok seviyoruz, yok mu bunun ortası :) - Cem i kastediyorum kardeşim -


Peki bu aralar Melike Karakartal ı okuyormusunuz, öyle güzel konuları o kadar açık, detaylı yazıyor ki, takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Kelebek i okumak için  ana sebeplerden, birde ara ara sinirlensemde Osman Müftüoğlu da çok güzel yaşam koçluğu yapıyor.

Sabah yürüyüş ganimeti kişnişler.




Yaw daha dün konuştuk, dedikki Kayahan ve Nilüfer tınılarını kaybettiler birbirlerisiz. Ve bugün Cengiz Semercioğlu yazmış, Kelebek te,  barışmışlar ve konser olabilir diye. Bir gelseler bu yaz Aspendos a kızımıda kocamıda atıp götürsem Aspendos a o büyülü atmosfere. Dinlesek, mest olsak.

Hadi buyrun anılar, yıllar yıllar önce çuval, evet bildiğiniz çuvalı giyip sahnesinde bale resitali varken köle olduğumu hatırladım şimdi. Bayağı da iyi para almıştık. Türk gecelerinde lokumcu kız olmuştuk filan. Ne günlerdi, gençlik. Sahnede o çuvallarla köle gibi gezerken bayağı bir donmuştukda Aspendos ta. :-)

Tam da Kelebek i okuyun dediğim günde Onur Baştürk te pek güzel yamış, insanın içine sevinç doluyor. Evet kadın eli değen heryer şenleniyor. Boşverdik ülke gündemini bugün ne yapalım.

Birde açık radyo, hernekadar burada nedendir bilinmez, internet ten bile dinleyemesemde. Ve borusan klasik radyo. Tekrar sağol I pad için  kardeşim. Keyif.. Keyif...

Yonca nın sevgililer günü yazısı da süper. Hürriyet reklamı gibi oldu bu dağınık yazı.

Ada dan inciler;

Anne Arda, bisikline gitti galiba bugün, emin değilmisin kızım, bilmem ki, tuvalete gitmiş de olabilir dediler . Bi ağladık anne, aa niye ağladınız meleğim.  Bisikline gitti diye ( disiplin)  neden kızım? bisikline gidince ne oluyor bilmem ki artık ölümemi gidiyor, nereye gidiyor. Koptuk tabi.

Kalın sağlıcakla
Dağınık anne




25 Şubat 2014 Salı

Nehir- Tiyatro

Merhaba,

Iyi haftalar.

Yeri gelmişken anlatayım , geçenlerde az daha düşüyordum,  Cem,  hooop dedi. Aaa aa... sen gördünmü dedim. Cevap;  gözlerim hep üzerinde, korunuyor ve kollanıyorsun dedi kocam, ne güzel bir cümle değil mi. Neyleyim, sevgililer günü hediyesini, bana bu anlar lazım. Maşallah, nazar değmesin.

Geçen İstanbul seyahatınde, daha önce Bodrum a gelen, gidemediğim  Haluk Bilginer in ''Nehir '' adlı oyununa gittim. Kadıköy de gezerken aklıma geldi, girdim, aldım biletleri çıktım. Bu da şehirlerin avantajı işte. Ama burada da gidebilseydim, Bodrum seyahati bonus olacaktı o ayrı.



 


Salon doluydu, sahne güzeldi, Haluk Bilginer in oyunculuğu bence tatminkardı, herzaman beğenirim kendisini, oyunculuğunu, naçizane. Fazlaca konsantrasyon sağlıyor bu aktörün oyunları ki, ben mutluyum.

İki ayrı kadın oyuncuğu olduğunu ben saf seyirci zor faekettim desem. Saf demek, nazik oldu tabi.

Bu tip sonları sevmeyen ben, tiyatrodan mutlu ayrıldım. Epeyidir tiyatro yüzü görmemiş olmamdan herhalde.

Bana eşlik eden kardeşime teşekkür ederim.

Biletler mi 50 Tl. Gidiniz, görünüz. Sehrinize gelirse kaçırmayınız.

Kalın sağlıcakla

Aha erkekler diyen anne

24 Şubat 2014 Pazartesi

Yaşamak, ölmek....

Günaydın,

I padimi açtım, aldığım ilk mesaj aşağıda ki, ben ölmem diyorum ama bakalım;


Kizlar merhaba!

Eğer şanslı iseniz gene güneşli bir günde yürüyüşümüz olacak!! Ve denizin kenarında olacağız = mayolarınız getirin
Bedri Rahmi - Kille yürüyeceğiz (Dalaman'ın arkasındaki olan dağlar ve koylar)
 
22 Şubat 2014 icin yürüyüş programi
Parkur patika ve orman yolund,  arasırada dik iniş ve çıkış var (uçurum yok) 10 KM (zorluk ORTA derece). Bilginiz olsun güzel bir koyda mola veririz, yüzmek isteyen mayosunu getirsin!! Yolda süper manzaralar var!

Baslangic saati ve bulusma noktasi: 09:15 Migros'un arkasında
Tahmini bitis saati: 17:00 Migros'un arkasında.
yanınıza getirin: icme suyu (en az 1 lt),  yemek (sandwich veya baska pratik birsey, yemek isitmak icin gerekli malzeme yok), kuru meyve ve taze meyve, kamera, güneş gözlüğü, şapka ve yedek kiyafet (Tshirt). Yağmurluk
 



Kalın sağlıcakla
Keyiften yarılan anne

18 Şubat 2014 Salı

Dostluk

Merhaba,

Epeyidir yazı yazmadığını düşündüğüm arkadaşıma bir uğrayayım dedim, aaaa ne güzel '' post'' lar yayınlamış ve ben okumamışım.

Hele bir tanesi vardı ki, bizi anlatmış, ah pek bir hoşuma gittim, hatta duygulandım. Ellerine sağlık Alev.

İşte;


Merhaba

Yarıyıl tatili nedeniyle İstanbul'a çıkartma yaptık. :) Tabiki bir şehri şehir yapan yaşanmışlıklar ve dostlar.

Gider gitmez hasret gidermemiz lazımdı. Hepimiz farklı yerlerdeyiz. Ben Mersin de Çiğdem Dalyan Şenay ve Yaprak İstanbul'da ( sefil hayatlarına devam ediyorlar :) ) Şaka bir yana biz Çiğdem ile İstanbul da gezinirken söylendiğimiz şeylerin aynı olduğunu fark ettim. Ufff ne soğukkk offf ne kalabalık ahhh ne kadar gürültü var :)
Neyse güzel olan arkadaşlık dostluk. EEE 4 hatun toplanıp ne yapar tabiki kadıköy de rakı muhabbeti. Kadıköy'de bir mekana gittik Adıı Benusen. Arkadaşımız ayarladı ona laf yok sağolsun mekan güzeldi. Fakattt mezeler felaketti. Yada bizim damak tadı öyle gelişti ki memleket nedeni ile bana biraz yavan geldi. Ne fava fava gibiydi ne patlıcan salatası :) kendi yemeklerimi övmüş gibi olmayayım fakat ben hepsinden daha güzel yapardım. :)

E zaten yemek bahane sohbet şahane durumu olduğundan konuya fazla takılmadık. Kah güldük kah sinirlendik, kah sistemi eleştirdik, kah eskileri yad ettik. Güzel bir akşam oldu.

Tabi çocukların okulları ile ilgili mevzuları konuşurken Yaprak sanırım biraz bayıldı fakat gülü seven dikenine katlanır :)



O güzel Dost akşamından

İnsan başka yerlere göç ettiği zaman en çok dostlarını arıyormuş. Benim çok kalabalık bir arkadaş çevrem hiç bir zaman olmadı. Belkide hayat çok fazla izin vermedi çalışıp hayatın sorumluluklarını yüklenmem gerekirken çok arkadaş ortamlarında olamadım. Fakat beni hayatta tutabilecek sayılı da olsa dostlarım var. Sonradan fark ettim ki ben zaten öylesine gündelik boş konuşmak için arkadaş istemiyorum çevremde samimi sıcak insanlardan ufakta olsa bir çevre yetiyor bana.

Mersin e geldiğimden beri yalnız hissediyorum. Tabiki bir çok insanla karşılaştım tanıştım fakat insanın kapısını çalıp sorgusuz sualsiz içeri girip  hadi bana bir kahve yap diye bileceği insanların etrafında olmaması, Nedensiz canın sıkıldığında kendini birinin yanına atıp off bugün çok canım sıkılıyor dediğinde seni irdelemeye çalışmadan iyi vakit geçirmeni sağlayacak insanların çevrende olması çok önemliymiş. Burada çok güzel bir hayatım olmasına rağmen bunları özlüyorum.


Bu da Ada ve Buse dostluğu ömürlük dostluk.

Belli bir yaştan sonra dost edinmek zor onu anladım. Kızım bu konuda çok şanslı doğduklarından beri beraber olduğu bir dosta sahip iler dede çok büyük ihtimalle devam edecek arkadaşlıkları etsinde insanın böyle dostluklara her zaman ihtiyacı var. Beraber gülüp beraber ağlayabilecekleri günleri olsun....

Ben arkadaşlarımı ne kadar özlediysem kızlar da bir birlerini o kadar özlemişler. Ara ara durup sarılmaları Türk filmlerine taş çıkaracak cinsten.

Tatil boyunca sadece 2 gün görüşebildiler, malum sayılı zaman çabuk geçiyor. Buse sürekli bana soruyor anne Dalyan a gidebilirmiyiz. Bende gideriz tabi diyorum. Götürmeyide çok istiyorum. görüşsünler diye bende arkadaşımı görebileyim diye. Bir tek vize sıkıntımız var :) onuda aşarsak tadından yenmez ama aşamasakta ben yinede bir yolunu bulup çocukları buluşturmayı hedefliyorum. Büyüklerin sıkıntıları çocukları yormamalı.


Bu da süpriz hediye küpelerim :) çok güzeller. Güzel olmalarının sebebi bir dosttan gelmeleri tekrar teşekkürler Çiğdem. Tabi sadece o da değil bir de bir hikayesi anısı olması. Bu küpeleri her taktığımda O akşamki hediye değiş tokuşunu ve Şenay'ın altın dışında küpe takamadığını hatırlayacağımm :) 
Güzel bir gülümseme ile bitiriyorum yazımı.
Sevgiler 






Kalın sağlıcakla
Dost anne

17 Şubat 2014 Pazartesi

Bir Dolap Kitap

Merhaba,

Yine yeniden kitap kazandık biz, BİR DOLAP KİTAP tan. Çook teşekkür ederiz.


Postamız böyle şık bir paketle geldi. Emeğiniz için çook teşekkür ederiz.


Güzel bir not.


Ada kız heyecan içerisinde.


ve kendisi küçük ama bize anlamı büyük, muteşem , elyapımı bir kitap çıktı içinden. Bayıldıkk. Keşeke kızımında böyle çizim yeteneği olsa dedik, keşke Banu nu evine gidip, elektrik düğmelerinin çevresinde ki çalışmaları da görebilsek dedik. Ellerinize sağlık.



Baksanıza  :-)



Ada kız ın bir sabah kahvaltısını araya alalım.


Sofrada bile kitap okuyoruz :-)


Daha yakından.


Bu da Cem in kahvaltısı.


Okuldan hergün bir kitap geliyor. Kütüphane gibi, değiş tokuş kitapları. Ada kız da öğrenmiş, annecim zarar vermeyelim, geri götüreceğim. Tamam kızım, ne zaman zarar verdik ki biz kitaplara.

Evine dönmek isteyen kedi kitabı da çantasında. Okulda ve bizim gibi heryerde kitap okumak istiyormuş Ada.

Ne mutlu olduk.

Teşekkür ederiz Bir Dolap Kitap.

Biz ikinci kez bu mutluluğu yaşattığınız için, yol gösterdiğiniz için, emekleriniz için.

Tayga ya selam yola devam.
Kalın sağlıcakla

Mürit anne

14 Şubat 2014 Cuma

İztuzu nda bir mangal günü

Merhaba,

Buralar da oralar da olduğu gibi havalar mükemmel. Dut ağacının üstünde binlerce dut var. Ve milyonlarca da yaprak. Yahu ne zaman çiçek  açtı ne zaman yeşillendi, günlük ağaçları daha yaprak dökmeyi bitirmeden yeşillendi. Ne güzel. Ama soğuk zamanı. Iklim değişiyor ve bence aynı zamanda garipleşiyor. Çocuklarımız...


Sırt çantam ve çıplak ayaklarım İztuzunu yürüdükten sonra mola da.









harkulade bir gündü, manzaralar konuşuyor , ben daha ne diyim.


önce bağladım ayakkabılarımı sonra baktım olmayacak, daha 4 km sallanmazlar, koydum çantanın içine.


Güle güle, İztuzu nun bu tarafında ki büfe açık.
Oraya tekneyle hergün turist gelmeye devam ediyor tabi.


Sanırız Kefal. Bir kaç balık gördük böyle.
Bilemedik niye ölüler.
Tatlı sudan çıkıp, tuzluya ayak uyduramadılar mı ( tahmin etti bir arkadaş)


yürüdük, yürüdük, sohbet muhabbet, Tarçın ve Zeytin de vardı, daha ne olsun.
çıplak ayak ohhhhh..


Ben odun toplarken bi baktım sucuklar dilimlenmiş bile.
Eline çabuk hatunlar, üstelik herkes benim gibi güzel yiyor.


mangal başı muhabbeti.


koyulaşıyor.


Arada poz verin ama.


kızım oyuncakları ile. Rüzgar dan kaçtı palmiye altına.



Tarçın ve Zeytin. Anladınız siz hangisi Zeytin.


Kıyamaz anneleri onlara. Hayvanseverler birbirlerini anlar. İçi gider birbirlerini izlerken, erirler. Anlayan anlar işte.


sevecenlikle izledim yeni arkadaşımı.




hala sohbet. Burak hip hop mu yapıyor?


Biber in zamanı diil, götürdüm bi tane. Domates te vardı, kızım bile, domatesin zamanı mı diye sormuş, kopmuş millet. Eeee kızımı Karatay hocanın izinden yürüsün diye yetiştiriyorum herhal.
Ve biliyormusunuz, Allah kimseye vermesin, kanser hastalarına önce mevsiminde yenmeyen biberi 
diyetinizden çıkarın diyor doktorlar.şehir efsanesi mi yoksa?? Bu sefer mangal ve ateş bana ait değil, beyler düzenledi. Ellerine sağlık.


 

Ve final.
Ömür.

Kalın sağlıcakla
Obur anne

13 Şubat 2014 Perşembe

Sömestr gezileri - İstanbul


Merhaba,

Bir gün de, bizim gibi başka diyarlara göç etmiş bir başka İstanbul lu aile ile Turvak günü yaptık. Eda da gelecekti ama makul sebeplerle bizi ekmek zorunda kaldı.


Kızlar bir sarıldılar ki, oysa bir kaç gün önce görüşmüşlerdi, masanın altında Büyükbabanın aldığı karne hediyesi ile mırmır hiç ses çıkarmadan saatlerce oynadılar.

Buse kız ın saçlarıda çok uzamış, pek güzeldi.

Bu arada Ada kız dan inciler, ilk sabahlar uyanır uyanmaz yanımıza geldi, anneanne ile çok keyif yaptığı televizyonlu odadan, yataktan, gelir gelmez, kulağıma;  anne daha karnemi göstermediğim birsürü akraba var. Hediyeler için pek sabırsızdı. Çocuklar muhteşemler değil mi. Hiç de hayal kırıklığına uğramadı, sağolsunlar. Dönüşte bir bavul da oyuncaklar için ayrıldı :-)


Turvak da güncel sergi.


Kızlar

Neşeli kızlar.
Aslı hanım ve müze çalışanları çok nazik sağolsunlar ancak girişte bile fotoğraf çekilmesine izin vermeyişleri nahoş kaçıyor. Bunları çektik ve sonra uyarı aldık maalesef. Oysa, Aslı hanım sonra bize fotoları gönderse bile - ki ben teknoloji özürlü o fotoğrafları buraya aktaramıyorum - Buse ile Ada nın fotoları bizim için daha bir kıymetli.

Burada da tahta kaşıktan bebek yapmışlar. Ekrandan izledik, tek tek sunum da yaptılar. Teşekkürler Türvak.



Çıkışta koştur koştur KidsMondo ya gittik Trump Tower a. Aman Allah ım kızlar Burger King istediler diye kuyruğa girdik. İnanabiliyormusunuz kuyruk. Sanki bedeva dağıtıyorlar. Bir de sıcak, paltolar elimizde, yer yok v.s. Aşağı kata inince bir de ne görelim, bir adet daha Burger King var ve yukarıda, yavaşında yavaşı çalışan arkadaşlar bizi bilgilendirmediler dahi. Kids Mondo daki kuyruk da bir sonra ki gününmüş. Ha..ha.. diyerek tekrar metro felan kullanarak, hiç gün yüzü görmeden geri döndük ve ver elini YKBY Ada kız iki kitap seçti, daha geldiğimiz akşam bittiler, keşke daha çok alaymışız dedik.


Ada bu serileri ve baloncuklarda olan yazıları okumaya bayılıyor.
Bu arada geçen sene Buse kıza aldığımız hediye kitap pek kötü çıkmış. Pardooonn.
Hatamızı affettiririz. İnşallah.
Ada nın kaşık bebeği de var fotoda. :-)






O kadar kalabalıktı ki hadi Kadıköy e geçelim dedik. Ne tiyatrolarda yer vaar ne de başka yerlerde. Attık kendimizi benim burun kıvırdığım kafeye, çıktık nefis manzaralı ikinci kata ohhhhh dünya varmış. İşbankası yayınlarına gelmeden solda bir cafe. Güzel koltukları ve sizi duymayan çalışanları var .-)

Yok yok, bu kadar kalabalık çekilmez. E bedeva da dağıtmıyorlar.

Hüzünlü bir ayrılış ve Yaprak ın nefis karşılaması ile özel araba ile eve dönüş. Teşekkür ederiz.

Bir de Bir Dolap Kitap ın tavsiyesi bir kitap aldık. Henüz okumaya başlamadık. Bilgi için bir tık
Aklıma gelmişken biz bu karekteri 'Harold ve Mor kalemi'  bilmiyorduk, üğrendik ve Ada internette bir filmini izledi bile, bayıldık. Tavsiye ederiz. Onun için de bir tık

Geçen hafta Bir dolap kitap tan kitap kazandık. Bu ikinci hediyemiz, ne şanslıyız. 
Teşekkür ederiz.Onun için ayrıca bir yazı da geliyor.

Kalın sağlıcakla
Kitap kurdu ana.