30 Nisan 2014 Çarşamba

Ley Ley Restaurant - Dalyan



Merhaba,

Geçenlerde Yaprak geldiğinde haydi dışarıda bir kahvaltı yapalım, Ley Ley restoranına gidelim dedik ve kalktık gittik.


Tabiki kardeşim üşüdüğü için içeride oturduk. :-) Sanırım Agustos ta da sıcaktan baygın düşecek. Ortası yok çocuğun :-)



Aman işte kahvaltı, kahvaltıydı.  Bir tek patates kızartması değişik geldi. Kahvaltıda alışkanlık burada. ?? Biz üç kişiydik ama iki kişilik kahvaltı  aldık, serpme geliyor. 15 Tl her kişi için.

Yumurtanızı nasıl alıyorsunuz diyorlar ve sonra hesapta yumurtanın extra olduğunu öğreniyorsunuz. Çok bişi değil ama davranış yanlış.

Çay haşlanmıştı, ama tabiki içildi, çay soğumuş diyince yeni bir demlik geldi ki bu davranışta çok güzeldi. Ezbere bir servis vardı ama çokcana iyi niyet ve servis çabası vardı. Bazlama lar ise orada ateşte yapılıyordu ve güzeldi, kalana kıyamadık eve paket bile istedik ama soğuduktan sonra tadı da bozuldumu ne. Ki ben sıcak ekmek sevmem. Matah bir yer değil ama çok eğlendik. Bir daha gidermiyiz, evet gideriz. Sürekli açık olması tabiki kocaman bir artı. Bence Kış ın sobalar yanarken de çok güzel olur. Manzara da süper. Nazlı, nazlı, eh arada Ley Ley e gelinir dedik veeeee


 kahvaltıdan sonra haydi mekanın arkasında kalan,  küçük hayvanat bahçesini gezelim dedik. Aa.. yok olmuş. Çok küçük bir alanda iki Leylek kalmış  o kadar, onun yerine çocuk eğlence parkı yapmışlar ve kocaman bir trambolin.

47 yaşımdayım ve hiç denememiştim trambolinde zıplamayı. Yahu ne kadar keyifli birşeymiş, tavsiye ediyorum, çok ama çok eğlendik. Ada kız zaten bu konuda  profesyonel. Yalnız, bel ve boyuna dikkat ve dizlere. Amann.


Ping-pong masasıda var, orada da çok eğlendik.
Aktivite kısmı kesinlikle, çokcana tavsiye edilir.
Sonra Leylekleri görmek için arkada bizi çağıran yola girdik. Süperdi. Leylek ler yuvalarını yapmışlardı. Bazılarında yavru da vardı.

Yalnız, Leyleklerin yuvalarından dışa doğru popolarını çıkarıp  bir kaka yapışları var görmelisiniz. Vallahi duş gibi. :-)




Ada kız hep temkinli yürüdü, ya yaparlarsa diye..



muhteşem değil mi?


Bir ara huzur içinde yuvasında oturan Leylek vardı.



Yaprak fotoğraf çekmek istedi.


Başarılı da oldu.


Fakat Leylek korktu.


Ve Yaprak orayı terkedince tekrar yuvasına geldi.


Narenciye çiçekleri yıkılıyor burada.


teyze yeğen,'' backfie'' si. :-)


Ebegümeciler çiçeklendi.



Ve sonra dönüşte  teyze -yeğen bahçe keyfi.

Kalın sağlıcakla
Hayvansever anne

25 Nisan 2014 Cuma

23 Nisan 2014 - Dalyan

Merhaba,

Güzel bir 23 Nisan kutlamamız oldu. Okulumuza teşekkür ederiz. 


Kanki ler.
Kıyafetler süper değil mi?


GP ve Ada.



Zürafaaaaa..


Ahmet geldi. Derhal fotoğraf çekilmeli, kızlar etrafını sardılar hemen.


Hayatları boyunca çok eğlensinler.


harika bir foto değil mi?



Öğretmenimiz, Münevver hanım.  Cem fotoğraf çekerken, bir başka açıdan.



Kuzum, nasıl da dikkatli, estetik dans etti.
Afferim.



Çok sevdiği ablası Fatmanur.


Yine birşey bağırıyorlar. Bu bağırma işini başka birşekilde yaptırmalıyım, ağızları açık çıkıyor hep.



Maşallah.
Kalın sağlıcakla
Gururlu anne


23 Nisan 2014 Çarşamba

Portakal Çiçeği Reçeli tarifi.

Merhaba,

Narenciye çiçekleri buralarda öyle güzel kokuyorlar ki. Bu sebeple hiç aklımdan çıkmıyorlar. Derken derken, reçelinin yapılabileceğini okuduğumu hatırladım biryerlerde.


Aldım elime bir tabak ve başladım toplamaya portakal çiçeklerini.


Kolay değil toplamak ama Tijen imin dediği gibi, terapi diye düşündüm.


Burada saçlarımı beğendim, o yüzden koydum foto yu.



Bazı yeni düşmüş yaprakları da ekledim.
Sadece portakal çiçeklerini kullandım.
Ve evet hala reçel yapımına karşıyım, sonuçta şekere şeker katılıyor ama kokuya yenik düştüm.
Birkaç güne ''dut reçeli'' yapacağım, o da ağaçta bol ne yapalım :-)


Bir çorba tabağını doldurdum ve durdum. Üstünü kapatacak kadar suyla doldurup, 10 dakika kaynattım ve süzdüm. Bu işlemi iki kere yaptım.



Çıkan sarı suyu ben değerlendiremedim. Kokusu muhteşemdi, sadece bir gece bekledi ama ertesi gün bozulmuştu.

Bu sefer akıllı davrandım, su koymadan iki tabak şekeri yaprakların üstüne koydum ve yaklaşık iki saat bekledim sonra bir tabak su ekledim ve altını yaktım.


Asil oğlum benim.


Pişmeye yakın görüntü. Benimki koyu oldu, su ekleyerek açtım. Beğenerek tüketiyoruz. Koku muhteşem. Pişerken mutfak ta harika kokuyor.

Afiyet olsun.

Orjinal tarif için;
Refika

Meraklı anne


22 Nisan 2014 Salı

Sabahhati Ali den, Canım Aliye, Ruhum Filiz

Merhaba,

Bir ara alıp, okuyup bitirdiğim kitap.
Aslında ben Fliz Ali nin yazdığı kitabı arıyor ve bulamıyorum yıllardır. Bu kitap varmış sadece e bunu alayım dedim. İyiki almışım.

Aman canım, her tuvalette bir mektup okur sindiririm dediğim ama beni içine alan, hooop bitiveren küçük, ince, basit  bir kitap.



























Çok hoş duygular yaşayarak okudum.
Lütfen edinin ve okuyun. Şiddetle tavsiye ederim.

Haa elinizde benim aradığım kitap varsa da ne olur bana gönderin, ben okur tekrar size iletirim.
Tabi size adını söyleyebilsem süper olur ama maalesef.

Çok güzel bir yorum aldım dünkü yazıma, ne kadar gurur verici ve destekleyici bir yorum. Teşekkür ederim.

''Merhaba,
Benim eşim Ortaca'lı. Ben de eş durumundan kendimi Muğlalı sayıyorum. Çünkü oraları çok seviyorum ama deniz kenarı ilçeleri (Fethiye, Marmaris, Datça) daha çok.Sizin blog'unuzu tesadüfen 1 sene kadar önce keşfettim ve takip ediyorum. Her sene yazın gelsek de sayenizde memleket hasreti gideriyor gibi hissediyorum. Ben de emeklilikte oralarda yaşamak istiyorum (şu an Ankara'dayım) ama kedi, köpek fobim olduğu için benim için çok zor olacak. Siz hayvanlarla içiçe yaşıyorsunuz orada. Ben bu korkumu 46 yıldır yenemedim. Yenebilsem orada süper bir hayatım olacak :)) Güzel resimler koymaya ve ot tarifleri vermeye devam edin lütfen. Bir gün oralarda yaşayabilirsek eşim de sizin yürüyüş grubunuza katılır çünkü iyi bir yürüyüşçü. Sevgiler!
Not: Kendinize haksızlık etmeyin hiç de teknoloji özürlü değilsiniz. Ben o dediğinizdenim.)''




Epeyidir yorumlarımı cevaplayamıyor olsam da çok güzel birşey takdir edildiğini bilmek.

Kalın sağlıcakla
Gururlu anne

21 Nisan 2014 Pazartesi

Diyet mi?

Günaydın.

Neden konsantre oalamıyorum bu aralar diyordum. İki sebep sayılmıiş Hurriyet te eh ikisi bana uyuyor. Yoğun iş temposu, ben ev temposu olarak değiştirebilirim. Birde gerginlik. Evett ne yapıyoruz, omuzlar aşağıya çekiliyor, bol bol yürüyüş yapılıyor ve ev işleri derhal koca kişisine devrediliyor ehi...

Diyet yapma zamanı geldi de geçiyor bile. Buralarda mevsim de girdi, artık kapının önünden bayağı bir insan geçiyor nede olsa :)

Bol su için
Yürüyün
Badem, fındık, fıstı, ceviz yiyin. Çok olmasın ama.
Sebzze ve eti dengeli yiyin.
Bulgur u hayatınıza sokun.
Alkolden uzak durun
Şekerli içeceklerden de.
Ekmek de yemeyin.
Bir beden küçük giyin. Ha.. Ha.. En çok buna güldüm.

Aanıtkabir in tüm ziyaretçileri çekildikten sonra fotoğrafçılara açmışlar, bunu biliyormuydunuz? Ne kadar keyifli olurdu, keşke bileydim, C em i gönderirdim en azından . Ama okuduğum haberden anladığım kadarı ile, artık düzenli olarak tekrarlanacakmış. Belki bizde bir keresine orada olabiliriz.
Neden olmasın.

Fotoğraf yok.
Ama sonra portakal çiçeği reçeli tarifi geliyor ona göre :)

Kalın sağlıcakla
Teknoloji özürlü anne.

20 Nisan 2014 Pazar

Fethiye müzesi.


Merhaba,

Geçenlerde bir Fethiye yaptık, daha önsceki Fethiye ziyaretlerimizin birisinde, asortik bize bir pideci öğretmişti, e hadi oraya gidelim dedik.
Cem e bulabilirmisin dedim, ayıp ettin dedi, fink fink dedi.
En son fizik tedaviden sonra , 15 gün gidip gelince, Fethiye ondan soruluyor tabi.

Ada kız da bayıla ayıla yedi. Metresi 8.5 tl, biz 2.5 metre yedik valla.

Aslında anlatacak birsürü şey var ama bilgisayar bozuldu ve format için ehillerin elinde. Bu durumda I pad ile ancak bu kadar oluyor diyor ve affınıza sığınalım.

Ada kız koca eşek oldu ama hala salıncaklara sığıyor, çırpı.

En hafif o olduğu için 23 Nisan da erkeklerin sırtında o olacakmış pek bir keyifli kendisi.

Bu yaşlar çocuklarımızın kafasına yemek stilii ile fikirler girermiş yani blumia olan insanlarda yapılan araştırma kafalarına yememme yada az yeme fikirlerinin ve saplantılarının bu yaşlarda oluştuğu belirlenmiş. İlginç değilmi. 

Bu sefer geçen sefer vakit ayıramadığımız müze ye vakit ayıralım istedik. burcular bizim yüzümüzden gezememişlerdi, hatırladım üzüldüm. Sohbet güzeldi ama. 

Tarih burada öyle çok, detaylı ki, müze yi küçük bulduk amma detaylar ve parçalar öyle güzelki yeterince tatmin olduk. Giriş 3 tl, Ada bedeva. 18 yaşına kadar Ada kıza ücretsizmiş. Müze kartlarımızın süresi de bitmiş, bilmiyorduk.

Verilen bilgiler güzel ve detaylı, bazıları inanılmaz.

Ülkem, öyle değerli bir toprak parçasında ki, inanılmaz.

Fotoğaraflarla sizi başbaşa bırakayım.

sonra barlar sokağı ve sahil, en son Cem in servisteki bisikletini alıp eve dönüş,
Ada kız bağaja girdi bile.

Bu arada yine Fethiye de katıldığım bir yemek kursunda trt için bir çekim yapılmıştı, unuttuk gitti, bugün 'face' den Istanbul da yaşayan, Hollandalı bir arkadaşım,  yahu tv de bir Türk arkadaşımı göreceğim aklıma gelmezdi diye not yollamış. Kader işte. Güldük. Biz görmedik yayını.



Kalaın sağlıcakla.
Teknoloji özürlü anne.
















































































jsdhdg