Adaaa kız ve incileri, Özgürlük parkına devam.

Merhaba,

Ev hala dandini, nasıl beceriyorum bilmiyorum ama evi toplamayı birtürlü organize edemiyorum. Bu da böyle bir dönem diyip, geçelim bakalım. canım istemiyor ne yapayım.

Bu sabah ekmek yaparken hadi kızma bir minik pizza yapayım dedim; pişmeden önce kızıma gösterdim ( resmini çekmeyi unuttum) memnun oldu, hımm soğanda varmış ketçapta dedi. Piştikten sonra Adaaaa kızım gel pizzanı ye diyince de ne dese beğenirsiniz; ben akşam babamla yiycem. Fesupanallahhhhh... kızım gel ye. ıh.. ıh.. Peki dedim, Allahtan on dk. sonra geldi ve yedi. Yarında lunch da ( öğle yemeği) bu pizzadan yemek istiyorum dedi. Beğendi hasbam. :-)

Ada bana birşey sordu bende, bi dakka kızım banyoya gitmem lazım dedim, Ada kız a. ne dese beğenirsiniz, neden? mesaj mı geldi, sonrada şu ses; ha, ha,ha... kızım espri yapıyor. Bunu uzun zamandır yapıyor. Bu ''standup'' kabileyeti ile sahne alıp zengin olurmu dersiniz.

Zengin demişken; Süper Sefil Loto Ankara ve Antalya ya çıkmış. Ödediğim 15 Tl güme gitmiş bulunmaktadır. Sevenlere duyrulur.

Yeni çıkan mizah dergisi ''Harakiri'' de aldığı 150 bin liralık cezadan sonra maalesef 3. sayısını göremeden kapanmış. Tüh. tüh... Biz ailecek küçüklüğümüzden beri pek severiz bu tarz dergileri. Kapanmaları bizi üzüyor.

Refika Birgül ün yerine gitmek istiyoruz. galiba Kuzguncuk taymış. Yeni akvaryuma gitmek istiyoruz ama çok kalabalıkmış. Canan yarı para ile değer ama tam para verilmez bence boşa harcama dedi. Ama ben akvaryum olayını severim. O parayı seve seve vereceğimdirkine.

Takvimde günleri işaretleyen kızımdan inciler; annee, bugün günlerden ne? Salı kızım. Tarih? , 5 i kızım. Ufak bi kavgadan sonra günümüzü buluyor ve kırmızı kareyi doğru güne getiriyor Ada. Sonra soruyor, annneee kırmızı günler babamın evde olduğu günler mi?? Evet kızım onlar Cumartesi ve Pazar, haftasonu. Baba aşığı Ada.

Özgürlük parkı tiyatro günlerimize devam ediyoruz. Dün akşam sefil ve arabada benzini olmayan ve kredi kartı gününü bekleyen ben, maalesef araba ile gidemeyeceğimizi anlayınca
Yasemin e hadi tren ile gidelim, minübüsle dönelim dedim. Ok alınca da plan yaptık. Tam o sırada Canan işten döndü ve ona hadi gel diyip derdimizi anlatınca, gönlü bol arkadaşım haydi bizim araba ile gidelim ama sen kullanırsın diyince ''ok'' verdik ve ver elini park. Skoda kullanımı güzel bir araba arkadaşlar duyurulur.

Zavallı Yasemin hem giderken hem dönüşte arkaya çocuklarla oturmak zorunda kaldı ve bir ara durdurun arabayı ben inicem demesini çok bekledik. :-) Kızlar tiyatroda çok eğlendiler. Müzikli şarkılarda hemen ayağa fırlayıp dans ettiler, bisküvi yediler, Nil akşam yemeğinin kalan kısmını bitirdi, Canan ve Yasemin çekirdek çitlettiler. Ben yandaki küçük kızı yere atma kabukları diye uyardım. Yine duramadım yani. Çıkışta parkta bulunan tren e çocuklar binmesin diye dört takla attık resmen. Binmemelerine rağmen evde ancak 23,00 de olabildik. Demekki minübüsle gelsek 23,30 filan olurki hiç fena diil.

Biz Ada ile yalnız kalsakta, tiyatro oyunları aktivitesine bitene kadar katılmayı düşünüyoruz. Bu Kış görmediği oyunlar da var Ada nın, kimisini üçüncü kez filan seyrediyor o ayrı.

Pazar akşamı da, büyükbaba ve büyükanne yi de aldık. Büyükkanne, Ada nın tiyatroda ki hallerine gülmekten koltuğundan düşecekti neredeyse. Cem ile Büyükbaba da cafe de takıldılar. Yalnız bira 7 lira hem de küçüğü. Yiyecekler de biraz tuzlu ama temiz ve porsiyonlar iyi. Tavla neyin de oynanabiliyor masalarda. En önemlisi serinlik ve ortam harika, nereye baksanız; yeşil ağaçlar vs. Bize çok yakın olmasa da bu yakada olması bu parkın büyük şans.

Dün akşam çektiğim filmi buraya yükleme çalışıyorum bakalım başarılı olabilecekmiyim.

Sevgiler
Tiyatro aşığı anne Çiğdem