Kahperengi - Hande Altaylı için benim yorumum.

Merhaba,

Geçenler de parka gittik ama yanıma büyük çanta almadım. Ahtım var artık, yada en azından bir süre büyük çanta kullanmayacağım.

Sırtım ağrısın istemiyorum. Omuzlarım kopsun istemiyorum. Ada kız da çantam büyük diye habire bişeyler yüklüyor bana. Evet bu sebeple çantayı küçülttüm ve o gün yanıma kitap alamadım. Ada kız hemen şikayet etti, ama anne bunları nereye koyacağız diye. Yağma yok getiriyorsan taşıyacaksın dedim. Pek hoşuna gitmedi tabi.



O günde aksi gibi Park cıvıl cıvıl. Ada kız oyuna daldı beni unuttu. Bir de evcilik oynuyorlar yani aynı yerde oturuyorlar. Eee.. kitabım yok, tam o sırada Seçkin bey geldiii, ve tabi kitaplar. Kahperengi yi orada gördüm. Okumak istiyordum, o da sağolsun verdi bana bende kitaba öyle başladım. Sonra da kitabı aldım tabi  ve başka kitaplarda eklendi tabi.

Akıcı bir kitap. Daha önce Altaylı nın bir kitabını daha okumustum ve begenmiştim. ( Maraz ve Aşka Şeytan Karışır) Bu roman da güzel akıcı bir dil, bilinen bir hikaye ama güzel. Sanki biri arka planda olması gereken tüm iyi sözleri tekrar ediyormuş gibi hissettim. Okurken kitapta birsürü önerme ile karşılaştım ama bunlar beni rahatsız etmedi, tam yerinde, isabetli  buldum. Naçizane tabi.

Örnek mi;  Ne farkı kalmıştı o tiksindiği Recep ten, O en yakın arkadaşının karısıyla kaçmıştı, kendisi ise Fırat la sevişmişti. Babasından bile daha iyi biri olamamıştı. Babasından bile! Dünya önce kendi çevresinde, sonra güneşin çevresinde birkaç tur atmış, günler gecelere, geceler günlere, yazlar kışlara, kışlar yeniden yazlara dönmüş ( mevsim isimleri büyük yazılmazmıydı??) zaman akmış ve sonunda tüm lanetlenmiş insanlar gibi Narin de en çok kızdığına benzemişti.

Akıcı, neler olacağını tahmin edebildiğiniz bir roman. Yine de ''baba'' ile ilgili karşılaşma bölümlerini pür dikkat ve tahminsiz okudum. Sanki Nermin Bezmen havası var gibi, o kadar pembe dizi tarzında sex hayatlarına girmiyor tabi Altaylı.

Yazar ın memleketinde yada daha önce yaşadığı yerdeki, o dönem evde görevli olan ailenin hayatından kesitler yada o hikayeden kurgulanmış bir roman. Gerçek hikaye yani.  

Yazar, Ayşe Arman ile röportajında bu kelimeyi daha önce kullananların olduğunu söylüyor. Ben duymamıştım çok hoşuma gitti bu kelime, romanın ismi '' Kahperengi''.

Bir de kitapta, geçmiş, gelecek ve bugün birlikte anlatılıyor. Tüm detayları oradan oraya atlayarak aynı anda okumak bana keyf verdi açıkçası. Bir de tabi anlatılan dostluk, Narin ve Deniz arasında ki dostluk güzeldi, inanılmazdı. Niye mi onuda kitabı okuyunca öğrenin, yazmayayım.

Sizi üzmeyen başı sonu belli bir hikaye.

Genelin de ''kız kitabı'' , yani Cem bu tarz kitapları böyle betimler ve okumaz.
Böyle diye diye Elif Şafak ın ''aşk'' romanını okutmuştum, çok beğenmişti ama.
Ayrı kulvarlarda kitaplar biliyoruuum.

Kitap, Doğan kitap tarafından basılmış. Fiyatı; 18 Tl.
Tavsiye ederim.

Kitapkurdu anne Çiğdem