Kadıköy de ne yapılır, Cumartesi.

 Merhaba, Bu resim geçen Cuma gününden, Hatice hanım gelince kendimizi erkenden parkımıza atıvermiştik. Ohhh püfüfr püfür. Evdeki yemekleri de aldım, bize değil ama kızlara piknik oldu.

Bakarmısınız keyiflerine. Arkada ki de taş devrinden kalma bir kapı.

Damla ve Dilem kızları çok güzel organize ediyorlar. sağolsunlar.
Minikler de onlara hayran.

Ben ne öğretirsem öğreteyim, onların söyledikleri hemen kabul ediliyor, öğreniliyor.

Geleneksel piknik alanımız.

 Boncuklar ve kolye yapımı bugünün ana teması.
Pür dikkatler.

Dondurma vakti. Adaaaaa sana almıyorum kızım. Evet anne ben evde yedim. ( ohh...) yemesin o 75 krs luk sefil şeyleri.

Saçlar prenses saçı yapıldı. Pozlara bakarmısınız.

Cumartesi sabahı, Beşçeşmeler de simit kahvaltısı yaptık. Ada  kız ok tahtaları ve taşları ile oynadı.

Kadıköy de ''Tatlı Köşem'' adlı minik, şahane bir pastahane. Sandalyelere bayıldık. 

Yol üztünde büyüklere de atölye yapan bir yer. Konular cezbedici değil mi.

Pilavcı.

Baba kız Nezih e dergi almaya giriyorlar.

Acıktık, Ada kız yolda tost yedi, ayran da üstüne oh... Bizde çok acıkmıştık.

Ama önce susuzluğumuzu giderdik. Biliyorum önce su içmeliyiz ama bu susuzluğun üstüne mükemmel gidiyor bira.

Hep gittiğimiz lokanta, üstelik son iki senedir ortağı arkadaşımız Kerem. Onu da aradık geldi epeyi bir sohbet ettik. Üniversite yılları..

Meksika usulü tavuklar. Acı değillerdi ama !!

Cem Karal keyifte.

Elma dilimleri. Bu sefer çok yağ çekmişlerdi, herzaman fırında yaparlardı oysa.

Ada kız dergi keyfinde.

 

Baba aşkı. Baba da keyften yarılmış hani.

Annee ben yatıcam.Uykum geldi.

Hacı Bekir, gelsin badem ezmesi topları ve Ada kız a jöleli renkli şekerler. Olur arada bir .

Sevdiğimiz ve herzaman uğramaya çalıştığımız ekonomik takıcımız. 

Gerçi bu sefer bişey almadan çıktık.

Bitkiler ne güzel değil mi??

Reks e yakın sokaklar çok güzel olmuş. Herkes sokakta ohh..

Lisede kermes vardı ve bahçe açıktı. Girdik dolandık, manzaraya baktık. Ne şanslı öğrenciler var.
Fakat bu tarihi bina kullanılmıyor. Halbuki kullanılsa, kütüphane veya cafe yapılsa, bina yaşasa ve çürümese.

Akşam Moda, kız acıktı, köfte yesin Edirne Köftecisinde dedik. Genelde dışarıda et yememeye çalışıyoruz ama bugün istisna olsun artık. Akıllı kızım patatesleri yemedi.

Köfte bekleyen köpeğimiz.

 

Hasta ama 3 boyut keyfinden ödün vermeyen Ada kız. Ona da bir gözlük almalıyız.
Güzel ve Çirkin i seyrediyor.
Bir diyalog;
Babaaaa üstüme üstüme gelmiyorlar, aa kızım pardon gözlüğü açmayı unutmuşum.

Son sekiz saattir kızıma ilaç vermiyorum ve ateşi hafif. Umarım atlatırız.

Levotiron ilacını da Yıldız sayesinde buldum. Sağolsun. Bence eczacılarda fiyatı artar diye stokladılar. Tabi yine günahlarını almak istemem. Konuya hakim değilim çünkü.

Ticaret garip bir olay, Senin dinin imanın para derler ya.. ne güzel ve düşündürücü bir söz değilmi.

Kalın sağlıcakla.
Levitron bağımlısı anne Çiğdem