Hava ne kadar güzeldi bugün. Kış tan bir gün daha çaldık resmen. İyiki dışarıdaydık.
Ada kız nanemolla diye araba ile gittik. Mahalle arasında bir otopark a parkettik. Günlük 10 Tl ve ver elini Beylerbeyi Sarayı.
Saraya giriş kişi başı 10 Tl. Eğer sadece cafe kısmına gireceğim derseniz giriş 1 Tl. Ada ücretsiz. Müze kart bu müzede geçmiyor!Kapıda ki görevliler, polisler çok nazik. Sağolsunlar.
Saraya giriş yolunu değiştirmişler, iyi de olmuş. Harika bir koridordan geçerek gidiliyor ki süper.
Alttaki foto, Ada kız tam da girişte.
Daha önceki ziyaretlerimde olmayan bir Bambu ormanı var artık bahçede. Büyük havuz un ziyaretini de bakım var diyerek önlemişler. Oysaki bahçenin en güzel kısmı bence orası.
Anne bu Bambu ne kadar pürüzsüz, onun için mi Panda lar yiyor. Evet kızım, artık kumaş bile yapıyorlar bu ağaçtan.
Bu iki foto, koridor un harika camları.
Ben fotoğraf çekerken Cem de beni çekmiş.
Bahçe genel bakış.
Genel görünüm, rehberle gezdiriyorlar ve dertop yapıldığınızı hissediyorsunuz ama başka çareleri de yok. O kadar değerli ki herşey. İçeride fotoğraf çekmek yasak. Ingilizce rehber de var.
Deniz a açılan kapı boyanmamış hali.
Bu da boyanmış hali.
Ellerine sağlık, restorasyon yapanların.
Martı hanım.
İhtişamlı denize bakan kapı.
Sandalyeler.
Ve kızım.
Kızım
Ana -kız
Ana- kız 2
Heykellere ma-aile bayılıyoruz. Keşke eskisi gibi, şehirde meydanlarda da görebilsek onları.
Bahçe başka bir açıdan.
Bahçe den boğaz. Sadece kapı demirlerinin arasından gözüküyor manzara, diğer taraflarda denizi yüksek duvarlardan göremiyorsunuz. İnsan oturup manzaraya dalmak istiyor ama vardır bir bildikleri diyip geçiyoruz.
Manolya tohumlarını aldık.
Anne hemen çıkar mı, hemen değil kızım sabırlı olmalıyız. Anne Dalyan a gidince mi ekeceğiz, evet kızım. İçimden de bir kocaman inşallah çekiyorum.
Bir diğer heykel ve kızım. Yanında kocaman ellemeyiniz yazıyor. Biz görgüsüzler resim çekiyoruz.
Bu da tam girişte ihtişamla oturuyor.
Cem fotoğraf çekerken.
İç havuzlu salon.
Fotoğraf kaynak; http://www.geziyerleri.org/istanbul-beylerbeyi-sarayi.html/r_qu2x70iyi1kmvh9r00ii
Saray hakkında güzel bilgi veren bir site; link; http://www.kenthaber.com/marmara/istanbul/uskudar/Rehber/saraylar/beylerbeyi-sarayi
Bahçenin diğer yanında bir kedi ve kaz yarenlik ediyorlardı. Resimlerini çekemedim ama o ara yerde ölü bir kertenkele bulduk. Kaz a verdik yesin diye. Eee ölmüştü zaten, ziyan olmasın dedik. Cani anne ve kızı.
Harika değil mi?
Cafe nin ortasında ki nefis nilüferli ve fiskıyeli havuz.
Kışlık bölüm. Yağmur yağarken ne güzel olur. Tost, Cheese cake, filan var. Heşey çok ucuz. Kahveleri matah değil ama ortam ve ilgi süper. Güzel havalar da bahçe çocuklar için mükemmel.
Biz Pazar günü de Ford grubu ve güzel çocuklarıyla buluştuk, kahvaltıyı deniz kenarında, kahvelerimizi bu bahçede aldık. Çocuklar harika oynadılar çimenlerin üzerinde.
Eksikler var, onlarda kesin etrafta koşturuyorlardır. Hepsi çantalarından oyuncaklarını çıkardılar, tam bir cümbüş. Süperdi. Hepsine maşallah.
Cafe genel görünüm.
Yolda ki güzel PTT posta kutusu.
Beylerbey ine bu güzel sokaktan giriş.
Aman arabasız olmaz.
Sonra Saray dan çıkış ve yürüyerek Beylerbeyi sahilene geçiş yaptık. Ada kız buldu yine cafcaflı dükkanı. Bunlar sabun kutuları, içinde sabunlarıyla 5 Tl.
Arzuuuuu, polimer den sabun kutusu yapabilirsin.
Tuvana Ada yı pek sevdi. 50 yaşında doğum yapan annesi yaşını hiç göstermiyordu. 4. çocukmuş. Biz de arkadaş canlısıyız, kızım Ada yı sevdi, ben hemen Villa Bosphorus un yanında ki yalı da oturuyorum, Ada yı bırakın akşam alırsınız dedi. Bir an aklımdan geçti, biz de bahçede bir köşede oturursak olur. :-)
İskele de annem ve Yaprak bizi bekliyorlardı. Neşeli buluşma.
Neler olmuş anlatılıyor.
Teyzeye doyulmaz.
Acıkmıştık. Çıkardık termosumuzu, sandoları ıhmm...
Ada ya adaçayı, bize limonlu çay. Sanırım Lokantadakiler bize özenmiştir.
Ada, adaçayı içerken.
Üstüne de kestane, nefisss ama. Kestaneci deki dikkata bakarmısınız.
Ada nın uyumlu abala sı Deniz. Orada tanıştılar ve hoop oyun.
Kedilerde minik ya nasıl oyuncular.
Bişeyler anlatıyor ama ne.
Teyze ile keyif.
Eski klisedir dedim ama Cami imiş. Çok güzel bir yapı.
Hamid i evvel cami, bahçeden.
Aynı cami, başka açıdan.
İskelede epeyi bir keyif yaptıktan sonra dedikkki haydi yola düşelim, yeni yerler keşfedelim.
Annemi yorduk ama değdi galiba. Annem yorulmaz da dizi işte problem çıkarıyor.
Geçmiş olsun.
Yolda rastladığımız sepetçi.
Urart, ahhh Urart. Ne takılar yapar, eskiden alırdım. Yolları açık olsun.
Hurma. Bayağı bir Hurma ağacı vardı.
Tepelere doğru çıktık.
Evler, evler, bahçeler.
PPağan sürüleri var, Beylerbeyi semalarında dolaşan ve çoklar. Sevindirici.
Deli kız.
Baba kız.
Yolda ki sürpriz manzaralar.
Bu manzaraya bakan evler var.
At kestanesi ni soyma işlemi bayağı oyaladı Ada yı.
Baba sına baba sen yardım etme bu iş beni yol boyunca oyalar demiş iyimi.
Muhteşem bir teras.
Annem avda.
Palamut.
Boş bir ev ama bahçe ve ev harika. Ah.. ah..
Bir diğer yaşayan ev. Bunlar dekoratif değil mi?
Ağaç mantarı, Ada dokunuca aaa ne yumuşakmış, pürüzsüzmüş dedi.
Kapılar.
Tırsık köpeğimiz.
Bir diğer tırsık görünümlüde annemim bileğini arkadan dişledi iyimi. Neyse vukuat yok.
Sonbahar renkleri.
Daha şehir kısmında ama tepe de bir bahçeli ev. Bahçesi, dışarısı heryer mermer ve heykeller.
Ne güzel, ne ilginç bir şehir. Sürprizlerle dolu.
Ada da muzur.
Heykel taklit ediliyor.
Arslan konak, sahibine bağışlasın ne diyelim.
Araba gitsin diye bekledim fotoğraf çekmek için. Beyfendi parketti iyimi.
Ve bu eve girdi.
Maşallah.
Ne diyelim.
Sonra arabaya atla ve eve 1,5 saatte gidiş. Ada hasta olmasa oradan Kadıkoy e geçilirdi ammmaaaaa,Bir başka bahara artık.
Beylerbeyi fatihi anne Çiğdem
19 yorum:
Harika bir gezi daha olmuş. Kestane pişmeye başladı mı gerçekten :))
çok güzel yapmışsınız bu geziyi planlamakla.. heryer harika.. tam gezilesi, görülesi.. eminim ada da çok eğlenmiştir..
Pazar günü süperdi Çiğdem'cim, öncesi de çok iyiymiş. Ellerine sağlık,
Öptüm!
Ne güzel bir gezi yapmışsınız ailece
Fotoğraflara bakarken gezmiş kadar oldum..
Ben evde tembel yembel yattım bütün gün..
Kıskandım bak şimdi..:))
Sevgiler canım..
Örgü saati,
Teşekkür ederiz, biz de çok keyif aldık.
Kestaneler çok da leziz ve küçüklerdi.
Kestaneli kek yapmak isteyen anne Çiğdem
Sevgi,
Evet evet Ada da eğlendi, hem de vizyonu gelişiyor diye seviniyoruz.
Ailece olmakda ayrı bir keyif.
Sağol yorumların için.
Mutlu anne Çiğdem
Aslı,
Biz de çok özlemişiz ve çok iyi oldu görüşmek. Keşke daha sık yapabilsek.
Öptüm, maşallah dediğimiz Ada kız.
Sevgiler
Hayat Paylaştıkça,
Evvet biz de çok memnun kaldık.
Darısı istediğinizde başınıza.
Temennici anne Çiğdem
Ama arada tembel tembel yatmak da lazım.
Ben de seni kıskandım bak şimdi.
Doyumsuz anne Çiğdem
ah istanbul ahhh... ne guzel bır sehır aslına degerını bılene...bayıldık... o müze kart olayına bende sınır oluorum nerde gecıyor anlamadım :(
bu şehir bir ömürde bitmez değil mi?
ah İStanbul, özledim...
O bir anne,
Aynen.
20 Tl ver kartı ala ve geçmesin.
Hava iyi giderse sırada Topkapı filan var, umarım oralarda geçer.
Darısı isteyince başınıza diyen anne Çiğdem
Özlemaki, biter ama ikinci tura dönmek lazım. Öyle çok şey değişiyor ki. Bazıları iyi bazıları kötü.
Bastım acı kavunları, aman ne patladı, ne patladı.
Eldiven kullan demekle ne iyi etmişssin.
Cadı anne Çiğdem
dolap üstüne zulaladın mı?
endişeli Özlemaki! =)
Özlem, Evet, Hatice hnm bile ayda bir siliyor arayı.
:-)
Endişeli olmak iyidir.
Minnettar anne Çiğdem
merhabalar yorum ve denemeniz için çok teşekkürler resimlerinide paylaşırsanız sevinirim bende sizin neredeyse sitenizintamamını daha öncelerde ziyaret etmiştim bende geç anne olanlardanım sizin kızınızla olan ilişkiniz çok hoşuma gitti hatta biraz kıskandım ben çalışmaktan ona hiç zaman ayıramıyorum
sık görüşelim
Sibel,
Ne mutlu bize o zaman.
Hisler karşılıklı.
Geç anne olunca bütün zaman Ada nın oluyor tabi.
Sık görüşelim. ok.
Zaten şu şam kurabiyesini halletmem lazım.
Şamcı anne Çİğdem
Yorum Gönder