Bir on günlük İstanbul arası verdik.
Iyi oldu. Beslendik. Her anlamda beslendik :-)
İki kere Tahtakale yaptım, kendime inanamadım, şehirdeyken, neredeyse hiç gitmezdim. Şimdi bu krem yapımı, atölyeler derken bana Tahtakale cennet gibi gözükmeye başladı.
Bu sefer Marmaray ı da denedik, bizden geçer not aldı. Erdoğan ın treni diyorlar ki, yıllardır yapılmıyordu, bence doğru bir betimleme. Hoop Cağaloğluna çıkıverdik. İsterseniz hoop Sirkeci garının içinde de çıkabilirsiniz. Gerçi o taraf bayağı uzun epeyi bir yürümek gerekiyor.
O sefil, iskelelere yakın alt geçitten geçmek zorunda olmamakda harika birşey. Oldum olası sevmem o alt geçitleri. Havasız. Hep boğuluyor hisssederim kendimi.
Bu sefer Mısır çarşısınıda girmedik. Bir ihtiyaç yoktu. Hep çok kalabalık e o zaman, turistlere bırakalım dedik.
Hikaye uzun, parça parça yazacağım.
Gerebiç kalıbından başlayayım. Epeyidir aklımdaydı, görünce alıverdim, birini bıraktım, birini aldım, en sonunda birini seçtim.
Bugün de evdekiler, tatlı isteriz. bakkaldan birşey almayacağız diye protesto bayrağını açınca, e hadi kalıbı deneyeyim dedim. İyi oldu. Püf noktası, sakın ha kabaran bir kurabiye tarifi yapmayın, şekil mekil kalmıyor piştikten sonra.
Güzelliğe bakarmısınız.
Ben kendi özhakiki Şam Kurabiyesi tarifimi denedim.
Siz şuraya da bakabilirsiniz. Güncelleme yaptığımda ikinci tarifi ve tecrübeyi de paylaşırım burada.
Bu yeni versiyon birde eskiden mesela anneannemden kalan bir tahta kalıp olsaydı değil mi. Yeri gelmişken ışıklar içinde yatsın.
Belki Ayfer Tuzcu da vardır.
Görsel şölen.
Ada da bayılır, birdahaki sefere onada denettireyim.
Ve pişmiş halleri. Yarısı bitti bile.
Gaziantep, Kilis yöresine ait olan bu kurabiyenin bir de genel bir tarifini buldum. Bazı sayfalarda da Mersin yöresine ait deniliyor. Ben henüz bu tarifleri denemedim. Link
Malzeme : 2 kg. un, lkg. irmik, 1/2 kg. şeker, 1/2 kg. pudra şekeri, yeteri kadar ceviz içi, lkg. zeytinyağı (diğer bitkisel yağlar kullanılmaz), bir kahve kaşığı karbonat, yeterince hazırlanmış gerebiç baharatı (tarçın, karanfil, zencefil, hindistan cevizi, mahlep)
Yapılışı: Un ve irmik karıştırılır. Bu karışıma az tuz ve iyice dövülmüş mahlep ve karbonat katılır. Zeytinyağı tavlanarak, bunların üzerine soğuduktan sonra dökülür. İyice yoğrulur ve bir tarafta toplanır.
İçinin Hazırlanması: Ceviz içi çok ufak doğranır. Dövülmüş gerebiç baharatı ve şeker karıştırılır. Hazırlanan hamurdan içli köfte sıkımlarından daha küçük sıkımlar oluşturulur ve el yar- dimi ile içli köftede olduğu gibi bu sıkımlar oyulur. Oyulan sıkımların her birinin içersine hazırlanan içten yarım çorba kaşığı kadar konur. Ağzı kapatılır ve gerebiç kalıbına konarak şekil verilir. Kalıba vurulmuş gerebiçler tepsilere tek sıralı diziler halinde sıralanır. Gerebiçlerin tepsiye yapışmaması için tepsi yağlanır. Çarşı fırınında pişirilir. Pişen gerebiçlerin üzerine pudra şekeri serpilir. Kilis de Ramazan Bayramının simgesi gerebiçtir. Her Kilis evinde bayram öncesi yapılır ve bayramda gelen misafirlere ikram edilir.
Oktay Usta da şu tarif var ki süper gözüküyor.
Kerebiç Tarifi İçin Malzemeler:
İçi cevizle, yeşil fıstıkla ve benzeri ile doldurulan irmik, un ve yağ ile yapılan kerebiç‘in bir özelliği, çöven otunun şekerle karıştırılmasıyla elde edilen bir köpükle servis edilmesi. Kerebiç ve çöven kreması birbirlerine çok yakışıyorlar.- 2 adet yumurta,
- 1 çay bardağı sıvı yağ,
- 100 gr eritilmiş margarin,
- Yarım paket kabartma tozu,
- 1 paket vanilya,
- Yarım çay bardağı irmik,
- 1 çay bardağı pudra şekeri,
- Alabildiği kadar un.
- 2 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi ya da çekilmiş antep fıstığı,
- Tarçın.
- 2 adet çöven otu,
- 5 su bardağı pudra şekeri.
Kerebiç Yapılışı
Bir kabın içine yumurtayı, pudra şekerini koyalım ve karıştıralım.Üzerine sıvı yağı, eritilmiş margarini, vanilyayı, irmiği ilave edip karıştırmaya devam edelim.
Son olarak unu, kabartma tozunu ilave edip, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim.
Buzdolabında 10 dk bekletelim.
Bir kabın içine ceviz içini ve tarçını koyup karıştıralım.
Hamurdan, cevizden biraz daha büyük parçalar koparalım.
İçli köfte gibi açıp, içine harcımızdan koyup kapatalım ve fırın tepsisine dizelim.
Önceden ısıtılmış 180° fırında üzeri kızarana kadar pişirelim.
Eğer bulabilirsek orijinal köpüğe, yoksa koyu kıvamlı krem şanti hazırlayıp, içine kerebiçlerimizi atalım.
Buzdolabında bir süre dinlendirdikten sonra servis yapalım.
Çöven kremasının hazırlanışı:
Çöven otunu yıkayalım.
Tencereye koyalım ve 4 bardak su ilave edelim.
Bir gece su da bekletelim.
Sabah çöven otunu 2 saat kaynatalım ve suyunu süzelim.
Kaynama esnasında suyu azalırsa 1,5 bardak su ilave edelim.
Suyu sıcakken pudra şekerini ilave edelim ve karıştırarak eritelim.
Biraz ılıdıktan sonra, blenderle köpürene kadar çırpalım.
Kıvamı koyulaşınca çöven köpüğümüz hazır demektir.
Hazırladığımız çöven köpüğünün içine kerebiçleri atalım.
Üzerine tarçın serpip servis edebiliriz. Afiyet olsun.
Not: Antep fıstığı kullanacaksanız, antep fıstığının içine tarçın ilave etmeyebilirsiniz. (arzuya göre)
Bir de şu hoş film var. Link.
Siparişlere devam. İlk instagram satışımı da yaptım.
Amatörlük işte pek bir sevindim.
Eh 10 gün olmayınca ev haliyle tamtakırdı, sütün siparişini uçağa binmeden verdim. Yoğurt tamam. Ekmekler de tamam, ama mayam bana küsmüş. Yenisini yapmak lazım. Yemek işleri de tamam. Temizliğin bir kısmı tamam. Kefir i kurtardım gibi. Daha çamaşır falan var, bahçede uyanıyor. Yoğunum yoğun. Kiracımı, çoook gecikmeli ödüyor ve onun yüzünden borca giriyoruz. Bakalım. Allah sağlık versin diyoruz. Kiracıya da bol para tabi.
Afiyet olsun.
Özgecan a canı çook ama çok sıkılmış, kız annesi.
Kalın sağlıcakla
1 yorum:
Çok güzelmiş tarife bayıldım
Yorum Gönder