8 Mayıs 2018 Salı

4. Gün bitti

Iyi akşamlar,

4. Gün bitti. Hayatımı böyle yollarda, bisikletle dolşarak, yaşayarak geçirebilirim. 




Sabah harika bir manzaraya kalktık Kekova, Kale Köyünde. Cennetten bir parça. Güzel huzurlıu bir cennet. 



Güzel bir kahvaltı, toplanma, kurumuş çamaşırları toplama ve saat 11.00 de tekne talimatı.



Hava güzel, deniz durgun, dönüşte bisikletleri yüklemedik, çantalar ayrı bisikletler ayrı rahat ettik. Sergen dönüş yolunda yine bizimle dalgasını geçti, yada gerçekten benzin bitti. Ben o kadar eminim ki Sergen in bu işi bir şekilde halledeceğinden, o sırada kısa bir film çekmekle meşguldüm zira denizin rengi inanılmazdı. Lacivert mi, mavi mi, turkuaz mı?



Kıyıya vardık. Birbuçuk litrelik suya 4 Tl verdik. Nakit paramız olmassa 100 tl nakiti oradan alabileceğimiz öğrendik. 5 Tl kesilerek tabi. 



Kekik ve adaçayı kokulu köyü gerimizde borakıp hemen yokuşa vurduk kendimizi. Geliş yolumuzdan değil yaklaşık 10 yıl kadar önce açılan diğer yoldan geri döndük. Heryer tarihi eser, yeşillik, kekikler harika kokuyor çiçek açmışlar. 



Yolda harika bir atıl mezar gördüm. Billahi Dalyan da ki kral mezarlarından iyi durumdaydı. Cem beklerim işareti verince, biraz içeriye yürüdüm ve yakından da fotoğraf çektim. O sırada küçük bir hortum oluştu, içinde kağıtlar, toz toprak ve kırlangıç kuşları. Dönüp duruuu. Allahtan ters yöne gitti. Ne garip bir duygu.



Hava hep bulutlu, arada güneş felaket terletici. Nisan da çıkamadık ya hava bİze Nisan daymışız gibi kıyak yapıyor. Yağmur yağar yağmaz derken, başladı. O sırada harika bahçeli bir evin önünden geçiyorduk, oturalım birşeyler içelim dedik ama maalesef kimse yoktu. Biz de naylonla örtülmüş garajlarına sığındık, arada dut ta yedik, kuruyemişte. O sırada geldiler, sağolsunlar arabalarını dışarıda bıraktılar ve bize mükellef bir kahvaltı hazırladılar. Ama misafirmişiz gibi; meğer Cate Clow geçmiş Demre den. Demişki odalarınızı açın, yemek yapın, hizmet verin yürüyüşçülere demiş. Hanımlara ücretsiz eğitimler verdirmiş, Efes Pilsen finansörlük yapmış v.s. İyi ki varlar.



Etrafta sera çok fazla. Borç içinde yüzdüklerini de belirttiler ama seradan vazgecen yok anlaşılan. Bir de toprak yok bölgede. Önce taşlarla bir yer yapıp üzerine toprak getirttirip sonra sera için kapatıyorlarmış. Arada bölgede iki tane de kekik ve adaçayı yağı çıkaran olduğunu öğrendim. Eh CrocuS için bir tur da araba ile yapalım bari. 



Yokuşlar, harika manzaralar, eski kiliseler, muhteşem deltalar. Yol kenarı çöpleri. Yolda soru soran, serbest çadır yeri arıyoruz diyen kafası güzel gençler, havlayan sevimli köpekler. Memleketim o kadar güzel ve fakat o kadar bakımsız, salaş ve pis ki. Olana dokunmasak bile yeter amma...



Akşam Cem in daha önce geldiği camping te kalmaktı hedefimiz. Hala açık ve yerinde. Delta nın ucunda bir yanı nehir sonunda harika bir kumsal ve bir tarafında daha iki yıl önce açılmış olan muhteşem bir müze ; likya uygarlığı müzesi. Kuş cenneti de cabası. Değişik türler, ötüşler. 



Müzeyi gezdik. Müze kart geçiyor, yanınızda yoksa giriş 5 tl. En az iki saat  ayırın derim. Sarnıcı da var, yerebatan sarnıcının birebir kopyası imiş. Ters Medusa yok tabi. Ada ile de kesin gelmeliyiz. Bayılırr kızım müzeye. Emeği geçenlerin eline sağlık. 




Akşam yemeği ve kahvaltı Andriake campingten toplam 135 tl. Kalma çadır 50 Tl. Kişi başı 25. Tek kişi çadır 30 olmalı. Ortam güzel ama salaş. Su var, sabun var, yemekler ve müzik güzel. Bilenler bilir Şile deki kamplar gibi. Kaş camping ile kıyas yapılamaz bile. Üstelik aynı fiyat. 



Yarın hedef Finike, sonra Gelidonya. Yaşasın. Hayale bir iki adım kaldı.

Kalın sağlıcakla







2 yorum:

EMİNE ÖZTÜRK dedi ki...

harika fotolar... :)

Oglak Kizlari dedi ki...

Teşekkür ederiz Emine. Memleket harika. Keşke hergün yolda olabilsek.

Sevgiler
Sporcu ve kremci anne