Iyi akşamlar,
Bugün de, Iyi Cücelerde, Ritm Atölyesindeydik. Epeyidir katılmak istediğimiz bir çalışmaydı ama hiç denk düşmemeişti. Kısmet Iyi Cüceler oldu ve üstelik haftaarası. Tadından yenmedi yani.
Ada önce çok çekinik kaldı ama kendisinden daha küçük ve beceriksiz( aslında değil, doğru kelimeyi bulamadım) biri gelince canlandı. Ne acaip bir his değil mi bu. Kendinden güçsüzü görünce insanın kendisine gelen güven. Sırf bu yüzden işyerindeyken kendimle ilgili hiç tanımlama yapmazdım. O zaman insanlar alıp o tanımlamayı her uygun durumda size yaftayı yapıştırıveriyorlar. Benim ki genelleme tabi.
Ders yaklaşık 40 dk. sürdü ve çocuklar yerinden kalkmadı bile. Bi de katılım az olunca, Cenk abi her çocukla tek tek ilgilendi sağolsun. Onun da ilk tecrübesi imiş. Bence sabırlı ve çok başarılıydı. Çocuklar da onu sevdiler. Ders bitince sanki zil çalmış gibi dağılmaları çok komikti ama. Dağılırken de aynen şu cümleyi kullandılar, haydi oyyynayalım.
Merhaba faslı.
Isınma hareketleri.
Devam..
Cenk abi ve renkli tefler. Ada kız hep kırmızıyı seçti.
Ders sonrası Cenk abiye sordum, nasıl diye; kulağı iyi Ada nın dedi. Piyano veya Keman ile başlaması çok iyi olurmuş çocukların. Gelecek haftalarda Kemanini de çalışanlar da bir atölye yapacaklarmış, şimdiden yazdırdık kendimizi.
Çocuklar ağaç evde oynadılar, değişik oyuncakları tecrübe ettiler. Dükkanda satılan neredeyse her oyuncağın aynısı, çocukların o oyuncağı tanıması ve oynaması için açılmış. Yani kitaplar dışında da çocuklar bayağı bir eğleniyorlar orada. Ağaç evde de bayağı vakit geçirdiler. Ağaç evin son günleri bir an önce gidiniz.
Can Deniz in annesi Ela ile çok tatlı da bir sohbetimiz oldu. Bayağı bilgilendim, bilgilendirdim. Iyi oldu. Kitabımı evde unutunca aslında bayağı sosyal bir varlık olabiliyorum.
Buket Uzuner in, Su adlı kitabına başladım. Özlemiştim Buket hanımı. Gerçi en son okuduğum ve zekice yazılmış polisiye romandan sonra biraz yavan geldi ama olsun. ( Aklından bir sayı tut- John Verdon ) Sevdiğim bir yazar ve uslup. Seri halinde yazmış ve 3 kitap daha izleyecekmiş. Şamanlık hakkında. Semboller Su, Hava,Toprak ve Tahta ( Cem Yılmaz filminden) :-)
Arada Toys shop ta bi yarım saatimizde oldu tabi. Birşey almayacağım dedim ve almadan da çıktık. İflahım kesildi yaw.
Çıkışta yine yürüyerek Suadiye ve trenle durağımıza geldik, bir saat kadar parkta oynadıktan sonra eve geldik, yemek yaptık ve hoop cimnastiğe. Tren de cam açıktı Ada kız kaloriferin üstüne çıkıp köpek gibi başını dışarı çıkardı ve çok eğlendi. Bi de inniie minnie I choose you oyunu oynadık. O piti pitinin İngilizce versiyonu diyebiliriz. Pek kıkırdadı.
Yeni bir dondurmacı açılmış. Italya orijinliymiş. Bir top çşekli yi götürdü Ada, annesi de kaave içti.
Aaaa bu sabah tartıda 55,8 gördüm haberiniz ola. Sağolasın Karatay. Yavaş ama sağlam adımlar bunlar. Ehi..
Pazar da Semizotu ( pirpirim) harika görünüyordu, aldım. Aslında tam zamanı değil ama çok lezizdi. Ekşi, ekşi. Bu akşam götürdük, Ada kız yanında makarna götürdü. Yoğurdumuzu bugün kurdum, yoğurt yoktu.
Artık yorulduğunu itiraf eden anne Çiğdem
Haftaya parkta oturup kitap okuyacam da diyen anne Çiğdem
4 yorum:
gitmtm lazım artık iyi cüücelere:)
ya ben 100 ü gördüm sen ne diyorsun aaah Çiğdem ah ben ah demeyeyim de kimler desin : )) bu arada böyle deyip yemeye devam ediyorum helal olsun di mi bana : ) ben de geleceğim dayanamayıp sizin bu aktivitelere bir gün Ada kızı izlemek çok tatlı olacak
Su roman benim de sıramda öpücükler
Mümine,
Aynen.
Kap çocukları git.
Kaave de veriyorlar.
Herkes eğleniyor.
Teşvik eden anne Çiğdem
Mine,
100 mü, hadi biyerden başla sende Karatay a.
Gel, gel hem seni ikna ederiz hem de eğlenirsin Ada kız la.
Iknacı anne Çiğdem
Yorum Gönder