Pi nin yaşamı film yorumu

Merhaba,

Unutmadan, Ada kızın iyi telafuz edemediği ama bizim bu haline bayıldığımız ve düzeltmediğimiz kelimeleri ile başlayayım yazıya;  Proglem yok anne, sen gidebilirsin diyor kızım bana tiyatroya girerken. Veya uzun zaman Emer Kaan dedi,Ömer Kaan a. sonunda Kaan düzeltti biz değil.

Kızımla bugün Sammy nin Maceraları 2 filmine gittik. Türkan Saylan Kültür Merkezinde ücretsiz gösterimdeydi. Filmi çok beğendik, 1. sini çok beğendiğim için 2. filme ben de girdim. Pişman değilim. Ama yayın ve ses kalitesi çok kötüydü. Ada kız nedense yalnız gitmek istemedi bugün, beni zorladı herkese sormak için. Ama yandaşımız olmadı, meğer bir diğer annenin evinde toplantı varmış. Kader ne yapalım, kız kıza gittik.

Dün akşam 3D, Pi nin Yaşamı filmine  birlikte başladık ama kalitesi iyi değil diyerek ve sinirlenerek kalktı koltuğundan Cem. Ben bitirdim filmi, o kadar beğendim ki bırakamadım.

Hayvanatbahçesi sahibi bir ailenin oğlu olan Pi, ailesi ile birlikte ülke değiştirmek için, satmak istedikleri  hayvanlarla birlikte Canada ya gitmek üzere bir Japon gemisine biner ve yola çıkarlar, yolda kaza olur..

Mutlaka ve mutlaka seyrediniz bu filmi. Süper bir hikaye, sunum, görsellik bekliyor sizi. Unutlmayacak bir film. Ben kendimi gün içinde konu hakkında hesaplar yaparken buldum mesela. Ikinci hikayeden dolayı içim burkuldu , filmin görselliğinden dolayıda acayip keyif aldığım bir filmdi. Seyirci olarak Kaplan hikayesine inanmak işime geldi açıkçası.

Yann Martel adlı hiç duymadığım bir yazarın kitabından uyarlanmış sinemaya.



Film sizi baştan yakalayan cinsten. Sanki bir rüya aleminin içine çekiliyorsunuz ve 3 boyutta size yardımcı   oluyor tabi. Akan hikaye, hayvanları ve doğayı seviyorsanız, sizi daha bir vuruyor. Başroldeki kahramanın dinlere bakış açısını da çok değişik, süper buldum. Colomb zaten Hindistan ı arıyordu repliğine bayıldım. Pi adının hikayesi ise çok hoştu. Bengal Kaplanının ihtişamına aşık oldum. Sırtlan ın kalleşliğine sinirlendim. Filmi yaşadım ve sonu da beni çok duygulandırdı. Allak bullak etti de diyebilirim. Filmin mesajı da sakın ha, umudunu kaybetme olsa gerek.

Aslında beni çok etkileyen bu film, bir faciayı anlatıyor, sıkıntı verici olacağını düşünebilirsiniz ama değil, yönetmen bir masal yaratmış. Kimmiş;  Ang Lee

Tabi birde bu kadar ekmek elden su gölden yaşarken, hayvanlar bizim için kesilip biçilip soframıza hazır gelirken, bu kadar hayvanist ( humanist ten yola çıktım ama olmadı, anlayın artık) yaklaşmak filme özgü olsa gerek. Hernekadar öyle yaşamak lazım isede günümüz koşullarında zor. Ancak bir tehlike oluşursa..

Filmde 4 kaplan kullanılmış ve başrol oyuncusu, bırakın bir kaplanla sandal da yalnız kalmayı, bir kere bile bir kaplanla yakın bile olmamış. Gönül isterki o kaplan benim de kucağıma yatsın ve başını sevdirsin, nerdeeeee.



Seyrediniz, SEYREDINIZ.

not: Bu yazıyı yazaken, şuradan piyano dinledim, muhteşem tavsiye ederim. 

Kalın sağlıcakla.
Karmakarışık anne