Günaydın,
Kızım iyi, bugün cimnastik e bile gideceğiz inşallah.
Umarım nüksetmez.
Dün akşam kudurdu da kudurdu.
Dibimden ayrılmadı çekirdek yedik. Artık selülitlerimi mazur göreceğiniz. Buyrun.
Biliyorum bu günleri arayacağım ama bazan hakikaten bu kadar bitişik yaşamaktan gına geliyor. Tamam kısa bir zaman bu bıkkınlıklar ama bazan oluyor işte. Bırak bari çekirdeğimi rahat yiyeyim diyorum ama Ada kız görüldüğü üzere en rahat pozisyonu buluyor.
Bugün, Remzi de indirme giren ( bu arada kitapçılarda olmayı özledim ) aldığım ve yeni bitirdiğim ince bir kitaptan bahsetmek istiyorum size.
Kitapların resmi birtürlü düz olmuyor. Allah, Allah.
Remzi Kitabevi yayınları, Rauf R. Denktaş tan, Korkut Deresi. 7 Tl ye düşmüştü aldım.
Bitirmek yeni kısmet oldu.
İyiki almışım ve okumuşum, ince ama kalın bir kitap. Az ve o kadar öz yazılmış ki sanki 400 sayfalık roman okumuşssunuz gibi. Harika detaylar, insanlar ve tarih var kitapta.
Neler neler oluyor diyorsunuz. Tabi ki biliyorsunuz ama bu kadar detaylı hatırlamak sizi üzgün yapıyor. Sırf bu konuda değil ama bu kadar emkten sonra yapılanlar, yapılıp - yıkılanlar insanı kahrediyor.
Çok değerli bir zat olduğunu zaten biliyordum ama Rauf Denktas ın kendini bu kadar Kıbrıs a adadığından bihabermişim.
Bir yanda evlat acısı bir yanda memleket aşkı. Ilk kurucu devlet adamı ve Cumhurbaşkanı. Çocukluğundan belliymiş aslında ondaki ışık. Tıpkı Atatürk gibi, o da Kıbrıs ın Atatürk ü bence.
Kitapta bir de dedesinin söylediği bir cümle var; Çocukluk günlerini yanında geçirdiği dedesi Şeherli Mehmet’in “Osmanlı
yamandı… Gittiler ama yine gelecekler. Ben görmesem de sizler
göreceksiniz” (s.14) sözüyle büyüyen kahraman bir çocuktu o.
15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilân edildiği zaman
Denktaş’ın bir sözü vardı. “Doğan çocuğun ana rahmine döndüğü
görülmemiştir. Dünyanın bizi tanımaması umurumda değil. İşte Kızıl Çin!
Yakın zamana kadar kimse onları tanımadı ama bu Çin gerçeğini
değiştirmedi…”
Rauf Denktaş sözünü tuttu ve kızının açıklamalarından öğrendiğimizi
göre “Hıristofyas’a söyleyin: Kuzeyde bağımsız bir Türk Cumhuriyeti var”
dedi son nefesinde…
Dile kolay… İftiraya, sürgüne esarete, bin bir zahmet ve çileye
rağmen bir ömür boyu milli davanın bayrağını sadece Kıbrıs semalarında
değil bütün dünyada dalgalandırmasını bildi bayrak yürekli adam.
Rauf Denktaş, 1.5 yaşında annesini kaybetmiş. Ne hüzün. Allah kimseyi annesiz bırakmasın.
Rauf Denktaş, 13. Ocak 2012 de 88 yaşında vefat etti. Keşke bunun gibi birçok kitap daha bırakabilseydi.
Resmi düzelten Nagehan a çok teşekkürler. Link; http://asortik.blogspot.com/
Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Ayrıca bu kitapta emeklilik günleriniz için alınıp ayrılabilinir.
Dünkü menümüz, patlıcan musakka idi;
Önce patlıcanlar kızartıldı. Zeytinyağında.
üzerine koyulacak biberler de.
Kıyma, soğan, domates, sarımsak birlikteliği.
Yanına, İpek hanım Çiftliğinden gelen nefis şehriyeli bulgur karışımı.
Harika idi lezzeti.
Cem in tabağını hiçbukadar temiz görmemiştim.
Fırından çıkınca ki hali. Yanına cacıkkkkk.. Hımm..Sadece tadına baktım.
Ben Ciciannemim nefis pilavından dört tabak yiyince akşam yemeği yiyemedim tabi. Ellerine sağlık.
Bir de yanına bir baş soğan kırdım. Yenge Saime kulakların çınlasın.
Tarif için,
Malzemeler:
4 patlıcan
1 kuru soğan
250 gr. kuşbaşı et
1 domates
1 kaşık tereyağ
tuz, karabiber, pulbiber
1 tatlı kaşığı biber salçası
maydonoz
patlıcanları kızartmak için sıvıyağ
Hazırlanışı:Patlıcanları
yıkayıp alacalı soyulalım. Küp küp kesdikten sonra acı suyunun çıkması
için suda bekletelim. Suya tuz da atarsak acısı daha çok çıkar. Daha
sonra patlıcanları kurulayıp, sıvıyağda hafifçe kızartalım. Patlıcanları
bir tencereye alalım. Kuşbaşı etimizi ayrı bir tava yada tencerede
kendi suyunu bırakatırarak biraz kavuralım. Tere yağ, küçük küçük
doğranmış soğanımızı
da ekleyip biraz daha kavuralım. En son domatesimizi de ekleyip biraz
daha soteleyerek kavuralım. Tuz, karabiber, salça ve pul biber de ilave
edelim. Kavurduğumuz et ile patlıcanların
üzerini tamamen kapatalım. Üzerine bir su bardağı sıcak su ilave edip
orta dereceli ocakta pişirelim. Yaklaşık 40 dakika pişridikten sonra
ocaktan alalım. Yemek piştikten sonra üzerine kıyılmış maydonoz koyup
servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Yararlandığım link; http://www.mutfakteyze.com/sebze-yemekleri/patlican-musakka.html
Teşekkür ederim.
Bu arada;
Melek yoksun, iyimisin hoşmusun. Cimnastik sizi bekler. Mircan ya sen??
Yoğurt mayası aldığım Poyraz ın annesi dün az daha size geliyorduk sonra bir telefon yine gelemedik. Aklımızdasınız. Ya biz?
Bu arada Ada kız anasınıfına gitsin diye hala uğraşıyorum. Dün de Meslek Hastalıkları Hastahanesindeydim olmadı bakalım rapor nerden alabileceğiz.
Kalın sağlıcakla
Kitapkurdu anne Çiğdem
8 yorum:
Ada kızla bitişik ikizler gibi olmak bu sıcaklarda bihayli zor olsa gerek :))
kışın sıcacık kedicik gibi sarmak dolaş kuzuklarla iyide böyle sıcaklarda cıkkk valla zor :)
İzmir'den kocaman sevgiler
Buarada Tire pazarı salı günleri kuruluyor....
Dedesinin sözü tüylerimi diken diken etti. Öyle dedenin böyle torunu olmuş tabi...
selulıt mı oda ne gelkde bana bak :) ama ronaldolara bı guzellık katıyor :P benım ıcın... buarada ben her haftanın 3 gunu guney kıbrıs gtmek zorundayım ve yasanan olayları okadar ozumseyerek ogrenıyorum kı 2. yılım doldu orada ama rauf denktas ıle bılınmeyenler cok bılındık kapırfııld :) espırılerı falan
Yıldız cım,
Sağol varol.
Ve haklısın sıcaklar da hiç çekilmiyor.
Bugün parkta bile yanımda oturdu zilli.
İzmir e kocaman sevgiler yollayan anne Çiğdem
Medura,
Kitabı okumalısın daha birçok yer var tüylerinin diken diken olacağı.
Kitapkurdu anne Çiğdem
Grace,
Hayvan sevgisi de var mesela öyle bilinmeyen.
Ah.. ah.. Allah Rahmet Eylesin.
A ben selulit mi demişim, oda ne.
Selulitsiz anne Çiğdem
ben selülit göremedim, selülitsiz anne çiğdem:))
kitabı okunacaklar listeme aldım.
***kitap fotoğrafını düzelttim fakat mailinizi bulamadım. nagehanoge@gmail.com adresine bir mail atarsanız düzeltilmiş halini gönderebilirim. kitap kurdu çiğdem:)
sevgilerimle
Teşekkür ederim.
Yorum Gönder