31 Temmuz 2012 Salı

Barış Manço Vapuru ile Mehtap Gezisi

Günaydin,

Saat 17,30, günlerden Cumartesi. Bostancı iskelesinde adam başı 20 Tl vererek - kredi kartı geçmiyor - biletlerimizi aldık ve vapura bindik. Güneş ne tarafa gelmez diye hesaplar yaptık, çoğu zaman gölgedeydik. Tabi vapurun yolu o kadar uzun ki, zaman zaman hesap hataları olabiliyor. Amma saat te ilerlediği için problem olmuyor. Hatta kardeşim bir ara üşüdü bile.



Vapurumuz.


Bizim gözlükle kızım. Kendi gözlüğü hepimizinkinde güzel ama ille bizimki olacak.

 Baba kız saadeti.

Babayı öpüyor, kalkıyor geliyor beni de öpüyor. adaletli kızım benim.
 Amma,  sultanı baba tabi.
Kıskanmiim diye de kolluyor beni.
Ama Cem ile öpüşünce yada el-ele tutuşunca derhal aramıza giriyor. Hatta bazan beni öp annemi öpme diyor zilli.


Ailem, patates derken.


Bu tekneyi hep görüyoruz. Kimbilir kimin, yada görevi nedir. Güzel donanımlı bir tekne.

Vapur Kadıköy e yaklaşırken Eda Yaprak ı aradı cep ten. O ara Yaprak kalktı ve iskele tarafına çıktı. Ama bitürlü geri dönmedi. Allah Allah dedim, zaten güneş te vurmuştu bizim tarafa diye geçtim ben de aynı tarafa. Aaaaaa... bi de ne göriim, Eda ve Umut iskelede bekleyen insanların arasında.
Ne güzel yetiştiler dedim, ama o ne, binmiyorlar. Yaprak çırpınıyor, hatta kaptan a bir dakika dedirtti, gemi bekliyor ama Eda ve Umut kımıldamıyor vee... vapur kalktı, eyvah binemediler, arada gurur yapıyorum; işte kardeşim, kimin kardeşi vapur durdurttu diye. ( gerçi benim de Ada da dergimi unuttum diye vapur bekletmişliğim vardı, sağolsun o kaptan) 

Eee ne oldu diye işaret ediyorum iskele de kalan Eda ve Umut a gülüyorlar. Ulan ne gülüyonuz.
Derken öğreniyorum ki bu hamile kadın ve eşi, bir önceki Kadıköy - Beşiktaş vapurunu kaçırdıkları için, işleri geçe kalıyor ve maalesef  işlerini hallettikten sonra Beşiktaş tan binecekleri bizim vapura Kadıköy den el sallamakla yetiniyorlar.

Emer Kaan ı bekleyen ve Beşiktaş iskelesine kadar mutlu olan Ada kız ın ise suratı kararıyor.
Ama gelecekti diyor. Hayat kızım böyle öğreniliyor diyor ve zor bela dikkatini dağıtmaya çalışıyoruz.
Ah Emer Kaan ah..


Bu da sahil korumaya ait güçlü bir tekne.


Vazgeçemediğim vapurlar. İçinde olmaktan da büyük keyif alıyorum.
Vapur un orta alt kısmı bence sandalye atıp oturmak için mükemmel. Bu sefer değil ama gelecek sefer kesin sandalye alacağız yanımıza. Of ne rüzgar, ne manzara. Istanbul yansın kimene.



Eminönü nden vapura binmeye hazırlananlar. Rota şöyle; Bostancı, Kadıköy Beşiktaş iskelesi, Eminönü, Üsküdar, Beşiktaş-Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi, Rumeli Kavağı, Anadolu Kavağı.
Saat 20,05 te varılıyor ve akşam saat 22,30 da kalkış var. Bostancı ya varış 01,00.


Eminönü tabiki çok hareketli ve nefis cami manzaraları, eski İstanbul manzarası sunan bir mekan.


Muhteşem değil mi.


Yeşillik, boğaz a girdiğiniz hemen anlaşılıyor. Suyun rengi kokusu herşey değişiyor.


Kanlıca.


Rumeli Kavağı.



Anadolu Kavağı ndaki askeri bölüm. Ev muhteşem.


Henüz vapurdayız, solda gözüken küçük lokantanın iskelesinde bir garson ıslık çalıyor, herkes oraya bakıyor ( pazarlama) Ingilizce- Türkçe anons süper. Buyruuunn, ekonomiiikkk, balıklar taze ve çeşittliiii.



Vapurdan inmeden aldığımız Pide kokusu bizi acıktırdı. Ramazan da ki bu kokuyu da hiçbişeye değişmem.


 Lokanta ya oturduk, manzaramız bu. Budur. Kötü bir lokanta seçmişiz. Hem sıcak hem pahalı idi.
Tavsiye etmiyorum. Servis ve çalışanlar süperdi ama.
İskele deki Gözde Restaurant a gitmeyiniz efem.


Renkler o kadar güzeldiki ve gözümüzün önünde manzara değişti durdu.


Pide almaya gittiğimiz ama eli boş döndüğümüzü sandığımız fırından alınan hamsili mısır ekmeği süperdi. Ada kız bile bayıla bayıla yedi. Ellerine sağlık.


Yavaş yavaş gün geceye dönüyor.


Nedeni, belirsiz yada o anda bilmediğiniz hüzünle bakakalıyorsunuz manzaraya.


dakika, dakika.



Kızımın zararlı tabağı. Deyme dedi Cem, deymedim. Allahtan görüntüyle doydu kızım.Keyfe bakarmısınız.




Şenlik yeri gibi. Yaşasın.


Takıların v.s. satıldığı piyasa sokak.


Dönüş yolu, Cem, Yaprak ve eski iş arkadaşı Bileda ( Namı diğer body) Ada çok sevdi Badi yi.
Sağolsun o da çok güzel bir iletişim kurdu Ada kız la. O da bir kız babsı sonuçta. Keyf adamı bu arkadaş, kendisi herzaman yanımızda yer bulur. Bi de Melissa ile gelirse  Ada da zevkten dört köşe olur herhalde.



Gözcü 1, 2 yi göremedik :-)


Mehtabımsı.


Bye. bayılırım şu vapur köpüğüne.


Üsküdar daki zarif cami. Yeri de güzel kendide.

Sanırım, Şemsi Ahmet Paşa tarafından yaptırılan bir yalı camidir bu. Mimar Sinan eseri ve sanırım Şemsi Paşa da orada istirahat ediyor. Görmelisiniz. Yanın da yürümeli duvarlarını hissetmelisiniz.
Ada kız la cami turları yapacağız Agustos ayı içerisin de inşallah. Çocuklarınızı tüm ibadet yerlerine lütfen götürün, çok ilgileniyorlar. Tecrübe ile sabittir.

Üniversite hazırlık kursunda MEF e dvam etmiştim ve o zaman sahil yolu yoktu. O kadar güzeldiki cami nin yanında ki denize bakan yoldan yürümek. Sanki gizemli bir geçitten geçer gibi. Hala öyle ama alabildiğine deniz değil yol var şimdi görünen ve manzarayı, gizemi  bozan.



Ada kız ın pili bitmeye başladı.
Yer aranıyor.


Eh burası fena diil gibi.



Ve rahat baba kucağı. Güvenli, huzurlu.
Bahtı açık olsun tüm yavruların.


Gezerek ayaklarım. Ohh püfür püfür.


Ada kız dağılmış vaziyette. İçim acıdı uyandırırken. Artık 17 kg, taşımak imkansız. Ama kuzu bizimle arabaya kadar yürüdü, yolda ki kedilere teşekkürler. Vapur dan sonra şehir bir sıcaktı ki. Off..
Eve gelip klimayı açtık, ben hemen uyumuşum ammmmaaa gecenin bir yarısı resmen takırdayarak uyandım, bir baktım klimanın derece göstergesi  18.  Beceremedim dereceyi yükseltmeyi, kapattım ve uykuya devam ettim. Bu sefer Cem uyanmış kan ter içinde ve ertesi gün saat 11.00 de uyandık ma-aile.

Sonra mı kahvaltıya gittik, e.. o yazı da  yarına.

Keyifli anne Çiğdem

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Gold country piknik alanı- Fındıklı / Cumartesi



Günaydın,

Eda nın d.günü hediyesi bendeydi, Eda hamile ve bu hediyenin bende çok kalmaması lazımdı.
Ne yapsakta bu hediyeyi ona verseydik derken, Eda nın kendisinin organizasyonu ile Cumartesi günü, aman bu sıcakta mangal olur muki,  amaan neyse özledim, sıcakta da olsa gidelim dedik.

Hem Eda sıcaktan şikayet etmiyorsa ben niye edeyim ki.

Şenay bizi aldı, yeni arkadaşı Neşe ile de tanıştık. Adı gibi Neşe li bir zat. Sevdik onu.
Hoop beş dakikada Fındıklı - Gold Country deyiz. Link;  http://www.goldcountrypark.com/Arabamızı park ettik ve masamıza yerleştik.
Ateş i bekledik ve hooopp aşağıda ki görüntü oluştu.



Eda kızı durdurabilmek ne mümkün, tüm tavuklar ateşin üstünde. Herzaman benden sorulan mangal a dokunamadım bile. Şikayetçi diilim.


Beş aylık hamile Eda mız. Yemek yemek diye dolandı ortalarda. Şenay a da habire mesaj atıp, bir kilo daha et al doymayız demiş. Yerim onu ben yerim. 


Şenay etlerle ve mangalla ilişkisini çok ciddiye alıyor. Elmalar çiftlikten.  http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_ciftligi/ciftlige_giris.html  Etler Şenay dan, kesesine bereket.


Neşe.. hoşgeldin aramıza. Kendi halinde, uyumlu ve yalnızlığı seven bir arkadaş gibi geldi bana. Doğa yı da seviyor. Daha ne olsun.


Acar bebek açık havada püfür püfür uyuyor. Bayılıyorum bebeklerin doğa da uyumasına.
Bu arada evet, hava püfür püfürdü orada. Ağaç gölgesi. Gözünü seveyim. Bi de keserler ya ..


Mangal başı sohbet.


Emer Kaan ve Ada yanımıza neredeyse hiç gelmediler. Oynadılar, boş olan her alanı ve odayı kullandılar. Bizim kız Emer Kaan ı pohpohladıkça, oyunları kuvvetlendi. Hep dost kalırlar / kalırız  umarım.

Ada kız dan inciler;

Emer Kaan bir oyun dizilimi yapmış, bizim kız yapıştırıyor; Emer Kaannn harika düşünmüşsün. Ömer Kaan bir süre havalanıyor ve sonra kaldıkları yerden oynamaya devam ediyorlar.




Kızlar. 6 yıl olmuş tanışalı. Iyiki varsınız. Resim de eksikler var o ayrı.


Patates salatam.
Bu Malatya usulü herhalde. Bizim evde hep bööle ezilerek yapıldı bu salata.


 Üzeri mangal yanında yağlandığı için kabukları soyularak yenilen elma lar. Bak unuttum, keşke ateşte pişirseydik.


Eda nın güzel elleri ve nefis sucuk köfteler.
Adaaa gel kızım köfte ye. Yemem anne. Bi dene kızım, denemem anne. Sonra zorla bir parça yer ve cevap hemen gelir, annneeee  güzelmiş, ben bundan sonra köfte yiyim. Dedik dimi.. cik..cik..



Dumanaltıyız.


Eda kızın, patlıcan salatası. Eline sağlık. Nefis semizotlu salatasının resmini çekmeyi unutmuşum. Eda tarif isterem ona göre.


Çocuklar oynarken, herhalde 10-15 masa değiştirdiler. Herdefasında Emer Kaan ın çantası dolduruldu, boşaltıldı. Oyuncaklar inci gibi masaya dizildi.


Kokoş Ada kız -  kolyesi ve yeni tacı.


Emer Kaan a kısa saç çok yakışmış. Maşallah.
Anneee Emer Kaan Ingilizce bilmiyor kii. Biliyor kızım. Emer Kaan ses etmedi ama dediklerimin hepsini de harfiyen yerine getirdi. Maşallah.


Aaaa ne var çantanın içinde.



3 numaranın genel görünümü.

Acar bebeğin dağılmış hali. Yerde bir oturuşu vardı ki, nazar değmesin.
Kuzu.

Cem bizi aldı ve doooru Bostancı iskelesine gittik. Bir sonra ki yazı.

Kalın sağlıcakla.
Güzel dostları olan anne Çiğdem