Hayta, El Sistema, Barış İçin Müzik ve Çocuk Hakları
“Yoksulluk, yalnızca yiyecek ve barınak eksikliği değildir. Yoksulluk, ‘Hiç kimse’ olma duygusudur, kimlik eksikliğidir. Müzikle ilgilenmek, bir orkestrada olmak, bir müzik aleti çalmak veya şarkı söylemek çocuğun özsaygısını geliştirir, onu yoksulluktan çekip çıkarır. Çünkü çocuk, müzik aletini eline alır almaz artık yoksul değildir. Keman çalan bir çocuk yoksul olamaz!”
Bu sözler iktisatçı, müzisyen, yenilikçi ve El Sistema’nın kurucusu olan Venezuellalı José Antonio Abreu’ya ait. El Sistema’nın ne olduğunu biliyor musunuz? Ben daha önce duymuştum ama tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Sonra, geçen yıl bana bir kitap gönderildi. “Değişen Yaşamlar” adlı bu kitap sayesinde El Sistema’nın ne olduğunu ve binlerce çocuğun yaşamının müzik sayesinde nasıl değiştiğini öğrendim. Bu arada El Sistema ile benzer yaklaşımlarla Türkiye’de başlatılan bir girişim ola Barış İçin Müzik Vakfı‘ndan haberdar oldum. Her iki oluşumu da araştırın. Gerçekten çok çarpıcı öykülere denk geleceksiniz.
Çarpıcı öyküler demişken, yayının ilk kısmında “Hayta” adlı kitaptan söz ettik. “Sokaklardan senfoni orkestrasına uzanan gerçek bir öykü” alt başlığıyla dilimize çevrilen “Hayta” bir sokak çetesi ile bir keman arasında tercih yapması istenen ve bu sayede kendini, kimliğini bulan bir çocuğun gerçek öyküsünü anlatıyor. Bu çok etkileyici öykü, bir o kadar anlamlı resimlerle tamamlanmış. Bu yazının altına yorum bırakanlardan bir kişiye armağan edeceğiz. (Çekiliş tarihi 30 KAsım 2015 Pazartesi) Çekiliş kazanamasanız bile bu kitabı mutlaka alıp okumanızı öneririm.
Geçen hafta Dünyalı’nın blogunda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle özel bir yayın gerçekleştirdiğimizi yazmıştık. Yıldıray’ın sunuş yazısının ardından Blogcu Anne Elif Doğan bizler için “Rakamlarla Çocuk Hakları“nı derledi. Sayılar son derece çarpıcıydı. “Yapboz Çocukları” adlı kitabında okuru çocuk işçilerin dünyasına götüren Mehmet Atilla “Çocuk Hakları, Çocuk İşçiler ve Sanatsal Emek“ başlıklı yazısında ülkemizde çalışmaya zorlanan yaklaşık 1 milyon çocuk işçiden söz etti. Habib Bektaş önümüzdeki aylarda yayımlanacak yeni kitabı “Ben Öykülere İnanırım” için kaleme aldığı, bir mülteci çocuğun baş rolde olduğu “Sara” adlı öyküsünü bizlerle paylaştı. Toprak Işık ise çocukların eğitim hakkından “Fıstık Yeşili Değil, Çağdaş Eğitim Hakkı“ adlı yazıda söz etti. Bir de poster yayınladık blogda: Gökçe Yavaş Önal‘ın resimleriyle şenlendirilmiş “Ben Çocuğum, Haklarım Var!“ başlıklı posterimiz ile etkinliği sanal ortamın dışına çıkarmak, çocuk hakları konusunda biraz daha farkındalık yaratabilmek istedik.
İşte bu pazar günkü yayının ikinci kısmında tüm bu çalışmayı özetledik. Dinlerseniz, sonra posteri indirirseniz, yazıları okur ve paylaşırsanız çok seviniriz. Her çocuk yaşamayı, sağlıklı bir şekilde büyümeyi, okula gitmeyi ve iyi bir eğitim almayı, oyun oynamayı, spor yapmayı, düşüncelerini söylemeyi ve barış ortamında yaşamayı hak ediyor.
Hamiş: Barış İçin Müzik Vakfı bu yıl 10. yılını kutlamış. Bu nedenle Ilgın Erarslan Yanmaz’ın “Müzikle Değişen Yaşamlar” adlı fotoğraf sergisinden kareler görmek isterseniz buraya tıklayın.
Yayının podcast’ini dinlemek için aşağıdakiikona tıklayın.