20 Ocak 2015 Salı

Horoz lardaaaan, Çandır aaaaaa

Merhaba,

Daha önce bu yörede, bayanlar yürüyüşünde hiç gitmediğimiz bir parkura gittik. Biz, Cem ile bu parkurun bir kısmıonı yürümüştük gerçi.


Yaprak ın deyişiyle; hohoyt.


Yine ağaçlar harikulade ( Yıldız a selam :))


Kısa kollularla dolaştık, oh yaw.


Eşekleri seçebildiniz mi. Anne olduğunu tahmin ettiğim eşeğin gözleri muhteşemdi.
Greyfurt kabuklarını attım, umarım bizden sonra yemişlerdir. Ürkektiler çok. Normal.


Bazı yollar gerçekten insanın orada kalmasını kolaylaştıran manzaralar sunuyor.
Karavan da ve tekne de yaşamayı deneyimlemek istiyorum çok. Umarım kısmet olur.
Ve bence, isterseniz, çocukla da olur, okulla da.



Yoldan çıkıp biraz tırmanınca manzaralar hemen değişiyor, güzelleşiyor ve mutlaka su görülüyor.





Isırganlar. Süperler. Aldık, saçlarımıza, ve içmek üzere hazırlanacaklar. Naime yoğurtlamasını falan da kesin yapar. Böreği zaten muhteşem oluyor ben denemiştim. Güzeldi. Otun kötüsü olmaz zaten :-)
Buyrun link.





Öğle yemeği noktamız. En sevdiğim yerlerden. Badem kırdım yedim, çok lezzetliydi. Herkes şaşırdı. Şaşıracak ne var. Lezzetini de inanamadılar. E tabi, kavrulmuş ve tuzlu yiye yiye gerçek lezzetleri unuttuk.

''Tadım'' çok pahalı, gerçi ayıklama ve paketleme de öyle olmasını gerektiriyor. Çünkü bir kilo kırıyorum, içinde 200-300 gr badem anca çıkıyor. Ceviz, fındık, yer fıstığınıda böyle yiyoruz. Ayrı yazı konuları.

Çocukluğumuz da da Şile ye giderken kabuklu taze fındık alırdık, ohhh ne lezzetliydi.
Kır kır ye. Böylece çok da yemiyorsunuz, kavrulmuş yada tuzlanmış değil. Sağlıklı yani.
Karatay a selam yola devam. :-)


O bizden, bazılarımız ondan korktu. Hamileydi ve çoook şekerdi. Çok seviyorum onları ben.


Ve Sevim hnm la dönüş yolculuğumuz.


Yasemiiin, Yaz ın yemek yediğimiz yerin haline bak.
Sular altında.





İşte böyle.
Kiracı mı hala ödemedi :-(
Zorlanıyoruz çok.

Kalın sağlıcakla
Nakitsiz ama mutlu anne

12 Ocak 2015 Pazartesi

Hep de keyif olmaz.

Merhaba,

Hep keyif, hep keyif olmaz tabi.

Dün güneş tepede ve 17 dereceyi gördük. İztuzun da IKUP un aktivitesine destek verdik. Çocuklarımız da İztuzun dan bizim gibi yararlanabilsin diye. Umarım herşey yolunda gider ve orada ek binalar yapılmaz ve geliri yine bu bölgeye gidecek şekilde işletilir. İztuzun da ayrıca pillerimize de doldurduk, neredeyse bir haftadır böyle güzel hava görmemiştik. Güzel emerjimizide oraya bırakarak eve döndük.

Bu sabah kalkınca evde bir koku duyduk, evvet bildiniz '' bok'' kokusu. :-)

O ooo... Cem i tahmin edebilirsiniz. Küfürleri eminim sizin oralardan da duyulmuştur. Kızgınlık, zaten kiracı yatırmıyor parayı, ulan tesisatçıya vereceğimiz nakit para yok :-) :-( neyse ne yapalım, tabi ben önce gazını aldım sonra da hız verdim. Bu sabah kalktık, yağmur yağmadan Ada okula bırakıldı ve eldivenler falan giyilip işe koyulduk. Açtık bahçede ki kapağı ve hoop tüm pislikler yukarıya bekledik, toprak gübrelendi, sonra verdik hortumu ve iki denemeden sonra açıldı. Açılan ne onu da bilmiyoruz. Hiçbirşey atmıyoruz, tuvalet kağıdı dahil, yine de 3 ayda bir tıkanıyor.

Buyrun temsili resim :-)
Neyse hallettik, taşan tuvaletide temizledik, ıvır zıvır koyduğımız, bahçedeki oda taşıyor Allah tan. Sabunladık ve ohhh ben yemek yapmaya Cem de gazete okumaya. Arada blog yazılmalı tabi.

Öperim hepinizi.
Kalın sağlıcakla
Nakit parasız, kiracıya çok kızgın ama mutlu olmalıyım diyen anne



7 Ocak 2015 Çarşamba

Gökbel den İztuzu na.

Merhaba,


Sanmayın ki bu post bugün yada dün e ait. Burası da soğuk. 5 derece yi gördük ve yarın sabah - göreceğimizi söyle hava durumu adamı.

Bakalım. İki gündür soba sabah 09 dan itibaren yanıyor. Normal de saat 17.00 de yanar bizimki, öyle söyleyeyim.

Daha önce, yaklaşık 2 hafta önce  yaptığımız Gökbel den - İztuzu na yürüyüş ün fotoğrafları bunlar.



Ve yürüyüş başlar. İki hafta önce de havalar sabahları serindi ama yürüyüşte ve öğlenleri hava denize bile girilebilecek kıvamda olurdu.
Bu aralar bırrrr.. Kış geldi. Hoşgeldi.


 Hey hanımlar, yaban mersini. Tavuklar gibi üşüştük.



İstisnasız herkes denedi. Ya çok seversiniz ya nefret edersiniz ortası yok.
Bir moru bir yeşili olur. Çok faydalıdır.
Yapraklarının demlenmesini de saçlarınızın dökülmesini önler.


Hımm..


Odun dizilişleri favorim.


Nasıl da şeker. Seçebildiniz mi Kara İnek i.


Bakın bakalım bana.
Bu fotoğraf patlamış yazık.




Bahar da değil. Kış yahu. Gir bakiim içeri.



Keçiboyunuzu ağacının ihtişamı.



Tabloluk tam. Keşke şöyle yağlı boya resim yapabiliyor olsaydım.





Orada ki ağaç yaşıyor. Doğa.


Bu ağaç da parklarda bahçivanın elinden çıkmış gibi.



Suyun rengi ne kadar güzel değil mi. Henüz göl burası deniz ileride.


  Labirent gibi.

 İşte deniz...




Yılan yastığı. Kökü zehirli. Ayrı bir yazı konusu.





:-)







Bu oda soğuk, kalın sağlıcakla.

Kalın sağlıcakla
Soba keyfine giden anne