Merhaba,
Kız, teyze ile keyif içerisinde gitti.
Hava serinledi ya taktım fularınıda, bir yakıştı ki. Zaten çocuklara yakışmayan bişey yok, değil mi.
Sabah 07,00 de annee diye bağıran bir sesle uyandım. Koşturdum ama sinirlenerek, bi rahat bırak uyuyim diye, üstümü örtermisin dedi. Ben de fırçaladım kızımı, kendin örtebilirsin, neden beni uyandırıyorsun diye. Su istese anlayacağım. Sonra uyuyamıyorum işte.
Ama aylardan bu yana ilk defa 10,45 te kalktım, baba acıktım diyen bir sese. ( ikinci uyarısıymış) Gülerek. İyiki doğurmuşum diyerek.
Hoş kız iyi kız ama uyku düzeni babasına çekmiş. Doğduğundan bu yana yaşıtlarına göre az uykusu Ada nın. Maşallah diyip geçelim filmeee..
Çayımı da aldım limonlu yanıma..
Dün akşam Il Postino filmini izledik. Mükemmel bir filmdi. Nasıl yumuşak, nasıl naif anlatımlar, güzel şiirler, görüntüler olağanüstü. Cem Kadıköy den almış filmleri, bu parasızlıkta filme gerek yoktu diye kızmıştık ama değdi.
Bilmem seyrettiniz mi ama herşey çok güzel olacak tadında bir filmdi. (Italyan) Yada diğer tüm Avrupa filmleri gibiydi. Yavaş ve güzel, her daim hatırlayacağınız bir film.
1994 yılında vizyona girmiş film. Antonio Skarmeta yazmış kitabı. Film cahil bir postacının hayatını kişisel gelişimini, Pablo Neruda ve şiirlerinin çevresinde anlatıyor, aşk da var tabi. Harika Beatrice ile birlikte. Başrol oyuncusunu, Massimo Troisi, Beatrice karekterini ise Maria Grazia Cucinotte canlandırmış. Haliyle oyuncular bize tanıdık değildi. Ama hepside bence mükemmel oynamışlardı.
Massimo Troisi İtalya doğumlu ve 15 yaşında tiyatroya başlamış. (Alev in eşinin çirkini diyebiliriz, yada zayıfı. :-))1976-79 yılları arasında tv de bayağı bir meşhurmuş. 1981 de de ilk filmini yapmış.
Il Postino filmi için doktarlar çalışma demiş ama film ona daha önemli gelmiş olsa gerek. Kamera stop dedikten 12 saat sonra kalpten ölmüş. Çocukluğunda çok ateşli hastalık geçirmiş ve bu kalbini etkilemiş. Çok üzücü. Allah Rahmet Eylesin. İtalya nın Steve Martin i deniyormuş kendisine. Bir meydana da ismi verilmiş.
Başrolde ki hatun ise Maria Grazia Cucinotte, 68 Scilly doğumlu bir afet. Aşağıda ki reme bakınca filmde çirkinleştirmişler hanımefendiyi. Offf diyorum sizin adınıza;
Pablo Neruda karekteri de gerçeğine çok benzeyen aktör Philippe Noiret tarafından canlandırılmış.
Aktör Fransız mış ve bayağı bir filmde oynamış.
Filmde insan ilişkileri, aşk, şehvet o kadar güzel, yumuşak ve olması gerektiği gibi anlatılıyorki sanki bir şiir dinler gibi seyrediyorsunuz. Yani günah yok, kötü yok. Herşey doğal ve olması gerektiği gibi. Yumuşacık, kesin edinin bir kopya ve seyredin derim.
Fimden bir de ''metafor'' kelimesi kalacak size yadigar.
Film 1996 yılında en iyi müzik dalında Oscar almış.
Müzik hakkında fikir edinmek için şu siteye gidebilirsiniz. Link; http://www.youtube.com/watch?v=QF8U1YpodH8
İstanbul da Şehir Tiyatroları da ''Ateşli Sabır'' adı altında oyunlaştırmış bu hikayeyi.
Iyi bayramlar.
Duygusal anne Çiğdem
Not;
Bayram dolayısıyla Aysun dağıtım yapmayacakmış ama bize yakın bir bayi eklenmiş, ona hemen sipariş verdim. Kasap Şükrü, Şenesevler de. Telefon : 0216 3621865 Ben 5 litre sipariş ettim ve bugün gidip alacağım. Ohh yoğurtsuz ve sütsüz kalmayacağım bu Bayram da. Yaşasın.
6 yorum:
Filmleri bloglarda değiştirsek izledikten sonra,yani bende yok ama yaz mesela iki filmi iki filmle değiştirmek istiyorum diye,belki cevap veren bulunur.
ne güzel bir tanıtım yazısı olmuş bu.kaçırmışım ben bu filmi.mutlaka izleyeceğim :)
mutlu bayramlar :)
duygusal anne çiğdem:9mutlu bayramlar canımcım...
Iyi fikir Asortik.
Biz de bir arşiv var ki sorma.
O yüzden kızdım şimdi film almak gereksizdi diye.
Ben diyim 300 sen de 400 film var harici disk te.
Film manyağı anne Çiğdem
Poliganum,
Evvvet, hemen seyret ltf.
Hazır tatilken.
Iyi bayramlar
Rararoule,
Sana da meleğim, sağol.
Iyi tatiller
Yorum Gönder