Büyükada gezisi ve Bahar

Merhaba,

Bugün Cem izinliydi. Ada kız ı okula o götürdü, Ada keyiften yarıldı. Hemen havaya girdi ve babam beni hergün okula götürsün dedi. Olur canım dedik :-)

Biz de hemen yola çıkarak Gebze ye gittik, fakat orada ilgili servis olmadığı için maalesef hemen İzmit e devam ettik ve saat 12,20 de dönüp Ada yı okuldan aldık. Herişimizi hallettik. İnanılır gibi değil. Ne yapsak dedik ve hoop 13,30 motoruna atlayarak Büyük Ada ya gittik. Iyiki gittik, hava çok güzeldi. Bahar heryerde hissediliyordu.



Motor da aldı kızım çubuk krakerini ve yerleşti kendince en güzel noktaya.

Güzelim Marmara nın pisliği ise görülmeye değerdi doğrusu. Bugün Marmara göl gibiydi ama maalesef elbirliği ile iç ettiğiz denizimiz çok kirliydi. Çocukluğumda pavuryaları seyrettiğim iskeleden simitler, deniz anaları ve bolca pislik seyrettim. Deniz nefes alamıyordu, hissettim desem bilmem bana gülermisiniz.

Ada şenlikliydi, bir lokantanın yerine Deniz bank açılmış, girip iki porsiyon kalamar isteyesim geldi valla.

Balık kurutma ise bugün ''instagram'' da tavan yapmıştır herhalde.. Foto çekmek için sıra bekledim desem yeridir.

Ada kız ın objektifinden.

Yan foto olmazzsa olmaz. Herbarium açılmış.
Çamlarda ki tırtıllarla mücadelede %90 başarıya ulaşılmış. Inşallah. Ellerine sağlık.

Dalyan da böyle bir çerçeve yapmalı, odalardan birine çevre bitkilerle.
Bu gidişimizde tersten dolaştık Ada yı. Bunca senedir gider geliriz, bugün yeni bir bölge keşfettik ve çok memnun olduk. Bazı arkadaşlarım var bana soran. Yine mi Ada ya gittiniz diyen, e cevap veremiyorum tabi.

 

Kesilmiş Palmiyeler. Ne enteresan bir iç oluşum.

İlginç.

Rezene leri mideye indirdik Ada ile. Ah bir yumurta- bir de tava olaydı. Ne omlet olurdu. Anne buraya köpekler çişlerini yapmıyorlar mı?  Yapmıyorlar kızım. En kirli yaratık maalesef insan kızım.

Kızım da çok keyif aldı, Kenger lerin çiçeklerini  birlikte topladık ( ayrı bir yazı  konusu).   Kenger çiçeklerini arılarla paylaşamadık resmen :-)

Kenger ler coşmuştu. Ada kız geri dönüp sakız almak istedi ama anlattım ona, kızım o sakızı sen çiğneyemessin çok sert olur. O Yıldız teyzenin işi :-)

Sonra annemin bana anlattığı hikayeyi anlattım kızıma; anneanne ve Yıldız,  Malatya da bağa üzüm e giderken kenger i bir sopayla vurarak keserler ve dönüşte de çıkan sakızları toplar önce suya koyar sonra da çiğnerlermiş. 

Baba - kız.
Cem beni öpünce bağırarak geliyor, ve bana diyorki seni Afrika ya gönderceğim, biz babamla kalacağız. Baba beni neden öpmüyorsun, hep annemi öpüyorsun. Külliyen yalan onu daha çok öpüyor . Nasıl :-)

Tam da hoplarken nasıl yakalamış kediyi.

Baba - kız.

Atlar.

Ah Tay ı da varmış. 

Gelir sandım ama gelmedi.

Maceraymış, çok seviyor araştırsın, eski evlerin içine girsin ve patikadan yürüsün istiyor hep Ada.

Eski evin içi. Sanırım eski Yetimhanenin yan binaları idi bunlar.

Genel görünüm.

Ada 2 yaşındayken de burada foto çektirmiştik. Taşlar yerinde duruyordu, biz de aynı pozu verelim dedik.

Sanatsal çalışmalarım.

Baba - kız.

Final bölümü 1.

Tavsiye ediyorum. Yalnız öğlen diil akşam gidin çünkü yolları taşla döşüyorlar. Önce arnavut kaldırımı idi, asfalt yaptılar şimde de tekrar paket taşlara dönüş var. Paralar bol, kararsızlıklar bol.

Bu aralar kokoreç e düştüm.

Olmazsa olmaz zararlı yiyecek.

Kızım bide pilav istedi. Babası bugün bırak kızı dedi, biraktık bakalım.

Kendilerini çekiyorlar. Yolların hali malum. Bir de gündüz ta..ta..ta.. bir alet kırıyor oraları. Oturmak mümkün değil yani. Akşam rahattı ama.

Final 2.
Almayayım dedim ama anne herkes dondurma yiyor canım istiyor diyince çözüldük. Oysaki burnu şelale gibi akıyor ve gece uykusunda öksürüyor.

Bademcikleri gözüküyor yaw.

Ay süper bu gece, tutulma varmış, saat 21.00 den bu yana takipteyim ama bişi yok, sadece hafif bi gölgelenme o kadar. Sonunu göremem sanıyorum.

Ne demişler erken kalkan yol alır. Sabah saat 07,00 den bu yana ne çok şey yaptık. Şehir bile değiştirdik yaw.

Gezerek anne
Kalın sağlıcakla