Dün sahilde tek başıma yürüyüşümü yaptım. Adımlarımı saydım deli pöstekisi gibi. Neden, çünkü adımsayarımı bulamıyorum. Neyse +/- 200 adım 4600+4600 = 9200 adım saydım. Toplam bir saat olurdu ama dönüşte kaplumbağa yuvalarına bir bakayım dedim. Neden mi. çünkü;
Sahilin diğer tarafına ulaştığımda görevlilerden biri beni turist zannederek, işaretle yanına çağırdı. Bir baktım, kağıt bardak içinde bir yavru kaplumbağa. Herşeyi bilen Çiğdem başladı tabi, aa ama öyle olmaz, dokunmamalıydınız, o şimdi büyüyünce nasıl birdaha bu sahile gelecek falan diye ama hanımefendi dediki, zaten ters tarafta hareketsiz kumun üzerinde kalmıştı. E o zaman bırakın bari buradan yürüyüp suya gitsin dedim. Çevremiz biranda kalabalıklaştı ve o bıcırık yürüyüp-yüzüp deniz de kayboldu.
O yüzden dönüşte dikkat kesildim ama öyle minikler ki, onları uzaktan fark edebilmek ancak sahilde ki yengeç veya martılann işi. Aaa bir baktım, yuvadan çıkanlar kaplumbağaların izleri var, takip ettim, şaşırdım. neden denize doğru gitmemişler hayret ettim ve takip ettim. Kat ettikleri yol inanılmaz uzundu ve maalesef izlerin sonunda ve bayağı içerilerde 3-4 adet ölü minik caretta caretta buldum. Ada kıza göstermek için de yanımda götürdüm. Fakat fotoğraf çekmeyi unuttum. Pek üzüldüm hallerine. Gece biz evde uyurken, gariplerim pek telef oluyorlar orada.
Bugün dedim ki, çekirdek aileme; kalkın sahile ama bugün yayılmak yok. Hiç yerleşmeden yürüyüş yapacağız, sizinle paylaşmak istediklerim var dedim. Olur verdiler. Ve pek memnun olamayan kızımla yola çıktık.
Ada kız oynadı, zıpladı koştu.
Biz de çok eğlendik.
Ohh serin serin. Sıcaklarda deniz kenarını tek geçiyoruz. Ev serin merin ama denizkıyısı gibi yok.
Maşallah.
Eskiden ne çok görürdük bu balık kemiğini, şimdi tek tük. Kuşlar da gagalar ya bunu.
Kalsiyum deposudur derler. Eskiden dişçilerde dolgu malzemesi olarak kullanırlarmış.
Bu foto da hoşuma gitti.
Sahilde çalışan gönüllüler, sabah erken saatte dolaşıp, kaplumbağaların yuvalarını belirliyorlar ve bu tarz kafesler koyuyorlar. Dün gezerken aklıma takıldı, yahu heryeri kapalı bu kafeslerin, küçük şeyler nasıl çıkıyor buradan. Sonra dedim ki ama tilkilerin ve diğer hayvanların da onlara ulaşamaması lazım. ama nasıl çıkacaklar??
Öğrenmek lazım.
Gıkı çıkmadı bitanemin. 5-6 km yi yürüdü valla bizimle.
Bazı yuvalar da böyle işaretlenmiş. Artık çıkış tarihlerimi, yoksa bulunan tarih mi yazılıyor bilinmez.
Bunlar yengeç izleri.
Bazı yerlerde öbek öbek yumurta kabukları var. artık kendilerimi çıkmışlar, diğer hayvanlar mı bulup yemişler bilinmez.
Herhangi bir yuvaydı, hadi gidip şuna bakayım dedim. Daha önceki birkaç yuva için böyle bir isteğim olmamıştı, buna bakayım dedim. iyiki demişim. Kaplumbağalar gündüz gözüyle çıkmış ve fakat telden dışarı çıkamıyorlar. 3-5 i ölmüş hatta bir tanesi feci biçimde tele sıkışmış, çıkmaya çalışırken.
Doğru mu yaptık bilemiyorum, sorup öğreneceğiz; amma teli havaya kaldırdık, onlarda hemen yola çıktılar. Fakat pek halsiz kalmış ve kurumuşlardı.
Ada kız bakakaldı. Üzüldü hallerine miniklerin.
Ölmüş.
Suya varan bir tanesi.
Bu da suya vardı ama epeyi kurumuştu.
Azimli.
İki tanesini de biz koyduk çünkü maalesef öleceklerdi.
öyle üzgün süzgün ayrıldık oradan. Hayat, doğa kanunları dedik. Doğal seleksiyonu anlatmaya çalıştık Ada ya. Böyle bir tecrübe yaşadık, yaşattık bizim bıcıorığa diye sevinmeyi de unutmadık.
Ne demiş bir hanım; dışarı çıkın, olaylar sizi mutlaka bulur. Evde oturmayın demiş dimi.
Uzun zaman önce ölmüş bir yengeç ayağı buldu Ada.
Kumda da yetişen bir bitki. Adını bulamadım. Bilen var mı??
Aman ne dolaşmışlar, bazan birbirlerine rastlamışlar bazan geri dönmüşler. Rahat 1-2 km yapmışlar bu küçük paletlei kaplumbağalar sahide.
Keçi lerede rastladık sahilde.
Baksanıza izler nasıl da uzayıp gidiyor.
Bazıları belki ters tarafa göle gitmiştir. Sonuçta geceleri yasak var ama tekneciler belki ışık yakıyorlardır, olamaz mı?
Bazan Cem de takip etti bizi. İzleri takip ederken o kadar uzaklaştıkki sahilden.
Fıtı fıtı analı kızlı yürüyordunuz diyor :-)
Ada iz takibi işine bayıldı. Ajan gibiymişiz.
ben en çok bu tarz kafesleri seviyorum ama işin uzmanı ne der bilemem.
Kızım.
Kanal la, Deniz in birleştiğ yer ve yolumuzun neredeyse sonu.
Akıntı çok güçlü, burada suya girmek yasak, ancak ayaklar sokuluyor. Akıntı gözle görülüyor zaten.
Beton, çirkinlik. Heryerde. Bi de yıkıldıktan sonra kaldırılmıyor, ne şehir de ne sahilde.
Dönüş yoluna geçiş.
Manzaralar harika.
Küçük kuş sıkılır diye, MP 3 ü yanıma almıştım. İyiki. İlk defa sahide müzik dinleyerek yürüdü, sanırım bayılmıştır. Ben ilk tecrübe mi hatırlıyorum da. 15-16 yaşımdaydım ve süperdi. Ya sizin ki?
Martı lar aynı yöne sakin bakıyorlardı.
Baba - kız
Ayak izleri.
Heryerde yengeçler. Pek şekerler.
Yavru kaplumbağalar onlar için ziyafet tabi.
Çok kocamanları da var, kumda farkedemediklerinizde.
Açtıkları deliklerde yaşıyorlar.
Güneş harkulade batıyor, hergün.
Küçük gölde ki dinginlik.
Bir 15 dakika geç çıktık. Özür diledik görevlilerden.
Size problem değil dediler. buralı mı olduk ne. e hergün selamlaşıyor, dertleşiyoruz tabi.
Dönüşte bir lokantada durduk. Cem yoğurtlama, Ada pilav yedi ve ben sefil ayran içtim.
Malum akşam 20 sonrası ve Karatay hocamız.
Ada kız arkadaş buldu bu tahtta oynadılar. serin de. Sonra sorduk, buralımıymış Adacım arkadaşın diye. Yok anne ''turist'' miş dedi :-)
Pilav ve yogurt.
Yogurtlama.
Bildiğin karışık kızartma üstüne sarımsaklı yoğurt. Leziz.
Ayran ve bana ait olmayan ekmek dilimleri.
Sefil makinamla ve Cem in dalga geçmeleri arasında çekilen ay fotoları. Bu aralara pek bi büyükmüş, farkediliyor.
Yarın ve bir sonra ki gece, 12 den sonra da ''meteor yağmuru '' var. Unutmayınız.
Kalın sağlıcakla
Uzaysal anne
7 yorum:
harika fotolara bakıp bozkırda iç geçiren anne:)))
Bilge nin annesi,
Haydi tatile.
Davetkar anne.
Onların suya ulaşma anına bayılıyorum!
fotoğraflara bakmaya doyamadım. O kadar yani güzel anne :)
Merhaba canım.pazar günü dalyandaydım, yazılarından tanıdığım dalyanı çok sevdim.turla geldiğimiz icin sana merhaba deme şansım olmadı.anlattıklarını yasadım bazen mutlu oldum bazende onlar adına uzuldum.mavi yengeçleri kendim gözlemledim.çok mutlu oldum.senin bu guzellikleri hergün gordüğünü düşünüp biraz kıskandım :))) sana ve ailene sevgilerimi gonderiyorum.mutluluğunuz sonsuz olsun.kıskanç yapan hatiş.
O minicik kaplumbagalara bende üzüldüm,gönüllü olarak calismayi cok isterdim!
Begonvilli ev,
Al benden de o kadar. :-)
----------------------
Özlem,
Ben de desem :-)
----------------
Hatişşşş,
yapma yaw, keşke uğrayıp tepsini yerinde göreydin.
:-)
Kıskanç yap tabi hoşumuza gider :-)
----------------------
Bir Terazi kızı,
Ben de.
uyumllu anne
Yorum Gönder