Bugün Pazar, dedikkki yolda olmayalım. Herkes yolda zaten.
Gece pek rahat geçmedi, uyuduk tabi ama çadır 50 yaş üstü için daha konforlu olmalı. Cem aldırmadın bana 5 cm lik matlardan diye söylendi durdu. Haklı, ses etmedim. Eskiden dalışa giderken ne güzel şişirir koyardık yatakları, üstüne çarşaf ohhh püfür püfür. Sonra internetten baktık 5 cm lik matların fiyatlarına oyyyyy döviz bu kadar uçunca 500 tl olmuş tanesi. Kader.
Gürültü; sabaha karşı içen, arabalarında bangır bangır müzik dinleyen gençler. İçtikleri şişeleri fırlatan akılsız gençler. Bir ara acaba kafamıza gelirmi dedim sonra yok yaw çadır gözükmüyor bile yoldan dedim.
Tabi ki çamaşırlar yıkandı ve fakat duşta değil, size özel ayırdığımız çamaşırhane de yıkayınız yazısını pek geç gördüm. Ooops ( kızım diyor ki anne Türkler! Ops diyor, yanlış)
Tamam, pencereleri az ama bu yüksek, tank görünümlü karavana bayıldık.
Harika manzaralar vardı yol boyunca. Buraya yağmadı bugün. 21.19 itibari ile hava şeker, nem yok.
Sabah Dalyan a döktürmüş bayağı, iyi bahçe sulama derdi yok Kiki ye.
Bayıldık bu eski eve ve hemen yanında ki harika renkli begonvile.
Yine de sabah 8.30 uyandık, tertemiz tuvaletler, duş v.s. Kaş Camping, tavsiye ederiz.
Kaş a yürüdük kahvaltı için. Kış ın da açık olan yerli halkın tercih ettiği biryerde kahvaltı edelim dedik, internete bakalım dedik. En sonunda aynen benim gibi, sağını sol, solunu sağ gösteren bir hanımdan "simitçim" e gidin tavsiyesini aldık ve iki dakika sonra Karatay duymasın, hamur cennetindeydik. Kürt böreği bile vardı, simit güzeldi. Vallahi. Tamam bir Yeldeğirmeni yada Maltepe, Beşçeşmeler değildi ama güzeldi.
Sonrası, Kaş sokakları, oraya bak, manzara, tabiki çınaraltı cafe ve çay, muhabbet.
Derken ben dedim ki; yağmur yağarsa çadır ıslak olacak, çamur olacak, acaba bugün yola mı çıksak. Tamam dedik ve kamp alanına doğru yürümeye başladık. Yolda anlaşıldı ki Cem bu saatte çıkmak istemiyor, ben anladım ki onun çadır, yağmur tedirginliğini ben üstüme almamalıyım. E hamburger de hazırdı harika manzaralı cafe de. Kaldık tabi. Sonrası keyf. Kitap. İnternet. Telefonlar v.s.
Değişik magnetler heryerde. Dalyan da da böyle olmalı bana sorarsanız.
Zakkumlar bildiğiniz ağaç olmuş.
Bir havalıydı ki kedimiz. Kaş kedileri bir değişik güzeller.
Şehir içinden deniz gözükmüyor. Herzamanki hikaye ancak bir tepeye çıkınca görebiliyorsunuz muhteşem maviyi.
Heryer tarih. Kaya mezarları da var,mtiyatro kötü yenilenmiş ama çevre düzenlemsi güzel.
Velhasıl yarınki deniz seviyesinden , 1050 metre çıkmaya hazırız. Hedefimiz öğlende üçağız daki, Kale deki Murat ın bize ayarladığı Mehtap pansiyon.
Kalın sağlıcakla
İmza, çok yemiş kremci anne
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder