24 Mayıs 2012 Perşembe

Kurtarıcı / Safe Eleştirisi-Tanıtımı

Merhaba,

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun.
Komşu Fırın bir gün önce çıkarmıştı simitleri. Çok yanlış. Insanı yanıltıyorlar ve bayat simit satıyorlar. Cık.. cık..

Ada kız sadece bir kere daha okula gidecek. Haziran itibari ile Kenya lı Ms. Lara tatilde. Son iki günüm olduğunu bildiğim için vurdum kendimi sinemaya. Tabi öyle kolay olmadı.

Sabah çıktık evden, Ada kız a sordum, tren mi, otobüs mü?? Otobüs dedi, daha az yürünüyormuş yuva ya. Üçkağıtçıya bakarmısınız. Otobüs durağında beklerken, farkettikki otobüs gelmiyor. Hatırladıkki memurlar kendilerine verilen zammı az buldu ve haklarını arıyorlar, bir şekilde. Tabi herkes benim gibi anlayışlı değil, gün boyunca çok ağır ve bana göre gerksiz birsürü beddua ve küfür duydum.

Neyse ki bir dolmuş bulduk ve Pendik e vardık. Ama tüm gün kabus oldu. Herşey ya yarım çalışıyor yada hiç yok. PTT de bazı ana ofisleri kapatmış. Allahtan ben  Yüzevlerde ki şubeye gitmiştim. Pazara da uğradım tabi.

Sinema için yine Kozzy e gittim. Saat 11,30 matinasıydı. Bir saatimi kitabı okuyarak ve kaavemi içerek keyifle geçirdim. Yarın ki yazım ''Latife''  kitabı  ile ilgili olacak inşallah.




Bu sefer hava güzel olduğu için cafe nin balkonunda  oturdum. Ama içeride oturmayı tercih ederim. Sigara dumanı rahatsız ediyor.

Kozzy de bayanların el emeği ve tablo sergileri vardı. El işleri muhteşemdi diyebilirim. Ellerine sağlık.



Aslında böyle hareketli ve erkek filmleri için sinemaya gitmezdim ben fakat Arda sağolsun bizi oynadığı bilgisayar oyunları ile bu tür filmlere alıştırdı. Tabi bir de Jason Statham ın ilk seyrettiğim filminde isminin '' Turkish'' olmasının çok büyük etkisi vardı. O filmde karekteri Turkish Hava Yollarında doğduğu için o ismi almıştı. O da çok güzel ve zekice kurgulanmış bir filmdi.,

Kurtuluş ta bana göre çok güzel bir film. Tamam ''action'' nereye kadar diyorsunuz ama sonuçta beğeniyorsunuz. Victoria Secret kızlarının neden bu adamı beğendiğini de anlıyorsunuz tabi :-)
Hikaye ve kurgu da güzel. Bizde böyle bir senaryo olsa ne polis kalır ne de politikacı, senaristlere, yapımcılara v.s dava açmayan. Adamlar kendilerini de çok güzel eleştirebiliyorlar.

Çin mafyası da almış başını gitmiş oralarda anlaşılan. Halbumki Arnavutlar da bayağı güçlüymüş oralarda diye okumuştum biryerlerde. 

Konu da tamamen rüşvet batağına sapmış politika ve polis teşkilati cirit atıyor çünkü.

 

 
Erkekler hep takım elbise giymişler. Genelde bu tarz filmlerde böyle ama yakışıyor. Yukarıda görülen ve sonrası 45 sn de Statham un o topluluk içinde yürüyüşü, sahneye hakimiyeti bence süperdi.

Bu arada ölen insanlar sanki fıstık parçaları etrafa dağılıyormuş izlenimi veriyor. Hani neredeyse fıstık parçaları saçılsa etrafa daha tedirgin olurdum. Tüm canilikler yine normal geliyor yani. Film işte diyip geçiyoruz. Sonuçta benim teknik yada efekt bilgim yok. Cahil ve keyif almış bir seyirciyim ben.

Filmdeki küçük kız, yapabildikleri ve Statham ile yollarının kesişmeleri de çok iyi ayarlanmış. Sırıtmamış. 

Üstelik filmde bok atmanızı gerektirecek bir kadın aktiriste yoktu, daha ne olsun. Ehi..

Gidile, hatta 10-15 yaş erkek kuzen, oğul varsa birlikte gidile.

Yönetmen; Boaz Yakın ( Türk olmaya)
Yapımcılardan biri Kevin Spacey miş.































































































































Film için bir eleştiride buradan; Dolu Hayat;  link;  http://doluhayat.blogspot.com/2012/05/film-elestirisi-kurtarici-safe.html

Sonra bütün işlerimi birkaçı hariç hallettim ve yoruldum. Sıcak ve basık hava yoruyor tabi insanı. Acıktımda, tam karşıya geçiyordum ki, benim favori mekanımı gördüm ve neden olmasın dedim, işye manzara;;



 Burası bizim eve çok yakın, cadde üstünde bir mekan. Ve fakat, halep işi lahmacunu acaip lezzetli ve benim kriterime uyuyor. Nedir, yedikten sonra çok su içirmiyor. Renklerimi niye ööle kara, acılıııııı...

Hem Karatay a da uygun. Ama bir tane yenmiyormuş, en az iki adet sipariş edilmeliymiş.

Akşam mı, saat 23 e kadar  parktaydık. Kızlar bi oynadılar ki, eve gelince Ada kız a duşunu zor aldırdım. Öyle uykusu gelmişti. İki de yeni kitap aldım. Cem de liseden arkadaşları ile buluştu dün. Ne güzel hikayelerle döndü. Hayat.

Dün yuva dan dönerken de otobüste milleti kırdı geçirdi Ada. Ben İngilizce bir cümle kullandım o içinde ki ''share'' - paylaşma- nın anlamını bilmediği için Türkçe ek ekledi, ''share'' me. Çok komik bulundu. Ada kız da şımardı da şımardı.

Kalın sağlıcaklaaa.
''Share'' en anne Çiğdem







1 yorum:

zeynep dedi ki...

Hayırlı Kandiller , sevgiler.