27 Nisan 2011 Çarşamba

Aşkın Büyüsü





Merhaba,

Dün nihayet güneşi gördük. Bütün gün parktaydık. Sefamız olsun. Ada ve arkadaşları yine çok güzel oynadılar. Mahallemizi seviyorum. Yandık bile. Maltepe ye yeni bir alışveriş merkezi yapılıyor. Yayla Group' dan. İçinde camlı asansör bile var. bakalım neye benzeyecek. Kış aylarında bizi bayağı kurtarır diye düşünüyorum. Tuvaletlerde süper olmuş. Temiz, büyük, modern. yeni bir el kurutma makinasıda var.Elleri içine sokup gelen hava ile kurutuyorsunuz. Ada korktu ama alışır.

Çarşamba günleri neredeyse film günüm oldu. Ada okula bende ofise ( Ada öyle biliyor).

Saat 10 yada10.30 da atla minübüse ve uygun olan arkadaşlarıda alıp hoop Kozzy e.
Sabahları ilk seans, 11.00 yada 11.15 sadece ve sadece 6 Tl. Inanilir gibi değil değilmi.? Çocuk filmleride o seansta 6 Tl. Artık 3 kişi gidip 60 yada 47 Tl ödemek yok. Bence olması gereken fiyatta bu. Bir gun tum sinema sahipleri gerçekleri görürler inşallah. Tabiki salonda sadece öğrenciler, emekliler ve kadinlar var. Umarim Cem de emekli olunca bizde kol kola sinemaya gidebiliriz.

Bugün gittiğimiz film, Aşkın Büyüsü. romantik, hafif bir film diye girdik. Nasil olsa iyi filmleri Cem ile seyredeyim istediğimden kenara ayırıyorum. Ama ne oldu, film harika çıktı, harika. konusumu buyrun, bir siteden kopyaladığım anlatım;

Doksan yaşında, huzurevinde kalan ömrünü Büyük Buhran zamanında çalıştığı sirkteki anılarını anlatan emekli bir veteriner. Jacob Jankowski, 23 yaşında, anne-babasının bir trafik kazasında öldüğü haberini aldığında Cornell Üniversitesi'nde veterinerlik bölümünün son sınavlarına hazırlık yapan bir öğrencidir. Sirk treni olduğunu öğrendiği bir trene atlayıp, başı boş, korkutucu, topluma ayak uyduramayan bir topluluğun arasına girer. Eğitiminin veterinerlik üzerine olduğunu öğrenen sirk sahibi ona hayvanların sorumluluğunu verir. Orada Rosie'yle tanışır. Sirkin eğitelemeyen asi fili. Ama genç veteriner fili eğitmenin bir yolunu bulur. Baş eğitmen August, etrafındaki insanlara ve eğiticisi olduğu hayvanlara kötü muamele yapan acımasız bir adamdır. Ama o aynı zamanda da oldukça karizmatik biridir. August ve onun karısı Marlena ile temkinli bir ilişki kuran Jacob bir süre sonra binicilikte bir yıldız olan genç ve güzel Marlena'a aşık olur. Aşkın lüks sayıldığı bir dünyada bile her ihtimali aşan iki insanın arasında yaşanan aşkın hikayesi.

Sonra yine Günaydın Burger. Ohhh yağlarim eridi, o ne lezzet. Oküz gibi yerken farkettikki çekim yapıyorlar. Bir süre Aydan ı sonrada ben kocaman parçalar ısırıken beni çekmiş olabilirler. Ünlü ve şişkoyum yani.

Bora nın kızı Lidya ya almak istediğim bir kitap vardı. Onu buldum DR da. sagolsun Bir dolap kitap. Sayelerinde çok güzel bir hediye aldım Lidya ya. Bora ve Yaprak bayılacaklar. Nereden buldun vaaay olacaklar. Kızımada resimdeki kitabı aldım. Yine bir dolap kitap ın tavsiyesi. Ve fiyatı sadece 3.5 tL. http://www.birdolapkitap.com/

Fizik tedavi haftaya başlar.

Cuma akşamına misafir var.
Cuma Hatice hnm gelir.
Bu haftada böyle kapanıyor.

Yeni kitaba başladım. Herkesten Birşey Öğrendim. Emre Kongar, Söyleşi Feridun Andaç

Öperim.
Boynu düz anne Çiğdem










25 Nisan 2011 Pazartesi

Bisiklet, hayat, bahar, kötü havalar.




Merhaba,

Uzzuuun aralar vermeye başladım. Yapmamalıyım. Konular birikiyor, birikince bazıları yazılmıyor atlanıyor. Site işi yavaş gidiyor v.s.

Eurosportta güneşli hava ve memleketimden manzaralar var. Yola çıkasım var. Tam da mevsimi. Vursak Çıralıya, Ege ye. Bakalım bugünkü etabın galibi kim olacak.

Ben bu yazıyı yazarken kızım içeride şarkı söylüyor. Odasını değiştirdik, pek memnun oldu. O kadar güzel ve defalarca teşekkür ettiki, babasıda bende yorgunluğumuzu unuttuk. Şimdi oyuncaklarını yeniden keşfediyor. bakalım ne zamana kadar toplu kalacak. Odaya bir masa ekledik. Masanın altındaki boşluğa, bebek yatağının yanındaki çekmece ve dolabı koyduk. Bayılıyor ya dolap çekmece açmaya. Çok beğendi. Çok. Ikea masasını tekrar salona koyduk. Yanımızda oynamasını ve çalışmasını, kağıtdan hayaletler ve insan figürleri yapmasını seyretmeyi özlemişiz. Oda da bayağı genişledi.

Geçen hafta, Migros un, ücretsiz tiyatrosuna gittik. Ada, Irmak ve anneler. Sihirbaz olacaksın adlı bizim bile ağzı açık seyrettiğimiz numaralar yapılan oyunu Ada da beğendi. Evde habire bize numaralar yapıyor. Mesela bir objeyi, arkasına eliyle götürüp tere bırakıyor. Ve kayboldu diyor sonrada tekrar yerden alıp, işte buradaaa diyor. Çok yetenekli kızım çook.

Bu sabahki ölük oyunu ise çok komikti. Başka oyun kalmamış gibi. Bütün bebeklerini halının üstüne üst üste yığmış. Koltuğun önüne de yastıkları koymuş. Oraya atlıyor sonrada bebeklerini fırlatıyor. Oyunun adı '' ölük oyunu'' nasıl. Çok neşeli bir oyun değilmi.

Geçenlerde babası, büyükbaba ile ayakkabı almaya gitmeye karar verdi. Evden çıkmadam Ada anne ile kuaföremi yoksa bizimle birlikte ayakkabı almaya mı gelirsin dedi. Ada cevap verdi, sizinle geleceğim babacığım. Iyi güzel. Sonra Büyükanne ve büyükbabanın evine giderken, büyükannenin aldığı oyuncaklardan söz açıldı, o arada Zekiye anne aradı ve oyuncak aldığını teyit etti. Bir süre sessizlikten sonra. Arkadan şöyle bir cümle geldi. Babacığım ben zaten ayakkabı seven bir insan değilimdir.

Incilere devam; Cumartesi günü bir doğumgününe katılacağız. Hediyesini aldık arkadaşının, fakat kendiside birşey eklemek istedi. Olur dedim. Güzel bir resim yaptı ve o resmi paket gibi yapıp içine bir kalem koydu. Sonra da dediki hediye edeceğim en sevmediğim kalemi koydum. E kızım öyle olmaz böyle olur dedik ama anlatamadık ve kalemi değiştirtemedik.

Anneee, keşke cicoş bizde kalsa. Anneannemde küçücük yatakta bile yattı, bizde de kanapede yatardı dimi. Keşke cicoş bizdede kalsa.

Pazar günüde, odasının kapısını kapattı ve yalnız kalmak istiyorum dedi. Gülmekten ve ona güldüğümüzü göstermeyelim diyerekten bayılıyorduk az daha.

Beyoğlu gezisi ve IKSV var ama onuda sonra yazarım. Bisiklet yarışı son 5 km. Çok çekişmeli. Gittim ben.

Yarış meraklısı anne Çiğdem

12 Nisan 2011 Salı

Büyükbaba doğumgünü




















































Merhaba,

Yeni web sitem, eşim tarafından hazırlanıyor. Cem bu hafta izinde, işler hızlanacak umuyorum.

Şu anda ev nohut kokuyor. Koca bir paketi pişirdim. Buzluğa koyup muhtemelen bütün bir yaz-kış boyunca kullanacağım. Dün pazardan pirpirim ( semizotu) aldım, bugün nohutlu yaparım artık.

01. Nisan, büyükbabanın doğumgünüydü. Ona Media Mark tan 50 Tl lik hediye çeki aldık. Kredi kartı gibi yapmışlar, istediğiniz kadar Tl yükleyip, hediye ediyorsunuz. Bence süper. Üstünü tamamlayıp kendisine 3 boyutlu tv alır belki :-)

1. Resim, zavallı annesinin eczane serüvenine teşrif eden Ada kız, şemsiyesi ile.
2. Resim, Büyükbaba - torun bakışması.
3. Resim, Ada kız hediyeyi büyükbabaya verdi.
4. Resim, Mumları üfleme anına az kala.
5. Resim, Büyükbaba ve mutlu Ada.
6. Resim, Arman eksik ama torunlar ve Büyükbaba.

Nice mutlu yaşlara.
Inşallah tüm torunlar en kısa zamanda bir arada olurlar.

Daha önceki hafta Pinhan a kahvaltıya gittik. Küçükyalı sahilde bir tesis.
http://www.pinhan.com.tr
Adam başı 33 Tl ödediğmiz halde, portakal sularına extra para yazan bu tesis genelde güzel, temiz ve lezzetli öğünler sunuyor. Çocuk odasıda faal ve güzel. Ablalar çok ilgili. Üst kat lokantadaki balık çorbasını özellikle tavsiye ederim.
O gün makinanın şarjı bittiği için resim yok. Aslı ile Ada nın kısa bir filmi var ama oda bizde saklı.

Dün Kartal, Praktiker e gittik. Mavi de indirim var 100 Tl ye iki kot aldım. Bence tanesi 20 Tl den fazla olmamalıydı ama hadi dedik. Herşey Türkiye de yapılıyor zaten, nedir yani bu kadar pahalı. Satıcı kızın bıkkınlığıda cabası idi. Fırça atmadan duramadım tabi. Sonra hatırladımki hem bu Alışveriş çılgınlığı ile çoğaltılan mesailer hemde haftasonu mesaisinin üstüne gitmemiz sebep oldu herhalde dedik ama yine bizim bir suçumuz yoktu.

Praktiker de çok büyük bir kaza atlattık. Ada mutfak ve banyo bölümüne bayılıyor çünkü; açabileceği birçok çekmece ve dolap kapağı oluyor. Ben de yanında dolaşıyorum ve o sırada babası da Ada nın odası için yeni yapacağımız masayı kestiriyordu. Birden kızımı bir dolabın kapağını açarken ve dolap ona doğru hareket ederken gördüm, koştum ama yetişebilirmiydim bilmiyorum. Ada kızım o kadar güzek kaçtıki, tabiki surat ifadesi görülmeye değerdi. Dolap gümbürtüyle yere düşerken, ben kızıma sarılmış, aferin çok güzel kaçtın diyordum. Önce biz suçluyuz dedim ama dolabin duvara monte edilmediğini farkettiğimde Praktiker e de çok kızdım.
Ama burası Türkiye, ana suçlu biziz, bu tip yapı marketlerine çocuk götürülmemeli ve eğer gidiliyorsa asla alışveriş arabasından çocuk indirilmemeli.

Bu ayki Çilek kız dergisi okula başlamış olan çocuklara tavsiye edilir. Çok güzel. Ada ya fazla gelsi ama yine de eğlenceli. Meraklı minik dergisini henüz almadık.

Fizik tedavi için hala yer ve fiyat araştırıyorum.
Vitamin haplarına 100 Tl vermrmrk için yurtdışına giden elemanlar arıyorum.

Boynu düz ve kireçlenmiş anne Çiğdem