31 Ekim 2013 Perşembe

Dalyan civarı yürüyüş.

Merhaba,

Geçen Pazar dı galiba, haydi bi çıkalım yakın yerlere bakalım, yok yok şu salondan hasretle seyrettiğimiz tepeye çıkalım dedik ve dışarıya çıktık.

Gerçi hava yürüyüş için biraz sıcaktı hala ama olsun dedik. 5 dk sonra işte böyle yollardaydık. Heryerin yeşil olması harika. Ve bu yeşilliklerin eve bu kadar yakın olması.Gerçi evde pek mahalle merkezinde sayılmaz ya neyse.



Bidaa da bu pantalonu giyersem, ne kotuymuş.


Kızım takipte, Cem arkada fotoğraf çekiminde ben böğürtlen peşindeyim.






Vallahi bilmiyorum, doğal mı değil mi?? Yeri güzel ama şeker koyuluyor mu koyulmuyor mu?



Yol boyunca kasa kasa limonlar. Sadece 3 tane aldık o da yere düşenlerden. Nasılsa bahçede de var.




Kimi limonlar  yerde, kimse gözükmüyor ağaçlardan ama bir uğultu yükseliyor ki sormayın. Ağaçların içinde merdivenler ve limonları toplayan  işçiler.  Kimileri ateş yakmış karnını doyuruyor, kimi çocuklarına ödev yaptırıyor. Ada yı  gören çocuklar peşinden bakıyorlar meraklı meraklı.



Barınağa giden yol. Ne hoş değilmi işaretlemeler.




Kıyafetiim, köylüyüm sizene.




Başladık tırmanmaya.




Çok az çıktık ama Dalyan düz biryer olduğu için hemen üç yanım manzara oldu. Bir tarafta Köyceğiz gölü, kanal ve diğer tarafta deniz. Harikaydı. Tepenin istediğimiz yerine çıkamadık amma yolu yarıladık. Patika vardı zirveye çıkan ama Ada ile mümkün değildi. Bidahaki sefere dedik.



Yine toplayamadığım zeytinler.



Ada kız inişte iki kez düştü ama keyifler yerindeydi.


Dalmışım manzaraya.




Ve barınak. Bu sevdiğimiz köpekler dışarıda olup mama için barınağa yamananlar sanırım.




anne yalıyorlarrr diyor kızım, kikirdeyerek. Çok temiz ve bakımlı bir barınaktı ama yine de barınaktı. Epeyibirsüre kimse konuşmadı. Özgür olmalılar. Olunca da insanlar eziyet ediyor yada öldürüyor. Offf..







Dönüşte bira molası ve bedava Wİ-Fi bulmuş  hafiften! beyaz saçlı anne.
Boyatsam mı acaba, beyaz mı bıraksam?




Kuzu patatesler için hazırlıkta.






Artık fotolar daha çok, malum aileden uzaktayız.


Sağlıklı bişi ver bak bakalım yiyormu bööle. Cık..cık..






Bıkmayacağımız manzaramız.

Hep iyi yanları olmasın, kötü yanları da var. Mesela şimdiye kadar ki deneyimlerimize istinaden; burada hayat hiç ucuz değil. Elektrik de su da, telefonda aynı para yaw. Yiyecekler mi? sebzeler kısmen, et de 1-2 Tl ucuz o kadar.

Sadece emekli maaşı ile geçinmek bence hayal. Kesin ek iş olmalı, kesin.

Deniyoruz bakalım; hayat bize neler gösterecek.

Kalın sağlıcakla
Vizyonsuz anne

25 Ekim 2013 Cuma

Muğla usulü börülce tarifi ve Bayram.

Merhaba,

Uzuuun zaman oldu yazmayalı. Eee.. annemler buradaydı. Bu sabah gittiler, ev bir boş kaldı ki sormayın. Mutfak da:-).

Ada kız ı eve getirmedim öğle tatilinde, mahsunlaşmasın diye, öğleden sonra da bir arkadaşına uğradık, yarın sabah da bir yürüyüşe katılacak. Yoğun tutayım kızımı ki, çok üzülmesin. Yine de gitmeseler olmazmıydı diye sorup durdu. Hayat.

Ben de de bir yalnızlık, bir boşluk, bilemedim. Herkes kendince çabuk atlatır umarım.



Annemler gelmeden kurabiye patlattım, kek yaptım, börek sarıp buzluğa attım. Iyi de oldu.
Havalar da iyi gitti. Denize girildi, daha ne olsun.



İki çorba kaşığı kadar unu kavurdum.



İki baş kuru soğan kavurdum, 4 adet dometes doğradım ve ekledim. Tuz ve baharatlarıda ekledim.


Biber kızarttım. Fotoğrafta görüldüğü kadar.


Önceden düdüklüde 15-20 dk. haşladığım yarım kilo, kılçıkları iyice ayıklanmış  börülceler.


Börülceden bir bardak suyu una ekledim ve bu kıvama gelene kadar pişirdim.


Sefil biberler kızarıyor ve böyle çok lezzetli oluyorlar. Karatay hocama selamlar.


Börülceler, soğanlı karışıma ekleniyor.


İsteyenler için limon suyu hazır ediliyor.


Unlu karışım eklendikten sonra tabağımız hazıırr.


Ada kız, makarna ile lüfüşledi. Aman kılçıklar özel dikkat istiyor. Lezzet güzel ama bir kuru fasülye değil tabi. Kulvarları farklı diyelim.

Kızım acıkmış
Kalın sağlıcakla.

Hüzünlü anne