19 Haziran 2011 Pazar

Dalyan - Iztuzu









































Merhaba,

Dün Yaz geldi buraya ve bize. Bugünde hava çok güzel. Sabah gazete almaya gitti Cem. Pansiyonun bahçesine zor attı kendisini, burası dere kıyısı ve hep esintili. Üstelik iskelesinden kanal a girilebiliyor. Su temiz. zamanında Alman lar kanal için Avrupa dan destek alan bir temizleme ve atık su projesi şekillendirmişler ve bu sistem hala çalışıyor.

Kanal da, mavi yengeç, kefal, çiklet, çeşitli türde kaplumbağa, su yılanı v.s var. Tekneleri iskeleye bağladıkları iple su yılanları aynı desen. Suya girsek de bize dokunsalar bizde onları sevsek diyorum kızıma bu sabah balıkları v.s. ekmek ile beslerken. Oda hadi anne girelim denize diyor :-)

Çiklet ler aslında buraya ait değiller. Zamanında bir akıllı, Japon levreği diye getirmiş onları, önce hepsi ölmüş ama ''ılıca'' civarında bir iki çift kalmış ve onlarda çoğalıp maalesef ana karakter olan lezzetli levrek lerin türünü neredeyse sona erdirmiş. Dokunma dimi doğaya, olmaz ama tabi.

Kaldığımız pansiyonun web sitesi burada;

http://www.dalyanpansion.com

fiyatlar ve bölge ile ilgili bilgiler mevcut.

Bu sene Dalyan da yemek yemekten pek memnun değiliz açıkçası. Yıllardır yediğimiz yer el değiştirmiş. Pide si (pahalı) yine güzel ama bir porsiyon makarna 15 Tl olunca sinirleniyor insan. Bu kadar pahalılık yazık.

Söylene söylene dolaşırken bir yer bulduk dün akşam; nazik, hoş ve becerikli bir çift işletiyor. Bu sene açmışlar güzel mavi tahta sandalyeli yerlerini, ama sandalye dediğime bakmayın, öyle kalın güzel bir minder varki üstünde ohhh rahat. İsmi Mai link; aaaa kartını aldım yanıma ama link yok. Bence hemen ufak bir web yapmalılar. Menüler yapmışlar ve numaralandırmışlar, evet fiyatlar yine Dalyan ayarında ama tabaklar ve servis harika. Lezzet ise mükemmel. Ordovr tabağı gibi bir tabak ama içinde tam kıvamında pişmiş sulu mantar dolgu, ev yapımı patates kroket, pamuk gibi sigara böreği, falafel, humus, mis gibi köz kokan patlıcan, acılı ezme ve niceleri, tam meze. Orada birkaçgün staj yapsam dedim, hoop aşçı işi bitince yanıma geldi. Aşçı da bizim gibi biriymiş :-) İstanbul da evde hep arkadaşlarımızı ağırlardık, buraya geldik, yerleştik ve yine misafirlerimizi ağırlıyoruz dedi. Ne diyelim darısı başımıza, tabi yemek işi bize uymaz ama Dalyan a yerleşmek.... kısmet.

Mai Steakhouse & Lounge
0252 284 26 42
Pervil hnm.

Gelirken yolda bana bir hikayesini anlattı Cem. Bisiklet turuna çıktıklarında Beyşehir gölü yakınlarında yokuşlar, hava sıcak canları çıkmış biçimde pedal çevirirlerken ileride serap gibi hayal meyal bir , tekbir ağaç görmüşler, ohhhhh... altında biraz dinleniriz derken, tam 100 metre kala karşı taraftan bir araba gelmiş ve tam ağacın altında durmuş. Bizimkilerde tüh kaptırdık yeri diye pek üzülmüşler ve o anda kabus bişey olmuş, arabadan inen 3 adam, aynı anda tuvaletlerini ağacın altına yapmış ve arabalarına atlayıp gözden kaybolmuşlar. Eh tabi bizimkilerde yollarına devam etmişler. :-)

Adakız burada pek mutlu.Şu anda da karpuz götürüyor.

Dün deniz kıyısında kumları ayaklarından bir temizleyişi vardıki şehirli kızımın. Kokoş. Neyse alışır birkaçgüne. Ada diyorki , anne bu kocaman böcekler, ben hemen lafını bölüyorum; kızım senden büyük değiller ve onlar hep burada yaşıyorlardı, bizden önce bile diyorum. Ama anne onlar benden korkmuyorlar, bacağıma geliyorlar diyor, gülüşüyoruz. Sivriler akşamları oda kapısında bekliyorlar, önce sivrileri temizleyip sonra odaya giriyoruz. Ada sabırla bekliyor ve içeriye girincede, giremediler sivriler dimi diyor. Yok canııım diyoruz. Bu sene maşallahımız var, havaların serin gitmesi sebebi ile olsa gerek Ada bir ısırık bile almış değil. ( ısırdım dilimi)

Biz Ada ile aynı saatte yatıp, kalkıyoruz. temiz hava bize iyi geldi. Hadi ben neyse de Cem bile 23.00 civarı uyuyup sabah 9.00 civarı uyanıyor. Kızım + şu andan iskelede kanal a ve geçen motorlara karşı ve esen püfür püfür rüzgara karşı uyuma çalışmaları yapıyor. Baktım henüz uyumamış, burnunu karıştırıyor :-). o küçücük parmağın aldığı şekilleri bir görseniz. Delikler de minik tabi..

Resim 1 ; Ada, Iztuzun da, Aydan ın bize verdiği harika mayosuyla kum oynuyor.
Resim 2 ; Plaja geldiğimizdeki harika manzara.
Resim 3 ; Kahvaltı masamız ve Ada nın sevimsiz suratı. Yine mi yemek yenilecekmiş.
Resim 4 ; Adakız bir başka Aydan ın verdiği muhteşem mayo ile, üstünde pareo su bile var. Sağol Atdan ım, çok zevklisin.

Bu arada Iztuzu plajının uzunluğu 5400 metreymiş. Ada yokken biz bir ucundan bir ucuna yürür ve dönerdik. Bir uca araba ile diğer uca sadece motorlarla gidilebiliyor.

Öperim hepicinizi.

Keyfinden çatlamış anne Çiğdem

10 yorum:

Karyatid dedi ki...

Kardeşim, Oh keyfe bak... Bence hiç gelmeyin orada kalınız siz... Çiçeklerin sulandı, ay ne zor işmiş ayol... :)

Oglak Kizlari dedi ki...

yaaaa kardesim, zor iş dimi. Gör işte neler çektiğimi :-)

asli@b dedi ki...

Sizi tatilde görmek çok güzel, kendim çıkmışcasına sevindim :) Daha çok foto&yazı bekliyorum. Bu arada küçük Ada da karpuz hastası :) Size iyi eğlenceler, öptüm çok!

Karyatid dedi ki...

Karrrdeşim, Ne oldu hani full teknoloji oradaydın... Tatil rehaveti çöktü di mi? :)

Bu çiçek işi beni zorladı evet:)

Oglak Kizlari dedi ki...

Aslı,

Biz de küçük Ada yı özledik. Karpuz, tamamdır bu kız da ablası gibi meyveyi sevecek. Yerim onu ben. Öp bizim yerimize ltf. Siz ne zaman tatile çıkıyorsunuz?

Öperim.
Tatile çıkmış ve rahatlamış anne Çiğdem

Oglak Kizlari dedi ki...

Kardeşim,

Geziyoz. Gezerken de kum neyin full teknolojiyi yanımıza alamıyoz.

Öperim.
Hala ''full teknoloji'' anne Çiğdem

Adsız dedi ki...

İmrendim valla geçen senede ne güzel tatil yapmıştık. Sizin mavi sandalyeli yer benim hayalimi gerçekleştirmiş. Özledim dalyanı ama bu yaz bana tatil haram
Sefil Çalışan ALEV

Oglak Kizlari dedi ki...

Alev im, kıskanma bence bir ara uçarsınız sizde.
Biz kendi adimiza birdaha Dalyan da pansiyonda kalmama karari aldık. Apart istiyoruz gelecek sene inşallah.
Operim
Planci anne Çiğdem

mine dedi ki...

aaa ben çok sevdim bu keyfinden çatlamış anneyi bana ne ben de gideceğim orlara ben de ben de : ) P

Oglak Kizlari dedi ki...

Hiç durma Mine, hiç durma.
İstanbul u bu serin havalarda seven anne Çiğdem