14 Mayıs 2012 Pazartesi

Merhaba,

Cumartesi günü, kardeşim in satın aldığı fırsatlar ile Ortaköy, Radisson Blu Hotel deydik.
Link; http://www.radissonblu.com/hotel-istanbul

Arabayı Üsküdar a bırakıp, motorla Beşiktaş a geçtik.



Arabayı parkettiğimiz yerden caddeye inen bir merdiven bulduk. Evlerin manzaralarına inanamadık.
Güle güle otursunlar. Nazarımız değmesin. 



 
Motor yolculuğundan bir kare.

Beşiktaş tan, Ortaköy e yürüdük. Yolda Kalebodur un, kocaman fayanslarla yaptığı çok güzel renkli bir çalışma vardı.













Önce bir Ortaköy turu ve tabiki uzun süre takamayacağımız takı alış.

 









Harika bir manzaraya sahip hotel. Diğer hoteller gibi, ne eksik ne fazla. Duvarlardaki Ist. fotoğrafları harika. Tuvaletler tertemiz.  Aynı gün yelkenli yarışı da vardı. Birsürü güzel tekne gördük.

 

Beklediğimiz salondan manzara.

Hotel in mutfağında kurs alacağımızı söylediklerinde bayağı şaşırdım. Ama tabi Swiss hotel mutfağı değil, hem bizi hem müşterilerin servislerini gayet güzel idare ettiler. Acemi olan biziz tabi karıştırdım.

Geçirdik bonelerimizi kafaya, taktık önlüklerimizi ve başladık yamaklığa. Yalnız Yaprak ve diğer kızlar bone takarken ayna ya bakmak istediler ve kimileri eşlerine sordu nasıl diye. Hele Yaprak bir geçirdiki boneyi, yanlardan da saçları şöyle bir salladı. Sonra böyle olmaz dimi dedi, bakışımdan anladı herhal. Kimin teyzesi tabi. Ben pasaklı da tas gibi geçirdim işte. Yapı.

Başladık, herşeyi soyup doğramaya. Sarımsaklarla başladık. Mutfak eldivenlerinin hepsi ''L'' neyseki heryer lavabo, sabun, sıcak su. Sarımsakların üstüne zeytinyağı ve hoop blender. Bütüngün bu pratik sosu kullandık. Bayıldım fikre.



Malzemeler toplu halde. Heryer soğuk çekmecelerle dolu ve içleri, hazır soslar, etler, biberler, aklınıza gelebilecek hertürlü malzeme ile dolu. Makarnalar bile önceden haşlanmış, sipariş anı, yağla çevrilip öyle servis ediliyor. Kurs dışında mutfağıda izleme şansım oldu ki bence süper şans.



Boneli halim. Fotoğraf makinasını unutmuşum. Çiğdem işi işte. Neyseki Yaprak ın burun kıvırdığım telefonu iyi iş çıkardı.



Hotel mutfağı fatihi Çiğdem



Heryerde şefler. Radisson Blu. Teşekkür ederiz.



Şefler aynı zamanda iyi de birer fotoğrafçılar. Yaprak ve ben.

Nohutlar, humus için, Bakla lar, fava için haşladı ve sonra boyum kadar bu blender ile bızzzt yapıldı.












Ay küpemde ne güzel çıkmış. Sağol Alev. Diğer tekini araba temizlenince buldular ehi..


 Haydari, süzme yoğurt ve közlenmiş kırmızı biber ve yağda eritilmiş nane ile karıştırılıyor.





 Zavallı Ahtapot, haşlandı ve ayıklanıyor. Börülce gibi, sıyırılıyor. Kafa çöpe gidiyor. Ve sonra doğranıp, zeytinyağı, limon, kapari ve yeşillik ile lezzetlendiriliyor.




Kalamar, haşlandı, yeşillik, soğan, sarımsak, domates katılarak şenlendirildi. Hımmm..



Köpoğlu, kızarmış patlıcanlara, süzme yoğurt, sarımsak ve domates sosu eklendi. Bir acaip güzel oldu.



Sonunda 9 meze.

Humus
Fava
Mercimek köfte ( Yeşil mercimekli olanını duymamış şefimiz. Biz Malatya lıyız yav )
Tabule
Köpoğlu
Kalamar
Ahtapot
Haydari
Biber ve kabak borani

Şefimiz tüm bu mezeleri maalesef göz kararı yaptı. Bakalım önümüzde ki günlerde iyimi kötü mü oldu göreceğiz.





Boğaz kenarı soframız.




Bu sofra kolay kurulmadı, yetkililerden izin alınması gerekti. Boğaz kenarı iki duble rakı 30 Tl.
Kurs fiyatı adam başı fırsatlardan 80 Tl civarı. Gidiniz eyleniniz. Teşekkür ederim kardeşim.









Ve mezeler, Rakı eşliğinde lüfüşleniyor. Burada da aynı Yıldız teyzem gibi kendimi kasarak poz vermişim. Muhtemelen kocaman bir lokma yutuyorum.




Çıkışta böyle güzel bir cafe gördük. 



Haydi girelim dedik. Birer kaave içtik. Eşliğinde Yaprak porsiyon tiramusu ben de bu leziz kurabiyeleri götürdüm. Tiramusu hazır krema ile yapılmıştı ve ağırdı ama kurabiyeler ve kaave süperdi. Kaaave yide Yaprak beğenmedi o ayrı. Hesap 19 Tl.




Dönüşte Beşiktaş a yürüdük ve hoop Anadolu yakası. Yaprak maça, ben kızıma sarılmaya. Banyo ve cup yatak. Fenerbahçe yenildi, üzüldük. Taraftarların yaptığına ben kendi adıma çok ama çok sinirlendim. Ne yazık, ne ayıp.

Evdeki menü; kuru fasülye ve bulgur pilavı. Yanına ayraaan. Fasülyeler, İpek hanım çiftliğinden leziz. Salça ve sarımsak da öyle. Kuru soğan bakkaldan. Pilav, City Farm dan, zeytinyağı İpek hanım dan. Lezizdi Cem bir dört dörtlük dedi.

Üstüne Ada çayı. 

Gezenti anne Çiğdem

10 yorum:

Unknown dedi ki...

bir solukta okudum ,her anına bayıldım.manzaralara bittim.o otel mutfağında olmak isterdim.müthiş bir deneyim.özendim ya.darısı başıma.yeni maceraları takipteyim... gezginci anneye sevgilerimle...

asli@b dedi ki...

Mezeler süper olmuş Çiğdem'cim, eline sağlık. Benim favorim fava :)
Ortaköy'ü de özlemişim walla, iyi geldi fotolar..

Unknown dedi ki...

Nasıl imrendim şimdi:)
Zaten İstanbul'da yaşayanlara hep gıpta etmişimdir:)
Pek güzel resimler,mezeler ve Anne Çiğdem:)

Oglak Kizlari dedi ki...

Arzu cum,

İstediğin herşey darısı başına olsun.
Hayat gönlün gibi olsun.
Hedefte nohut mayalı ekmek vaaa biliyosun.

Gezginci anne Çiğdem
-----------------------------

Bizde sizi özledik. Fava bende severim ama bu seferki iyi olmadı. Tatsız tutsuz olmuştu. Ama yine de nefs körletti tabi.

Favacı anne Çiğdem.
-------------------------------

Zel,

Teşekkür ederim. Istanbul da yaşayanların pek az güzel zamanları oluyor hayatım. Bizde Dalyan a gitmeyi dört gözle bekliyoruz. Umarım sadece gezmeye geliriz ve keyfini bizde daha çok çıkartırız.

Yeşil meraklısı anne Çiğdem

buzlubadem dedi ki...

Ne keyifli olmuş yemek yapmak, okurken bile belli oluyor. Anne Çiğdem'in küpesi gerçekten güzelmiş ;)

Oglak Kizlari dedi ki...

Meduraa,

Beğendiğine sevindim.
Operim, eğlendik hakikaten.
Kardeşimle bütün gün daha ne istiyim.

Ah keşke Ada nın da bir kardeşi olsa diyen anne Çiğdem

ZencefilliÇörek dedi ki...

yine harika bir gun olmus. bir istanbul'lu olarak fazla etkisinde kalmamaya calisarak okuyorum malum ozlem durumlari ;)

Oglak Kizlari dedi ki...

Zencefilli Çörek,

Bilirim kolay değildir gurbet.
Memleket gibisi yok amma eğer karekterin benim gibi ise oraları daha bi güzel gelir ( imkanlar malum) keyfini bol bol çıkar ltf.

Yurtdışı özlemiş anne Çiğdem
( hep komşunun çayırı dır bilirsin)

Lezzetli Sanatlar dedi ki...

Yazınızı bir solukta okudum. Sizinle birlikte Radisson Blu da yemek yapmış sonrada Boğaz'da yemek yemiş gibi hissettim. Sizi izlemeye aldım , takipteyim . Adana"dan sevgiler Pırıl
www.lezzetlisanatlar.blogspot.com

Oglak Kizlari dedi ki...

Lezzetli sanatlar,
Pırıl

Hoşgeldin.
Nede severim Adana yı. 20 sene oldu gitmeyeli ( çüüüş diyosun biliyorum)
Dur bende geliyorum blog unu ziyarete.

Gururlu anne Çiğdem