4 Ağustos 2012 Cumartesi

Kızım için ev yapımı sivrisnek kovar yapımı.

Merhaba,

Epeyi bir süredir evde sivrisinek ilacı kullanmamaya çalışıyoruz. Hem Ada nın hem bizim cibinliklerimiz var. Çok da memnunuz.

Tabi geçenlerde biz faketmeden Ada nın cibinliğine giren sefil sivrisinek Ada nın tadına epeyice bir bakmış. Garibimin ayaklarının arkası filan bitik vaziyette.

E şimdi tatile gideceğiz ne yapalım. İlaç da kullanmak istemiyoruz, ben de şu tarifi buldum,

Evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz pratik çözümlerdir. Sprey şişenizin cam olması önemli noktalardan bir tanesidir. Cam Sprey şişesini sade pazardan temin edebilisiniz.
  • 15 damla Limon yağı
  • 15 damla Lavanta yağı
  • 15 damla Okaliptüs yağı
  • 15 damla Hint defnesi yağı
  • 2 kaşık susam yağı* veya jojoba yağı
Tüm malzemeleri cam sprey şişesine doldurun, uykudan önce veya akşam dışarı çıkarken istediğiniz bölgeye uygulayın.
*susam yağı güneş ışığının %40’nı engellediğinden güneş koruyucu olarak da kullanılabilmektedir.

Not: Bu karışımları birebir hazırlamak zorunluluğunuz yok. Tariflerde kendinize göre eklemeler çıkarmalar yapabilirsiniz Yağları emin olduğunuz yerlerden almanızı önemle tavsiye ederim. Sade Pazar’da satılan uçucu yağlara güvenebilirsiniz.
Bu tavsiyelere ek olarak evinizde hem güzel kokan hem de sivrisineklerin yaklaşmasını engelleyecek birkaç bitki önerebiliriz. Fesleğen,reyhan, ıtır bunlardan bazıları.Bu bitkileri evinizin bir köşesinde uygun saksılar içinde yetiştirebilirsiniz. Bu bitkileri büyük marketlerden, botanik bahçelerinden ve çiçekçilerden kolaylıkla temin edebilirsiniz.

Kaynak; http://www.sadehayat.com/sivrisinekler-icin-dogal-cozumler/

  

 

 

Alışverişimi, aktar dan yaptım ve hazırladığım losyon yada yağ mı desek,  şimdi maalesef plastik şişede - cam şişe bulamadım-  ama doğal yağım var. Tarifin 6 katını yaptım ve yarıdan biraz fazla şişe doldu. Bakalım neler olacak, deneyimlerimi daha sonra paylaşacağım. Bir de piyasada Hint Defne yağı yok, ben de Defne yağı aldım. Kokusu da güzel oldu.

Ada yağın kokusunu sevmedi, umarım sivrisineklerde sevmez. İngilizcesini de bayılırım; ''mosquito''
Türkçe side çok güzel oturmuş bence, hatta komik.

 Geçen yazımın yorumlar kısmında şeker kedim harika bir fikir vermiş, çocuğu yumurta yemeyen annelere fikir olsun diye burada da paylaşmak istedim; Haşlayın yumurtayı verin eline boyasın sonra da yesin. Süper en kısa zamanda deneyeceğim. link;  http://sekerkedim.blogspot.com/

Dün Belgin geldi bizim parka. Acıktık, hadi bizim İnciraltı nda soğuk bir sando yiyelim dedik, sorduk varmış. Epeyi bir bekledikten sonra geldi sandolar. Görüntü güzel. Ama yemeye başlayınca, aman ne gereği var dışarıda yemenin dedik yine. İçinde ki peynir kokuyor, dedikki ne yiyoruz ki, çağırdık garsonu ve orada yıllarca bekleyen peynir i gösterdik, domatesin suyu filan dedi ama ya koku...

Ramazan kimse yemiyor desek o da değil, mekan dolu insanlar mantı dahil herşeyi yiyorlar orada. 
Bundan böyle sadece soda başka yok. Yer güzel ve parka yakın olduğu için orayı silmeyeceğiz listeden.

Ama Özsüt ü derhal siliyorum. 
Mado daha önce silinmişti zaten.

Çocuklar dondurma istedi, hadi ev yapımı, gerçek süt kullanıyor diye Özsüt e gittik, Maltepe sahil. 
Birkere arka tarafa yaptıkları kapalı alan  foseptik çukuru gibi kokuyor bu bir, Özsüt e girdik, çok soğutulmuş mekan, hadi dedik hava sıcak, pastalar, kremalar bozulmasın diyedir dedik. Oturduk bir de ne gorelim, ayna lı duvar silme sinek dolu, ama öyle böyle diil. Hani soğutucu çalışmadığı zaman o sinekler..... Allahım düşünmek bile istemiyorum. Orada ki ürünlerde olmaması bir mucize. Birebir göremedik ama o sinekler, iğrençti. Belki de ürünlerle yedik bile. Orası da bitmiştir.

Yani neymiş dışarıda yemek yenmemeye çalışılacakmış. Üstüne bide para veriyoruz.

Ah.. memleketim ah..

Endişeli anne Çiğdem


 
 

3 Ağustos 2012 Cuma

Yemeyen kızım, nasıl yedi.

Günaydın,

Ada kahvaltıda hep ırın kırın eder. Yine mi yemek yiyeceğim anne, yine mi tuvalete gideceğim anne.
Evet kızım demekten sıkılıyorum ve bazan onu kendi haline bırakıyorum inanın şikayet etmiyor. Ilginç. Bu model de böyle.

Ama dün sabah verdiğim kahvaltı hoop lüfüşlendi. Ada kız kahvaltıda ekmek yemiyor ben de vermiyorum. Ada da istemiyor. Malum Karatay hocamız da yemeyin diyor.

Ama eve giren tost ekmeğini, kurabiye şekilleri ile hayvan motifleri yapınca, Ada keyifle yedi hepsini. Ertesi günde sordu, anne yok mu diye ama hergün olmazzzz.





Kayısı reçeli. Ev yapımı az şekerli ve hammadde İpek hanım Çiftliğinden.  Tereyağı Manda sütünden o da çiftlikten. Zeytin güzel ama marketten maalesef. Peynir de öyle.
Link; http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_ciftligi/ciftlige_giris.html


Yine çiftlikten gelen küçük salatalık turşusu bitince, kornişon mu deniyordu onlara?? Suyunu atmadım, biliyorum ki ilaçsız içinde ki herşey doğal. E bu zamanda turşulukta bulamam, ben de küçük salatalık alıp attım içine ve dolaba koyup unuttum. Çıkardık Ada kız ve ben hepiciğini yedik. Bi güzel olmuş.


Turşu güzel olunca, yine çiftlikten gelen acurlara turşu kurayım, deneyeyim dedim, turşu zamanı olunca da pazardan alır başka şeylerde eklerim diye düşündüm. ( sanki olmuş gibi, çok iyimserim)  Ve işte ortaya bu kavanoz çıktı.

Kavanoz 8,5 Tl
Acur ( çiftlikten)
Biber ( ''            )
Tuz    (  ''            )
Limon dilimi ( ''   )
Sirke ( ev yapımı -elma)
Nohut ( Bir avuç - marketten.
Elma ekşi, ( Çiftlikten)
Bir tutam dereotu ve maydanoz sapı ve kendisi. ( pazardan)

karıştırılır, biraz da su eklenir ve ağzı kapanır. Su ağzına kadar olmalı. Hergün değilse de birkaç günde bir karıştırılır. Ben bulamadım ama üstüne bir ağırlık taşı da iyi olur.  E Kış ın üstüne lahana da pek güzel olur. Eda nın annesi kulaklarınız çınlasıın.



Sefil Starbucks lar 100veya 150 gram kaave çekmiyorlar, kahve dünyası nınkileri ben beğenmedim. Tchibo deneyeyim dedim, Brazil Mind süper. Kesinlikle tavsiye ediyorum. French press de harika.


Mehtap, Osman ve Murat kulaklarınız yanıyor mu. Bu kısacık saça 40 Tl boya parası vermekten, aslında saçımı boyamaktan bana gına geldi. Belgin arkadaşım bana yeni köpük boyalar var dedi aldım denedim. Yarım paket yetti, aman dikkat, diğer yarısını saklayacaksanız cam şişede saklayınız. Plastik kendi kutusunda çok ısınıyor, neme lazım. İyi oldu. Darısı saçımı beyaz bırakacağım günlere.

Ciciannem de diyor ki, reklamlarda hep gösteriyorlar ee güzel anneannem bizde tv açılmıyorki.
Fiyatı 17,50 Tl.


Biliyorum bıktınız ama çiftlikten gelen kabak. Kokusu bile başka ve pirinçli, dereotlu harika oldu, bitti bile.



Dün 20 yıl ( dile kolay) aradan sonra Yeşim ve Arzu ile buluştuk. Vay vay vay... hayat.
Kendimi bilemem ama kimse değişmemiş yaşlanmamış, aynı bıraktığım gibi geldi bana. Yine en çok ben konuşuyorum. Umarım bizim için güzel bir başlangıç olur ve devamı gelir.

Herkesin hatırladığı olaylar, hikayeler, insanlar farklı. Bu konuda da birbirimizi tamamlıyoruz. Aaa o öylemiydi, aa sen bunu biliyormusun nidalarıyla geçti çoğu zaman.

Ada kız, Arzu nu kızı Karbeyaz ı canından bezdirdi ama yine de ses etmedi pamukçuk. Bir ara Ada öğretmen, Karbeyaz da öğrenciydi. En çok arka bahçede ki hallerini sevdim, gevezelikten ne yazık ki resim yok.

Arzu kaave fincanlarına bayıldım. Nereden aldın, hani kalp şekli olan ama dışı yuvarlak olan.
Ayşim lede bana göre yeni, ona göre tekrar tanıştığım için pek memnun oldum.

Sağolun varolun, sağlıklı çok yaşayın.

Haftaya tatilde olacak anne Çiğdem


2 Ağustos 2012 Perşembe

Caddebostan sahilde, Pazar kahvaltısı ve Güllaç

Merhaba,

Kargasız olmaz. İşte bugünkü kargamız. Üst gagası yok, ama ekmekleri ve üzümleri bir yediki sormayın. Üstelik hala yem kaptırmama konusunda da başarılı. Ada kız geçen sefer de görmüş onu. Tanışıyorlar yani.
Doğa işte.



Oyuncaklar saçıldı, yerleşildi. Her geçen çocuğun kafası Ada kız ın piknik alanında kalıyor.



Migros tan yeni aldığımız torba bugünkü piknik çantamız oldu.





Genel görüntü.



Ada kız ın sandaletleri keyifte.



Şahaser, Ada kız dan. Cem keyifte ama kızın keyfi onunkini geçiyor.
Nevaleler komşu fırın dan. Eh artık kıza oradan içecek de aldım. Malum Pazar kahvaltısı zarar ziyana izin var.



Baba aşkı.


Ağaç gölgesinden manzara süper.


Biri yabancı, kız olan Türk iki sporsever geldi biz oradayken. Vücutlar süper, yabancı olanın yaptığı hareketler inanılmazdı. Kız da fena sayılmazdı. Pilates merakımız sürüyor efem.




Ah bu çocuklar. Sandalyenin kılıfı Ada kız a oyuncak oldu. Girdi mi torbanın içine, zıp zıp.


Simidi ve simitçileri severim.
 

Bu nedir bilen var mı? Bir hanım topluyordu, nedir dedim, bilmiyorum dedi. Artık gerçekten bilmiyor mu yoksa konuşmaktan ve anlatmaktan mı sıkılmış bilemedim.



Büyükbaba ve torun, üç boyutlu olimpiyat seyrediliyor.

Her geldiğinde Şenay ın sorduğu geçen Ramazan aldığım güllaç paketini nihayet açmaya cesaret ettim. Güllaç yaprakları çok büyük, çıkardım fırın tepsisini, koydum ve döktüm üstüne içine şeker kattığım sıcak-ılık sütü. Derhal karekter değiştirdiler ve yumuşadılar ne olacak. İki tane yaprak koyduktan sonra araya ceviz, badem ve fındık karışımını ( rondodan geçirilmiş) boca ettim, koydum ik yaprak daha, ohhhhh... dışarıda yediklerimize bu kadar iç harç koyuyorlarmıdır ki yada Aysun un sütü gibi has süt??? sanmıyorum.




Karatay, hazır almayın kullanmadan önce kırın diyor. Boynum kıldan ince.


Süper gözüküyor değil mi??? gerçi şimdide bu yapraklar neden yapılıyor acaba ben yapabilirmiyim gibi düşünceler türedi aklımda bir ''kıl '' anne olarak.


İşleme devam ederek paketin yarısını kullandım.


Ve sonra streç film ile kapatıp dooru buzdolabına. Bir gün bekledi ve ertesi gün yedik. Olmaz bööle bişi. Çok lezzetli. Mutlaka yapınız, gül suyu neyin koymayınız.

Süte kako katarak da yapabilirsiniz bence. Bir de muhallebili tarif var kı, denemedim ama tadından yenmez diye düşünüyorum.

Kaynak;  http://yemekkvakti.blogspot.com/2012/07/muhallebili-gullac.html

Bir dahaki sefere kesin küçük kaselerde yapacağım, böylece tabağa koyarken bulamaç görüntüsü oluşmasını da önlemiş olurum.

Ada kız dan inciler; Anne bu klimalardan parka da koysalar ne güzel serin olurdu. Olur kızım. Ha.. ha..


Kalın sağlıcakla
Hamarat anne Çiğdem