4 Ağustos 2010 Çarşamba

Hayata keyifle devam.




Blog u yazayim derken saat 10,00 da kucuk yuruyus bandimda çalişacağimi unuttum iyimi. Neyse pilatese baslarim 10,30 da Ebruli ile. Kizim Ebru demiyor, Ebruli diyor. Ebru Şallı nin adini oyle ogrendi nedense. Gerçi dün hamile pilatesi vardi Tv8 de.

Ada zaman zaman hüf hüf diyerek olmayacak yerde ve çıplakken pilates yapıyor ve çok komik oluyor kereta. Gerçi ben full aksesuarli yapıyorum platesi ama o neden çıplakken yapma gereği duyuyor bilemiyorum.

Yandaki resimde şimdi 8 aylik hamile olan ve Avustralya da yaşayan halamiz Yeşim var. Zaten çok güzel bir kizdi hamile oluncada çok güzelleşti, hani erkek bebek bekleyenler çirkin olurdu. Allah bir avazda kurtarsin inşallah. Lotodan bize para çıkınca hepbirlikte onu ziyarete gideceğiz ve ben bir okul sezonu orada kizimi yuvaya gönderip Ingilizce sini pekiştireceğim inşallah. Nasil hayeller ama.

Dün bir arkadaşimin kizini onlar alamayacaklari için yuvadan ben aldim. Eylül sezonu icin haftada üç yarim gune 550 Tl istediler. Çok pahalı olduklarını kendilerinede söyledim. Bakalım bu sene kışın ne yapacağim, herhalde bir gün Ada yi oyun grubuna gönderirim. Bir gün dans, bir gün kağıt v.s., bir gün ev ziyareti, diğer bir gün alışveriş merkezi, belki buz pateni. Bakalım programımız pek yakında bu bloggddaaa..

Üstteki resimler yine Dalyan dan. Baba ve kiz, otantik anne. Elbise fiyati 5Tl.

Bu arada blogumda reklam veriyorum. Adhanse ye uye oldum ama nasıl para kazanacağim hala anlamiş değilim.

Geçen Cumartesi günü Ada kizin odasini değiştirdik. Yatağını kesmek sureti ile küçülttük. Kenara aldik ve kocaman bir yer açıldı Ada ya oynamasi için. Açık olan mutfağimizın tavanina ise Cem birsürü delik açti, oraya asacağimiz iki adet bardaklik, tavalik için. Gerçi gereğinde çok deliğimiz var ama olsun :-)

Pazar günü ise Hidiv Kasri na gittik. Zekiye anne ve Yilmaz babayi da aldik. Hava çok sicakti orasi serin olur dedik. Nispeten serindi. Dondurmalar ( ben yemedim), çevre yol yürüyüşü güzeldi ve serindi. Ada için de mükemmel gölge bir çocuk parki vardi. Birsürü arkadaş edindi, herbiri giderken ağladi. Tavsiye edilir.

Dün ise kabul günümüzdü, once eskiden spora gittiğim salondan bir arkadaşim kızı ile geldi. Ada ile çok güzel oynadılar. Hülya kizini bize bıraktı ve Maltepe deki küçük bir işini halletti geldi. Sonra oturduk biraz sohbet ettik. Onlarin Akfirat yakınlarındaki köylerine davet edildik. Bize organik şekeri az erik suyu getirmişler onu içtik. Sonra Nil i gidip aldik. Akşam yemekten sonrada parka gittik. Yasemin ler Rize den döndü, akşam parkta kara kiz Beliz i de gördük. Ne güzel mahallemiz var bizim.

Bu aralar kizim çok ağlak. Herşeye ama herşeye ağlıyor.

Elif Şafak in, ''aşk'' kitabı bitti. Çok beğendim. Arada minik bir kitap '' Bir Asinin hayati'' Kirci Akdemir okundu. Şİmdi ise Paula Coelho nun, ''Beşinci Dağ'' adli kitabina başlkadim. Ve ne farkettim biliyormusunuz, İki yazar in yazım tekniği aynı, konular bile bu kitapta değil ( henüz okumadım) ama bir başka kitabı ile ayni. ILGINÇ.

Balkondaki Melissa ve Arap Yasemin i çok güzel büyüyorlar.

Son olarak yoksa pilates te yapamayacağım; arkasinda koltuğu olan bisiklet ariyorum duyurulur. Odünç de olabilir.

Sevgiler
Telaşlı anne Çiğdem

2 yorum:

mine dedi ki...

ay yerim o dili çok tatlı maşallah
günler dolu dolu geçiyor herşey gönlünüzce olsun, kimbilir piyangodan para da çıkar bu çekilişte ( amiiiin )
teyzem adım sayıcı aletinden söz etti şimdilerde gündemimiz bu olacak galiba günde 15.000 adım atmak lazımmış zayıflamak için : )
hala çok güzel gerçekten
bebeğini hayırlısıyla kucağına alıp büyütmesi dileğiyle
sevgiler...

Oglak Kizlari dedi ki...

Mine cim,

Sanırım farklı aletlerden bahsediyoruz. Ben aletle yarim saat çalışıyorum ve 1500-1700 adım yapıyorum 10,000 adımda erir biterim herhalde.

Pşyangoyu bekliyoruz. Evrene mesaj gonderdik.

Iyi dileklerin için sağol.

Şişko anne Çiğdem