19 Eylül 2010 Pazar

BurgazAdaaaaaaa







Dun Burgaz ada ya gittik. Iyikide gittik. Hava mükemmeldi. Insanlar denize giriyordu. Marmara rüya gibiydi ve yanımda bikinim olsaydı kesin girmiştim denize. Ama Ada yi nasıl durduracaktım bilmiyorum.

O kadar uzun zaman olmuşki Burgaz a gitmeyeli yolları bile hatırlamadım yada sahil yolunu yeni yapmışlar.Çok keyifli bir yürüyüştü. Ada kaşifte bize gayet güzel eşlik etti ve Kalpazankaya Restaurant a kadar yürüdü. Gerçi son metrelerde vızırdadı ama Buse faktörünü kullanınca derhal yola girdi.

Yol boyunca denize taş attık. Ada nın kolleksiyonu için taş ve seashell topladık.

Ada ya giden Bostancı dan vapur yok artık. Motorlarda guzel ama Vapur benim en sevdiğim şey. Ada ya vapur olmayınca, artık mutfak camımdan onları geçerken göremiyorum da ve inanın bir yanım eksik kalıyor. Vapurun görsel güzelliği apayrı, bence devlet, geleneksel Ada hattında zarar da etse vapurları seferde tutmalıydı.

Restaurant a vardıktan az sonra Yasar&Alev ve Buse de geldi. gelsin mezeler tabi. Yan masadaki çocuğun yemeğini serçeler yedi. Resmen kendilerine ziyafet çektiler. Sonrada bize birsuru loto oynama ve piyango alma firsatı tanıdılar. :-)

Mezeler cok taze ve lezizdi. Ama Ada ya gelen enfes Mezgit 20 Tl ile rekor kırdı. Once pahalı diye düşündük ama sonra karar değiştirdik çünku adam başı 55 içkili bir yemekde gayet normal. Ustelik manzara doyumsuz, kızlar eğlendi, Ada kalamar bile yedi. Salata ise mukemmeldi. Su ara mevsimde evde yaptığım tüm lezzetsiz salatalara beş çekerdi. Sahi siz lezzetli bir slata bulabilişyormusunuz. Istanbul da yaşamanın bedeli sanırım biz bu sene hep lezzetsiz şeyler yedik. Çanakkale den gelen domatesler hariç birde İpek hnm çiftliğinden gelenler.

Yemek yerken bir baktık Ada birinin kucağında ve mutlu mesut. Aaaaa Boraaaa, ardından Auntie Yaprak. Şanslı çocuk.

Tuvaletler cok temiz ve güzeldi. Hele tuvaletten çıkıldığında görülen manzara doyumsuzdu. Ağaçların arasından tekneleri demirlemiş bir halde görüyorsunuz ve ışıl ışıl bir deniz. Ve bunların hepsine tepeden bakıyorsunuz. Çoçuklar için park da vardı. Çok engebeli ve yokuş bir alanda olmasına rağmen çoçukları yalnız bırakabildik. Bir kaç kere bakmaya gittiğimde
Buse meleği Ada ya çok güzel göz kulak oluyordu doğrusu. Kalabalıkda olduğu için çoçuklar çok eğlendiler. Dönüş yolunda ise koştura koştura mesafeyi neredeyse iki katına katlayarak yoluda gayet güzel yürüdüler. Ödülleri dondurma olacaktı ama malum hastalıklar, geçmiş olsun Buse. Eh bizde onlara katıldık ve iskelede bisküvi çay partisi yaptık. Hava gerçekten çok güzeldi dün gecede.

Ada da Öğretmenevi var, senelerce önce kalmıştım ama şimdi nasıldır bilmem birde yolda yürürken 45 Boutique hotel diye bir yer gördük. Bakalım sitesi varmı? Araştırdım şöyle bir yazı buldum: Suna hnm diye biri yazmış:
Cevap: Pansiyonlar burgazadada mehtap45 diye kendilerini "butik otel" zanneden bir pansiyon var ama kendileri monopol seklinde adanin tek oteli olarak, verdikleri hizmet ve kaliteleri göz önünde bulunduruldugunda baska hicbir tatil beldesinde duyulmamis fiyatlar istiyorlar. iki kisilik oda 180-200 ytl civarinda. ögretmenler evi de var ama orada yer bulmak büyük sans.

Yazmayı uzatmayayım daha kahvaltı edilecek. Motor dönüş yolunda kötü ve kokulu ama dışarı çıkarsanızda vapurda asla elde edemeyeceğiniz özgürlükle, karanlıkta kendi teknenizde yıldızlar altında romantik bir yolculukmuş imkanı da sunuyor size.

Devamı gelecekkkk..

Öperim.
Mutlu anne Çiğdem

2 yorum:

mine dedi ki...

ne güzel yapmışsınız dün ben de baraj gölüne gittiğimizde neden mayo getirmedim dedim kendi kendime sevgiler... : )

Oglak Kizlari dedi ki...

Mine cim,

Gerçi sizin baraj gölu bizim Marmar ay temizlik açısından herhalde on basar ya neyse işte dallandırmayalım.

Uzgun anne Çiğdem