Pet Şişelerde satılan içme suları

Merhaba,

 Resim herhangi bir siteden. Marka, görünmüyor gerçi ama lütfen dikkate almayın. sadece görsellik için ekledim.

Şimdiiii arkadaşlar ben naçizane artık aileme plastik damacanalarda  su içirmek istemiyorum.

Ya iyi bir araştırma yapıp şehir suyunu arıtma yoluna gideceğim yada sizlerin sayesinde bir grup oluşturarak su satan firmalara başlangıçta Erikli ye ''cam damacana'' satış fikrini empoze etmeye ve fabrikalarını bir grup blog anneye gezdirmelerini ve bize kulak vermelerini sağlamaya çalışacağım, çalışıyorum.

Biliyorum gündeme getirilecek çok madde var. Büyükşehir de ve bu devirde yaşayıp ne yediğimizi bilememek çok zor. Açıkta satılan yumurtalar, kesme şekerlerde ki kimyasallar, sofra tuzlarında ki hikayeler v.b. Sırayla arkadaşlar.

 Önceliğimiz ''SU'' olsun istedim.Katılırmısınız??

Geçen ay Teledünya, kablolu tv kanallarında biri olan ''Scientific'' de ''ne yiyoruz'' adlı bir program seyrettim.
Program herzaman değerli konuları işliyor ancak o gece konu pet şişelerdi ve verilen bilgiler konusunda dehşete düştüm. O programda ki araştırmalar genelde Avustralya ve Yeni zelanda da yapılıyor.

Programda pet şişelerin altında veya yanında gözüken, gözükmesi gereken numaralardan bahsetti. Ben de sonraki hafta eve gelen tüm plastiklerin altını yanını v.s kontrol ettim ve ''4'' numaradan yüksek değer bulamadım. Birçoğu sefil 1 numarasını içeriyor. Oysaki sıcak veya soğuk kullanımda bu numaranın en az 7 olması gerekiyormuş ki  zehirler bize ve en önemlisi çocuklarımıza yiyecek ve içeceklerle geçmesin. Taşınma sırasında ısıdan dolayı zehir saçmasın.

Üstüne Fatih Altay lı bir yazı yazdı. bakınız; http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/668298-pet-siselerden-kurtulun

Biz arabada kalan pet şişeleri güneş ısısına maruz kaldığı için atıyoruz ama aynı özen o şişelerin taşıması işleminde firmalarca  dikkat ediliyormu bilemiyorum. Mahallenize en yakın d'epolama yerlerini, bakkalları kontrol edin. Büyük bir çoğunluğu suları veya diğer maddeleri ya güneş altında yada güneş ışığına maruz kalan yerlerde muhafaza ediyor. Hatta ne kadar doğru bilemiyorum ama mesela orjinal kaynaktan, Istanbul a veya satış noktasına kadar yollarda, tırlarla taşınırken şişelerin bayağı ısındığı söylentiler dahilinde.


Şimdi, aslında öğrenmek istediğim konular şunlar;

Kaynak sular dolum işlemi sırasında veya öncesinde herhangibir işleme tabi tutuluyormu? Bu sorumun amacı şu, bu kadar tüketime hangi kaynak yetebilir!!

Plastik damacanaların numaraları kaç? Hangi derecede suya zehir karışıyor?

Plastik damacanalar neyle yıkanıyor, ve aynı damacana ne kadar süre kullanılıyor?

Başlangıçta küçükbir miktarda olsa cam damacanaya geçme olanağı var mı? Bunların temizliği nasıl sağlanacak?



Ayrıca Face de de bir link var, lütfen katılalım, sesimizi duyuralım. http://www.facebook.com/pages/Plastik-pet-%C5%9Fi%C5%9Fe-ya-da-teneke-de%C4%9Fil-Cam-%C5%9Fi%C5%9Fe-istiyoruz/124344670989006?sk=wall

Bu blog ve konuyu Fatih Altaylı ya da iletiyorum. belki bize yardımcı olur, başlattığı konuyu takip de edebilir.
Peşinen ilgilenen herkese teşekkür ederim. Ayrıca su firmalarının iletişim kutularınada bu yazıyı ileteceğim. Erikli başta olmak üzere.

Bir diğer konuda, gelecek sene habertürk sahibi Turgay Ciner in, bir cam şişe fabrikası kuracağı ve bu sebeple Fatih Altaylı aracılığı ile bu konunun gündeme getirildiği yolunda; herşey olabilir, rant öyle ağız sulandırıcı ki herşey olabilir. Buyrun link;
http://demokrathabertr.wordpress.com/2011/09/15/ciner-cam-sise-fabrikasi-kurdu-haberturk-surekli-cam-sisenin-sagliga-yararlarini-anlatiyor/

haydi vira.




Duyarlı anne Çiğdem