19 Mayıs 2012 Cumartesi

Piruze - Sinan Akyüz

Günaydın,

Bir dergide gördüm ismini. Sinan Akyüz!!! kimdir bilmiyorum, bizim mahallenin kitapçısı Seçkin bey e sordum. Bana iki kitap verdi; Piruze ve Incir Kuşları. Epeyi bir durdu kütüphanede. Geçenlerde Piruze düştü elime, şöyle bir baktım, gerçek hikaye den uyarlandığını görünce merakla başladım.

Konu güzel ama Sinan Akyüz kusura bakmasın bir çocuk diliyle yazılmış. Kurgu kötü, imla kötü. Hikaye güzel ve gerçek olunca akıcılık sağlanmış tabi ama '' yalan konuşmamak''  kelimelerini her birarada görüşümde çok sinirlendim, üzüldüm.

Yalan konuşulmaz
Uyku uyunmaz ( kitaptan bir örnek diil)
Ölü ölmez ve bence  Yangın da yanmaz.( kitaptan bir örnek diil)
Haa bi de aklıma gelmişken şarz değil şarj denir yaw.( kitaptan bir örnek diil)

Ne oluyor Türkçe mize.

Tabiki ben de ahım şahım herşeyi doğru bilen bir insan değilim ama kitap yazacaksam, en azından  bilen birilerinden yardım alırdım.

Kitaptaki bazı konularda açıkta kalmış, örneğin, anlatıcının arkadaşı Kim in akibetini merak ettim ben bir okuyucu olarak.






Sinan Akyüz kimdir diye bir araştırma yaptım internette, ilginç. Ben okumadım ama Sabah ta köşe yazarlığı yapmış ve Türkmen kadınlarına çirkin demiş diye iş akdi feshedilmiş!! Konunun içeriğini bilmiyorum tabi.

1972, Iğdır doğumlu yakışıklı bir bey.
Hatta kopyalayayım;

 Yazar Sinan AKYÜZ Resmi

Yazar Hakkında :  
1972 yılında, Iğdır'da doğdu. Gazeteci - yazar. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu. Yirmi üç yaşında gazeteciliğe başladı. Gazeteciliğin hemen hemen her kademesinde çalışan Akyüz, daha sonra gazeteciliğe ara verip Almanya'ya gitti. Bir müddet sonra İstanbul'a geri döndü. Sabah Gazetesi'nin dergi grubunda çalışmaya başladığı 1996 yılında, fotoğrafla tanıştı. Birçok yayın organına moda ve portre fotoğrafları çekti. 1999 yılında Sabah Gazetesi'nin hafta sonu eklerinde çalışmaya başladı. 2001 yılında, fotoğrafçılık mesleğine ara verdi. Kitap yazmaya ağırlık veren Akyüz, halen Sabah Gazetesinde yazmaya devam ediyor...

 Kaynak; http://www.kitapokuyoruz.com/yazar/23973/Sinan-AKYUZ-Hakkinda/


Incir Kuşları nı da okuyacağım ama birdaha Sinan Akyüz okumam. Yada kendini geliştirip okuyucuya daha saygılı olursa okurum neden olmasın. Yukarıda ki bilgilerine bakılırsa ( naçizane) eğitimi ve hayat tecrübesi olan bir bey. Belki para kazanmak için acele yazılmış belki önemsenmemiş kimbilir. Aman ne yorum yaptım, dedikodu sayfası gibi. Demem o ki ben beğenmedim ama yinede siz okuyun. Zevkler ve renkler tartışılmaz değil mi???

 
Evde herkes uyuyor. Annemlerin, Ayvalık tan getirdiği, Güler Pastahanesinden, sakızlı Kurabiye ve yanında kaavee. Damardan kahvaltı ediyorum yani. Kaavemde Kahve Dünyasın dan aldığım ''French Press'' ne güzel ''French Kiss '' gibi.

Ada dan inciler;

Merdivenlerden yukarı çıkıyoruz. Ada ''pırt'' yaptı. Adaaa ''pırt'' mı yaptın, offf, the smell is awful. ''Koku çok berbat.'' Cevap şu; anne, unbearable mı diyorsun. '' Dayanılmaz''

Bu sefer evdeyiz, bilgisayar odasına gelip ( küçük oda) pırt yaptı ( malum bakla çorbası) ben de ee kızım niye gelip burada yapıyorsun, kokutuyorsun. Cevap, gülerek; pırtımın geleceğini nereden bileyim anne.

Eşşek sıpası.



Kalın sağlıcakla
Kitapkurdu anne Çiğdem




8 yorum:

SADE KAHVE dedi ki...

Sinan akyüzü resminden tanıdım. Bende bir kitabını okuyum tövbe demiştim katılıyorum sana. Bu dili kullanıyoruzda bende konuşurken türkçeyi katlediyorum imla hatalarım çok oluyor. Fakat insan dediğin gibi kitap okurken takılıo böyle şeyleri nerde bu kitabın editörü yanagından bir kesme alayım diyor:))) Kal canım sevgiyle...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok güzel bir konu yakalımışsın. Ben İncir Kuşları'nın okumuştum. kitabın konusu güzeldi ama dilini hiç beğenmedim. Piruze'yi de bu nedenle okumadım. Senin gibi , benim gibi farketedenlerin olması çok güzel Çiğdem'cim. Çoğu insan farkında değil çünkü dil bozukluğunun.
Sevgiyle kal ...

Unknown dedi ki...

bu kitabı alacaktım ama param yetmediği için başka zaman bırakmıştım:)
bloglarda kitap için yazılanlar hep aynı ,iyi ki de almamışım o vakit.
Gerçi toprağım sayılırmış ama:)kitabını okumam içn yeterli neden değil sanırım.
sevgiler

Oglak Kizlari dedi ki...

Ece cim,

Tabi ki, kitap dili düzgün olmalı.
Katılıyorum sana.

Hemfikir anne Çiğdem

Oglak Kizlari dedi ki...

Özlem,

Incir kuşlarını da almış bulundum, mecburen okuyacağım ama umutlu diilim.

Ne naziksin.

Kıçı kalkmış anne Çiğdem

Oglak Kizlari dedi ki...

Sezobigo,

He işte bir hayır varmış.
Toprağınsa al ozaman yaw.

Dönek anne Çiğdem

gül çizerim :)) dedi ki...

Bloğunuz yeni keşfettim ve içeriğini beğerndim. Takipçinizim banada beklerim.

sevgiler

Oglak Kizlari dedi ki...

Gül Çizerim,

Hoşgeldin.
Ben sana geldim de tek taşa yorum bile yaptım.

Hamarat anne Çiğdem