Borcam da Palamut ve Karidesli Makarna.

Günaydın,

Ada beni taklit ediyor ve bunu çok hoş bir şekilde yapıyor. Ya da bize öyle geliyor. Artık hernasılsa.

Bazan, Cem,  sevmediği birşeyler yaptığımda, kızdığında '' bıktım sizden '' der, ben de hep ''bıkma bizden bey'' derim. Gülüşürüz olay geçer.  Geçenlerde Cem yine aynı cümleyi kurdu, bu sefer Ada demez mi '' bıkma bizden bey'' diye. Çok güldük ve hemen rutin Karal lar sarılmamızı yaptık.

Bu foto da Ada kız benim gibi kitap okuyor. Ayaklar pilates topunda. Keyf nasıl.

Cumartesi günü Bağdat caddesi yürüyüşü yaptık. Yeni bir dükkan keşfettik. Dükkanın girişinde iki kapı var. Biri büyükler diğeri küçükler için. Süper bir fikir. 4 yıldır oradaymış, daha önce görmüş ama girmemiştik. Bu sefer iyiki girmişiz. Şahane tasarımlar var. Bu arada bu yürüyüş yerine tabiki yeşillik biryerde yürüyüşü tercih ederdim ama vakit dardı, Ada kız nanemollaydı.

Ada ya işlevi aslında beslenme çantası olmayan bir beslenme çantası aldım. Pek şirin. Hediyelik olarak da süper ürünler var.

Dükkanda kocaman bir bebek evi vardı. Ada pek eğlendi.  Söz verdim haftaarası götüreceğim daha fazla oynayacak. Satın almam mümkün değil, bize göre çok pahalı ama param olsa yada çalışıyor olsaydım kesin alırdım. Oradaki dükkanı kapatıp pek yakında tam da Şaşkınbakkal ın göbeği, Marks & Spencer ın karşısına geçiyorlarmış. Dükkanın ismi ''Immaginarium'' Gidiniz. Bayılacaksınız.

Link; http://www.imaginarium.com.tr/

Faber etkinliğine ucundan köşesinden katıldık. Kalemlik ve kalem verdi güler yüzlü abisi Ada ya.

Pazar sabahı kahvaltı ve Ada kıza teyzesinin aldığı süper ayakkabı.

Simitler tarihi taş fırından, kek ve peynir evden.

Kedi de sebeplendi tabi. Iki peynir parçası ile doydu ve gitti, terbiyeli kedi.

Pazar akşamı harika Palamut fırınımız.

Leziz oldu.
Nasıl mı yaptık; Borcam alındı, kuru soğan tüm tabana döşendi, aralara sarımsak da koyuldu. Birkaç defne yaprağı koyuldu, sonra ''çanta'' şeklinde kesilmiş dilimler yayıldı ( biz küçükken Palamut a çanta balık derdik ) ve üzerine domates sos. ( çok sulu olduğu için, su eklemedim) Hani Kış için hazırladığımız konservelerde olanlardan. Aralara taze biberiye dalı. Sonra hooop fırına. Afiyet olsun.

Biberiye koparmaya giderken. Bir su dağıtım arabası gördüm. BPA sız ve AOÇ ( Atatürk Orman Çiftliği)  onaylı yazıyordu.
Ilgimi çekti, kartlarını aldım ve biraz internet te araştırma yaptım. Neden olmasın dedim ve sipariş verdim.

İlk siparişte 6 adet küçük şişe de hediye geliyor. Fiyatı 7,25Tl. Bpa sız ama plastik. Polikarbon dur muhtemel ki o da petrol ürünü. Neyse tam anlamıyla kurtulmak imkansız.Ph 7,6 gibi. Şimdili güzel. Bakalım.

Siparişiniz 45 dk. da gelmesse suyu size ücretsiz veriyorlar.
 

19 Lt gıcır gıcır damacana.

Balkonda ki biberler coştu ama bence geç kaldı.

Tavana değeceğini düşündüğümüz fidan bile biber verdi.

Toprağı yetersiz olanlar bile.

Palamut alırken, jumbo karides te almıştım. Onları haşladıktan sonra Ada kız a verdim. Bayıldı, anne bunlar ''hayvan'' mı dedi, evet kızım dedim anlattım. Aaa biliyorum ben onları Buz devri 3 de vardı dedi, yazık dedi ama götürdü. Evet, bir cani daha yetiştiriyorum.

Kalanı makarna yaptım, ama ''Anjum Anad'' usulu. Yani, tavada yağı ısıttım, ezilmiş sarımsak ve tuz koydum, sonra tane kimyon ları attım, sonra biber sosou ve karidesler, sonra da haşlanmış makarna. Hımmmm tadına doyulmaz oldu. Kimyon taneleri nasıl değişik lezzet kattı anlatamam. Çubuklarla yedik. Ben sevdiğim için Ada da bu ''chop stick'' işine bayılıyor.



Foto kaynak; kopyalayamadım.

Link; http://www.anjumanand.co.uk/

Ada kız iki gündür okula gitmiyor. Dr. mikrobik değil ama Ada kız dinlensin, hastalığa iyice çevirmesin dedi. Actidem ( uykucu ilaç) ve Tantum veriyorum. Sabahları aç karnına limonsuyu ve su içiriyorum. Ateş yok.

Havalar da ne güzel gidiyor değil mi.

Mutlu ama bu aralar melankolik anne Çiğdem