4 Aralık 2011 Pazar

Perili Köşk - Borusan

Merhaba,

Iyi Pazar lar.

Biz Belgin ile çok dolaştık Istanbul da. Çoook yürüdük. Gerçek anlamda yürüdük-müş. Bu yürüyüşlerin, Avrupa yakası-boğaz kısmında gelip geçerken hep Perili Köşk e çok merakla ve özlemle bakardım ben. Garibim Belgin, herdefasında anlattığım özlemimi anlayışla ve sabırla dinlemiştir. Melek arkadaşım benim. Vefalı 2--30 yıllık arkadaşım, kardeşim.

Medya da sık takip ettim o binayı ve hikayesini. Borusan kiraladı ve  çok güzel restore etti, hatta binanın içi özel lambalarla donatıldı ve günişiği ile aydınlatılıyor diye de okumuştum. Nitekim doğruymuş. Yaprak telefon edip binada ki sergiden bahsedince atladım, o da bize bilet aldı sağolsun ve biz dün araba ile yola çıktık. Durun, durun, tarfikte ne yaptınız demeyin. Çareler tükenmez, çok güzel bir yoldan gittik geldik ve no traffic.

Önce gittik Yaprak ın işyerinden aldık. Eda lara selam dedik, çok yakında Yaprak ın işyeri Eda nın evine..  Ordan Tem e çıktık ve ver elini Beykoz. Arabayı iskelenin neredeyse karşısında ki günboyu 5 Tl olan otopark a parkettik. Hazır bekleyen motor a bindik ve hoop Yeniköy iskelesi.


Evet bu sefer nihayet annem de he dedi ve bize katıldı. Hava da soğuktu ama dişarıda oturabildik. 


Cem, resim çekiyor. Manzara harika, hava güneşli ohh..Ruhumuza değdi valla. 


Teyze ve yeğen, neredeyse uyuyorlardı. 


Balıkçı tejnesi değil, sanat şahaseriydi. 


Giderken yol üstünde bir lokantanın bahçesinden. Çok hoş değil mi. Ada bayıldı, dokunmadan duramadı.

 


Yürüyüş başladı. Dönüşte taksiye bindik. 6 km yürümüşüz, inanamadık.
Hem de Ada kız ın ayağıyla.



Yine o lokantanın bahçesinden bir görüntü.


Bu başka güzel görüntülü bir pizza lokantası.


Bu çok ama çok eski tarihte yapılmış, adını unuttuğum cami.




Bu bir işyeri ama manzara ve ortam harika.


Oturduğumuz ve tost yediğimiz, muhteşem manzaralı cafe. Yazın ne güzel olur. Şimdi de harkulade.


Çevresi yeni düzenlenmiş, çok şık ve hala suyu akan tarihi çeşme.


Iskele imiş, cafe nin ismi. Dışında taze lokma da yapıyorlardı.


İstinye, tersane kalkmış ama yerinde kalan park pek bir tekin yer olmamış. Ne güzel olur düzenlense.
 Burada bir kayık gördük ismi ne biliyormusunuz '' Tipi Kayık''.

Ada kız ve genç kız pozu.



Epeyi oyalandığımız balıkçı. Çok zevkli dizayn edilmişti.


Baba -kız canlı balık akvaryumuna hayretle bakılıyor.


Muhteşem tekne. Gezi teknesi.


Sanatsal çalışmam. Bir eski yalı nın bahçe duvarındaydı bu ayna.


Yolda o kadar çok balıkçı var ki, yürümek çok zor ve tehlikeli. Onlar bizden biz onlardan şikayetçiydik. :-) İstavrit ve yavrularını avlayıp duruyorlar. Balık boldu. Ada kız da neredeyse her kovanın başında durdu. Pembeli Köşke inmeden hemen önceki yokuşta da kaldırımda yürümek mümkün değildi. Tüm o pahalı arabalar kaldırımları dikey işgal etmişlerdi, hatta bir kısmının bagajları yoldaydı.



Annem sever kestaneyi, kestanesiz olmazzzz..



Hava serinlemeye başladıı. Çiğdem sever ateşi biliyormusunuz?? Gerçi Oğlak burcu toprak grubudur ama çok severim ben ateşi.


İşte Pembeli Köş kümmm. Dış kaplamada değişmiş. Eskisini tercih ederdim.
Çok kibar bir grup karşıladı bizi, çok bilgili bir rehber hanım gezdirdi, anlattı, anlattı. Çok teşekkür ederiz. Ada kız nasıl ilgiyle dinşedi ve gezdi anlatamam. Vizyonu değişti resmen. Hissettik. Sıkılmasına az kala, rehberin uyku düzensizliğini, uyuyan güzel mi dedi anne diye algıladı ama olsun. Bir resimin önünde de anne kim Peter Pan mı yapmış bu resmi dedi. Algıda seçicilik yada ne kadar biliyorsan o kadar alıyorsun meselesi herhalde.

Sonunda teresa çıktık. Ömür. Terasın bir üstüne çıktık, hani o heryerden gözüken kule;




İçi böyle düzenlenmiş. Yönetim kurulu başkanı kafayı bozunca buraya çıkıyor bir expresso atıyor ve bu tanımlanamaz kadar güzel manzaraya bir yarım saat bakıp, odasına iniyormuş. Gerçi odasını görseniz böyle bişeye de gerek yok hani.



Dönüşte, Iskele nin oradaki Takanik balıkçısında yemek yedik. İçki yok. Herşey leziz.
5 kişi hesap 103 Tl. Yukarıda ki resim, salata ve patlıcan ezmesi.


Ada bir arkadaş yaptı. 

 Bu Lokantanın ilk giriş kısmı.


Dekarasyon çok güzel.



 İstanbul hatırası gini.
Balık şekli hoşuma gitti.

Duvardaki tekne  resmi üç boyutlu gibi değil mi??


 Mazhar Alanson da gelmiş.


Tatlı dolabı.


Ada kız Ayva tatlısını  götürüyor. Yok canım hepsini yemedi tabi ki, kaymağı da, formuna dikkat ediyor.


Dönüş.


Giderken sevdiği yavru köpeği yine sevdi Ada. Köpek de nasıl teslimiyetçi.

Zorla verilen otopark parası ve hoop Suadiye, Yaparak bırakıldı oradan anne ve evvvv.. Bir film atıldı, iki tek atıldı ve hoop mutlu mesut yatağa.

Gökten üç elma düşmüş, biri bize, biri size biri de bu sevimli köpekçiğe.

Gezenti anne Çiğdem



10 yorum:

hayat izlerim dedi ki...

Çok güzel bir İstanbul gezisi olmuş, fotoğraflara bayıldım :))

ihlamurcum dedi ki...

Sizin bu gezilere bayılıyorum. Bende İstanbul'a geldiğimde çok gezmek istiyorum ama bu sene zor.Ancak ceee yapıp gidiyoruz. Seneye kısmetse ,Oğlum İstanbul'u kazanırsa bir ayağımız orda.
sevgiyle kalın, iyi gezmeler

hintcevizi dedi ki...

Resimler çok güzel,senin resimli gezi yazıların çok hoş oluyor. ben de balkabaklarını hele de kestaneleri görünce bittim :)

BEDİA KUKUL dedi ki...

nasıl şanslısınız istanbulda olduğunuz için biz sadece tatillerde en fazla 3-4 hafta istanbulda olabiliyoruz,eşimin işinden dolayı 1-2 yıl daha böyle devam eder sanırım.İstanbul da olup bu nimeti böyle değerlendirebilmek çok hoş, tadınız hiç bozulmasın

CEPAYNASI dedi ki...

inan ben geldim buralara...ama hiç yorum bırakmamış mıyım?ayıp etmişim!
fotoğraflar çok güzel,sizinle gezmiş gibi oldum:)
ama o sanatsal fotoğrafa bayıldım!ve kestanelere:)
daha önce gelipte iz bırakmadığı için üzgün cepaynası:))

zeymurancafe dedi ki...

lokantanın bahcesı kestane ateş ve dıger goruntuler süper yalnız gerçekten lokantanın bahcesı cok guzelmıs ben olsam bende dokunmadan duramazdım harıka bır gezı olmus,sevgıler canım..

yerdenuzak dedi ki...

Ne keyifli bir gezi olmuş, oturup çay içmek istedim seninle;)

SEVALCE LEZZETLER dedi ki...

Ailece güzel bir gün geçirilmiş,sefanız olsun.
Her gününüz mutlulukla geçsin.
Sevgilerimle...

Oya Kayacan dedi ki...

Sevgili Çiğdem, Perili Köşk diye de anılan bir zamanların Yusuf Ziya Paşa köşkünde benim tarihimden de kalıntılar var ;) Binanın iki katında, uzun süre çok sevdiğim üç arkadaşım yaşadı. Rahmetli Mustafa Kemal Ağaoğlu, Asaf Savaş Akat ve Akın Kuruner. Çok keyifli günlerdi onlar, anlatılamaz. "Geçmiş zaman olur ki...," demekle yetineyim en iyisi.

Oglak Kizlari dedi ki...

Hayat İzlerim,

Teşekkür ederiz. Bizde bayıldık. Bi de Cem in çektikleri var ki off..

En kısa zamanda yenisini yaparız inşallah.
-----------------------------------

Ihlamurcum,

Inşallah istediğiniz biryeri iyi bir yeri kazanır oğlunuz.

Gelince biz gitmiş oluruz, sizin resimlere bakarız artık
:-)
-----------------------------------

Hintcevizi,

Oya Karacan nın, blog unda bir kabaklı kek tarifi varki offf. tavsiye ederim.

Sağol.
-----------------------------------

Bedia,

Hoşgeldin,

Istanbul da olmamak bence daha iyi, gelince bir tur planlarsınız olur biter. Hava kirli, yiyecekler suni, trafik berbat.

Ama buradaysak keyfini de çıkarmak lazım dimi ya.

Yine de istediğiniz gibi olsun.
herşey.
-----------------------------------

Cepaynası,

Sahimi, ne sevindim.
Ben çünkü sizin sayfanızda çok eğleniyorum ve ara ara kayıt ediyorum resimleri, Dalyan da ki ev projesi için.

hayal işte ama hayalsiz olmazki.
-----------------------------------

Zeymuran,

Teşekkür ederim.
Semt Yeniköy olunca herşey çok güzeldi tabi.

-----------------------------------
Yerdenuzak,

Hemen gelin içelim, gidelim.Gezelim.

----------------------------------

Sevvalce lezzetler,

Vallahi olsun, Sefamız olsun.

Darısı başınıza.
-----------------------------------

Oya,

Hoşgeldin.
Kabaklı kekine bayıldım, yakında yaparım çıkar burada.

Operim.
----------------------------------

Mutlu anne Çiğdem